TURHAN ÖZTÜRK YAZDI:
2024-25 sezonu başlangıcıydı. Yeni kurulan takım, tereddütsüz şampiyonluk parolası ile hedefi masaya koydu.
Öyle de olmalıydı. Üç yıllık bir deneyim biriktiren bir başkan, ligi iyi tanıyan akademik bir hoca, büyük umutlarla kurulan bir kadro.
Ancak sorunlar daha hazırlık döneminde kendini gösterdi.
Serkan Başkan, Gürkan Hoca’yı çağırdı. “Şükrü’yü gönderelim” dedi.
Hoca itiraz etmedi.
Ancak bu yetmezdi. Emin de sağda solda alacaklarını dile getirip yönetimi farklı ortamlarda eleştiriyor, gitmek istediğini söylüyordu. Bazı yöneticiler ve taraftarlar buna şahitti. İlk gün kurulması gereken disiplin oluşamıyordu.
Gürkan Hoca “Emin’i de gönderelim” teklifi yaptı.
Ancak kararlı bir tutum takınılamadı.
Kararsızlık, en kötü karardan daha kötüydü.
Atatürk Şehir Stadı’nda Devrek ile hazırlık maçı günüydü.
Gürkan Hoca, maddi konuların maç esnasında bile konuşuluyor olduğu görünce kararını verdi. Bu, filmi koparan son olaydı.
Bu şartlarda takımı yönetmek imkansızdı, kulübeye çekildi ve bir daha çıkmadı.
Maçtan sonra da yönetimle el sıkışıp göreve bıraktı.
Eğer o gün o neşter vurulabilseydi, belki de devre arasında ortaya çıkacak yıkıcı tsunami önlenebilirdi.
Ama olmadı.
İlk düğme yanlış iliklendi.
Devre arasında dillere şan olan ve amatör liglere örnek olacak devrimci duruş, yönetim hatasından başka bir şey değildi.
Ailesinden, mesaisinden, cebinden önemli fedakarlıklarda bulunan Serkan Başkan, sezon sonunda bu durumu “Yönetimi iyi yapamadık” diyerek itiraf edecekti.
Geçen sezona ilişkin yazacaklarımız buraya sığmaz. Şimdi geçmişi bir kenara bırakalım ve yarına odaklanalım.
Başlığımızı şuraya bırakalım; Bartınspor’u konuşma zamanı!
Olağanüstü kongre süreci haftaya başlıyor.
Yarışın içindeyken değil, bugün, bu hafta…
Kim ne düşünüyorsa söylesin.
Yarışın içindeyken değil, kongre sürecinde…
Eleştirmek mi istiyorsunuz, eleştirin.
“Beceremediniz” deyin, hataları sıralayın.
Yolu yöntemi gösterirken, alternatif de üretin.
İddialıysanız, listenizi çıkartın.
O gün bugün.
Yarın olmaz.
Olağanüstü kongre, işte fırsat.
Yönetimdeyken istifa edip, takım yarışın içindeyken yönetime sallayanlar…
O gün yanlıştı, bugün doğru zaman.
Hatta tam zamanı.
Haydi görelim, fikirlerinizle katkı verin, yol gösterin, yapmak isteyenlere, yapabileceğine inandıklarınıza cesaret verin…
Yönetimlere girin.
Ama perde gerisinden değil.
Karnından konuşarak değil.
Otuzdokuz şart sunarak değil.
Özgüveninizi, bilginizi, fikirlerinizi görelim.
Görelim de tartalım.
Yıllardır özlediğimiz rekabet ortamını yaşayalım.
Yaşayalım ki hesap sorabilelim.
Çünkü biz de hesap sormak istiyoruz.
Bartınspor’a destek olmak, hep moral vermek isteriz ama…
Rekabetçi ortamı da severiz.
Çünkü rekabet, başarıya giden yolun anahtarıdır.
Kayyuma düşmekten kurtaran adam değil, rakiplerine karşı “ben daha iyisini yaparım” diyenlere muhtacız.
Ekmek gibi, su gibi…
Edindiğimiz son bilgiler şöyle: Mevcut yönetim, iddialı bir talip çıkmazsa devam etme eğiliminde.
Başka oluşum peşinde koşanlar da var belli ki…
Bu camiasının içindeki tüm meşru güçlere çağrı yapıyoruz, herkesi teşvik ediyoruz… Talip olun, isteyin, lobi gücünüzü gösterin, kongreye hazırlanın, ama bir planla gelin.
Artık daha kararlı adımlar görmek istiyoruz.
Hadi neredesiniz.
O gün bugün.
