TÜİK verilerine göre kişi başına en çok motosiklet düşen il Muğla.
Bu ilde her dört kişiden birinin motosikleti var.
Türkiye’de haziran ayı itibarıyla trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 5 milyon 636 bin 583.
Muğla, Iğdır, Manisa ve Kilis illerinde motor sayısı diğer araçların sayısını geçmiş.
İstanbul 752 bin ile en çok motosiklete sahip il konumunda.
İkinci sırada 458 bin ile Antalya, üçüncü sırada da 426 bin ile İzmir var.
Bartın’da haziran ayında 383 araç trafiğe kayıt yaptırmış.
Bunun 252’si motosiklet.
Bu da trafiğe kaydolan araçların 3’te 2’si motor demek oluyor.
İlimizde trafiğe kayıtlı araç sayısı 62 bin 85.
Bunun 32 bin 875’i otomobil.
Motosiklet sayısı da 10 bin 494.
Bu motosiklet sayısı Bartın’ın küçük bir il olmasından dolayı 20-30 bin etkisi yapıyor.
Son yıllarda sayıları o kadar çok arttı ki bu motorlar zaten sıkışık olan Bartın trafiğini daha da içinden çıkılmaz hale getirdiler.
Çoğu kural tanımıyor, polisi de tınlamıyor.
Yoğunluktan dolayı tıkanan trafikte beklemeye tahammülleri yok.
Kaldırıma çıkıp insanların arasına dalıyorlar.
Yiyecek paketi taşıyan motorlar bunu daha çok yapıyor.
Bunlar öyle de süratli gidiyorlar ki sanırsınız yiyecek götürdükleri kişiler açılıktan ölecek, onları kurtarmaya gidiyorlar!!!
Mübarek sanki ambulans da bir tek sireni ve tepe lambası eksik!!!
Sadece trafik güvenliğini tehlikeye düşürseler iyi, bir de çıkardıkları gürültü var ki özellikle yarış motoru gibi büyük olanların arkaları borazan gibi ötüyor!
Bazıları jet gibi, uzay aracı gibi büyük bir uğultuyla adeta uçarcasına geçip gidiyor.
Kıyameti koparanlar da var ki onları hiç sormayın!
Gürültüden rahatsız olan, bu yüzden strese girip sağlığı bozulan çok insan var!
Son ses müzikle gezen disko araçlar bir.
Bunlar iki!
VALİ HANIM DA RAHATSIZ OLMUŞTU!
Şehir şehir değil sanki dingonun ahırı!!
Ne zamandır izliyorum, merkezde polis de bunlarla başa çıkamaz durumda.
Onlar da ne yapsınlar, arabalar yetmezmiş gibi bir de bunlar çıktı başlarına.
Yahu hayrına sevabına hiç olmazsa şunların egzozlarına susturucu mu takılacak ne takılacaksa yasa mı yapılacak ne yapılacaksa hiç olmazsa bari gürültü yapmaları önlensin!
Araçlarda abart (gürültülü) egzoz yasak biliyorsunuz.
Bazı şımarık sürücüler böyle egzozlarla gezerek millete hava atıyorlar ama denetimde de polisten cezayı yiyorlar!
Büyük motorların egzozları da abart egzozlu araçlar gibi gürültü çıkarıyor.
Tayır tayır ne bu be diyen ve bunların gürültüsünden rahatsız olanlardan biri de ilimizin sayın valisi.
Vali hanımın da bu dertten muzdarip olduğunu ve emniyete talimat verdiğini biliyoruz yapılan haberlerden.
Ama sorun buna rağmen çözülmüş değil!
Bir de bisikletlerle skoterler var.
Onlar da ayrı bir dert.
Bunlar da motorlar gibi kaldırım meraklısı!
Bir görseniz her gün caddelerde cirit atıyorlar!
“Ne yapıyorsunuz!!” diyen olmadığı sürece bu sorunlar çözül(e)mez!
PAT-PAT’LAR DA GELSİN!!!
Son zamanlarda bir de ATV tabir edilen kocaman lastikli yarı motor yarı traktör görünümlü 4 çarpı 4 arazi araçları çıktı.
Yahu adı üzerinde “off-road”parkurlarda kullanılan dört tekerlekten çekişli iki kişilik arazi aracı!
Bunların şehir içinde trafikte, caddelerde, mahalle aralarında, çocukların da oynadığı sokaklarda ne işleri var.
Ama gelin görün ki T3 belgesi aldılar mı, plaka taktılar mı, kask taktılar mı trafiğe çıkabiliyorlar!!!
Motorların gürültüsü yetmezmiş gibi “har-har-har” bir de bunlar çıktı başımıza!
Bir de hız yapıyorlar ha!
Ayrıca kasksız kullanan da çok var.
Hani köylerde tarımda kullanılan mini traktörler “pat-pat”lar var ya bu ATV denen sağa sola caka satma-gösteriş yapma araçlarının pat-patlardan hiçbir farkı yok bana göre.
Buradan öneriyorum;
O zaman pat-patlar da ve traktörler de şehir içinde dolaşsın da tam olsun!
Gürültüden yaşanmayan, karmaşık, düzensiz şehirlerden farkımız kalmadı gibi!
Enflasyonda Zimbabwe ve Suriye ile motorda da Vietnam ve Nepal ile yarışıyoruz!
Yakışır bize!!!!!
Vietnam gibi Motoristan olma yolunda hızla ilerleyen ülkemizin motorize illerinden biri olan ‘küçük Motoristan Bartın’da kazalara da sebebiyet veren ve başta yayalar olmak üzere araç sürücülerinin de korkulu rüyası haline gelen motorlara çeki düzen verecek etkili ve yetkili bir kişi yok mu Allah aşkına?
Varsa bi zahmet çıksın ortaya!
Milletin imanı gevredi be ya!!!!!
İSTİFA MÜESSESESİ!
Amerika’da başkan adayı Trump’a yapılan suikast girişiminden sonra eleştirilerin odağındaki Gizli Servis Direktörü Kimberly Ciheatle istifa etti.
Bizde böyle şeylerin tam tersi oluyor.
Eleştirilen kişiler koltuğa daha sıkı yapışıyor veya terfi ediyor!
Hatta yolsuzluk, görevi ihmal, partizanlık gibi olaylara adı karışanlar bile istifa etmedikleri gibi terfi dahi alabiliyorlar!
İstifa gibi bir geleneğimiz, kültürümüz, ahlakımız yok maalesef!
Bizde istifa müessesesi çalışmıyor, onun yerine af müessesesi var.
Bir de gaf!
Bir tek seks kaseti biraz etkili oluyor.
Bu suç diğerlerinden daha yüz kızartıcı, daha ağır da diğerleri daha mı hafif?
Aslında mesele demokrasi meselesi, ayakkabı köselesi değil tabii!
Bizdeki az gelişmiş, adamına göre, 3’üncü sınıf demokrasiyle bu kadar oluyor!
Böyle bir demokraside basının da etkinliği olmuyor, olamıyor maalesef!
Basına verilen önem hep lafta kalıyor.
24 Temmuz Basın Bayramı vesilesiyle bunu bir kez daha görme fırsatı bulduk!!!
KÜRESEL ISINMA!
Küresel ısınma dünya genelinde sıcaklıkların hızla artmasına neden oluyor.
Bilim insanları bu gidişatın devam etmesi halinde gezegenimizin insanlar için yaşanamaz hale geleceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar.
Hangi devlet bu uyarıya kulak veriyor da gereken önlemi alıyor?
Herkes dünyanın nasıl daha çok içine edebilirizin telaşında!
Tabii olan bizden sonraki nesillere olacak!
Bu gidişle onlara sorun yumağı, daha az yaşanılabilir bir dünya bırakacağız!
Kalıbımı basarım, bize lanet okuyacaklar!