Zamanında gerekli önlemler alın(a)mayınca sayıları hızla artan başı boş köpekler için bıçak kemiğe dayanınca harekete geçen iktidarın yaptığı yasal düzenleme geç oldu ama iyi oldu!
Oldu olmasına da Hindistan’da ineklerin gördüğü muameleyi bizde köpeklere gösteren hayvan severgiller bundan hiç hoşlanmadılar.
Nitekim yasa tasarısı komisyonda görüşülürken Meclise adeta baskın yaparak engel olmaya çalıştılar ve milletvekillerine “katiller” diye bağırdılar.
Onlar böyle diyor ama istatistikler asıl katilin başka olduğunu söylüyor.
Bakın şimdi vereceğim rakamları Afrika ülkelerinde bile göremezsiniz!
NTV haber kanalının verdiği bilgilere göre ülkemizde son iki yılda 50’si çocuk 107 kişi köpek saldırıları nedeniyle hayatını kaybetti!
Başı boş sokak köpekleri yüzünden son 5 yılda 3 bin 476 trafik kazası meydana geldi ve bu kazalarda da 67 kişi hayata veda etti!
Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği tarafından hazırlanan başı boş köpek sorunu raporuna göre de Türkiye’de tahmini yaklaşık 5 milyon başı boş köpek doğrudan veya dolaylı yollardan insanların ölmesine ve yaralanmasına neden oluyor.
KUDUZ RİSKLİ ÜLKEYİZ!
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü verilerine göre ise Türkiye’de geçen yıl kuduz riskli temas sayısı 438 bine ulaştı.
Dünya Sağlık Örgütüne göre “Kuduz Riskli Temasın ve Kist Hidatik Tehlikesinin (köpek dışkısından bulaşan hastalık) Yüksek Olduğu Ülkeler Haritasında Türkiye Yüksek Tehlike Kategorisinde” yer alıyor.
Çok sayıda ülkenin Dış İşleri Bakanlığı da Türkiye’yi ziyaret edecek vatandaşlarını başı boş köpeklere ve kuduz riskine ve Kist Hidatik hastalığına karşı uyarıyor.
Köpekler iki yılda 107 kişinin ölümüne sebep olurken, mecliste bu sorun çözülsün diye yasa yapan vekillere “katiller” diye bağıran sözde hayvan severlerden bu acı tablo karşısında üzüntü ve acı beyan eden, başsağlığı dileyen bir tek açıklama duymadık!
Ülkemizde insan hayatının ucuz olduğunu gösteren bir başka acı örnektir bu köpek meselesi!
Bakın internette bir sürü video var, googleye “köpek saldırısı” diye yazın hepsi çıkıyor.
Çoğu ulusal televizyon kanallarında da haber olarak verilen bu videolarda köpeklerin küçük çocuklardan kadınlara ve yaşlılara ayırt etmeksizin herkese verdiği zararları, ölümleri ve kazaları üzülerek izledik, izliyoruz.
Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı raporları ile verilerinin ve pek çok ülkenin Dış İşleri Bakanlığının Türkiye’yi bu konuda 3. Dünya ülkesi gibi göstermesi hayvan severlerin hoşuna gidiyor demek ki!
ÖNCE KÖPEK SONRA İNSAN!
Ben bu arkadaşlara (fanatik olanlara) “insan sevmezler” diyorum.
Böyle dememin sebebi de insanla köpek karşı karşıya geldiğinde, çıkarlar çatıştığında köpekten yana olmalarındandır.
Öncelik daima köpektedir bu zihniyette.
Çoğu böyledir.
İstisnalar tabii ki vardır ama kaideyi bozmazlar takdir edersiniz ki!
Öyleleri var ki anasına babasına bakmaz köpeği için adeta ölür!
Bunlar için varsa da yoksa köpektir.
Bu işin evveliyatı taaa 90’lı yıllara, bizim şovu, şovmeni seven boyalı basının ve televizyon kanallarının meşhur ettiği ‘Panter Emel’e dayanır.
O tarihten itibaren oluşturdukları kamuoyu ile lobi ile iktidarlar üzerinde kurdukları baskı sonucunda yasalarımız köpekleri ve bir de kedileri diğer hayvanlardan üstün tutar!
Sokakta bir köpeğe kediye araba çarpmaya görsün gören olmadıysa bile kamera görüntülerini incelerler, sürücüyü bulurlar, cezayı giydirirler.
Oysa bir araç güvercin ezsin veya tavuk telef etsin ya da başı boş bir ata-eşeğe çarpsın bunlara kim çarpmış da öldürmüş veya yaralamış diye kimsenin umurunda olmaz, şu sürücüyü ne yapalım edelim de bulalım da ceza yazalım demezler.
DENGE BOZULMUŞTU!
İktidar hayvan hakları diye bas-bas bağıranların baskıları sonucu daha önce yaptığı yasalarda kedilere köpeklere dokunulmazlık vermiş, bunu yaparken ölçüyü kaçırmış, insanların aleyhine bir durum ortaya çıkmıştı.
Bunun da zararlarını görünce ihtiyaca binaen yeni bir yasal düzenleme daha yaptılar.
Bu düzenleme köpeklerin toplanıp bir adaya sürülmesi veya yakılıp yok edilmesi anlamına gelmiyor.
Sokakların başı boş köpeklerden arındırılıp bir tehlikenin bertaraf edilerek insanlar için güvenli hale getirilmesini, bu köpeklerin toplanıp barınaklara konulmasını, aşılanıp kısırlaştırılmasını, sahiplendirilinceye kadar bakılmasını, bunlara müsait olmayan köpeklerin de kurul kararı ile veteriner nezaretinde hayatına son verilmesini öngören bir yasa bu.
Bu yasa sorumluluğu belediyelere yüklüyor.
Bartın sokaklarında da başı boş köpek sorunu var.
Ne olacağını hep birlikte göreceğiz!
Yazının burasında şunu altını çizerek vurgulamak isterim; Yasa çıkarmak marifet değil, asıl onu uygulamak marifettir!
Bu yasa da kağıt üzerinde kalmış diğer bazı yasalar gibi kapalı mekanlarda sigara içmeyi yasaklayan yasaya benzemesin de!!!
EMPATİ YAPIN!
Son sözüm kendilerine hayvan sever diyen ama içlerinde hayvan severlikle alakası olmayanların, bu işi maddi manevi çıkar için yapanların da bulunduğu topluluğadır;
Tamam, köpeklere “hoşt” denilmesin, yan gözle bile bakılmasın, onlar dokunulmaz olsun, insanları korkutsalar da, ısırsalar da, parçalasalar da, öldürseler de, sakat bıraksalar da ses çıkarılmasın istiyorsunuz sizi anlıyoruz ama o kadar da uzun boylu değil be kardeşim!
Bu yasa kamu düzeni ve halk sağlığı için çok önemli ve gerekliydi.
Bu sadece insanlar için değil köpeklerin sağlığı, güvenliği, bakımı ve korunması için de önemli ve gerekli bir yasa!
Köpekler sokaklarda başı boş gezerken araba altlarında kalsa, açlıktan ölse, hastalansa, soğuktan donsa daha mı iyi?
Köpeklerin aralarına alıp çığlık çığlığa parça pinçik ettikleri çocukların durumu vicdanı olan herkesin yüreğini yakıyor da sizi hiç mi üzmüyor?
Ki bir de bu çocukların anaları babaları, aileleri ne haldedir diye düşünmek lazım değil mi sayın köpek severler?!!
KONUŞACAĞINIZA SAHİPLENİN!
Aslında ortalıkta hayvan severim diye gezen herkes birer köpek sahiplense, sahiplendiği köpeği hevesi geçince, sıkılınca veya başka nedenden ötürü sokağa bırakmasa, aşılama ve kısırlaştırmalar da yapılsa ortada sorun morun kalmaz, yasaya da masaya da ihtiyaç olmaz!
Yaklaşık 5 milyon başı boş köpek var diyelim.
85 milyon nüfusun en az 10 milyonu hatırı sayılır derecede köpek sevse kişi başı çok rahat hem de sere serpe birer köpek düşer ve mesele de kökünden hallolmuş olur!
Rahmetli Süleyman Demirel’in deyimiyle;
Demokrasilerde çareler tükenmez. Va mı bunun başka izah tarzı?!!!