Bartın’da MESUT günler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Arif ÜÇLER’İN KALEMİNDEN… 6 Kas 2020
——————————————-

Demokrasinin askıya alındığı 12 Eylül 1980 darbesi sonrası yaşanan normalleşme sürecine iki dönem tek başına iktidar olarak damgasını vuran Anavatan Partisi’nin (ANAP) 1991-2002 yılları arasında genel başkanlığını yapan Mesut Yılmaz 1989’da gazeteciliğe başladığımda Dışişleri Bakanı idi.

Bu görevden önce de Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmıştı.

Turgut Özal hükümetlerinin en gözde isimlerinden biri olarak öne çıkmış, kariyeri, siyasi becerisi ve liderlik duruşu onu hem genel başkanlığa hem de 3 kez başbakanlığa getirmişti.

Türk siyasetinin bu karizmatik ismini Bartın’a getiren ise 1991’deki nokta belediye başkanlığı seçimi idi.

ULUKAVAK RÜZGÂRI ESİNCE

Bartın Belediye Başkanı Davut Fırıncıoğlu vefat etmişti.

Nisan 1991’de boşalan başkanlık koltuğu için 4 Ağustos’ta seçim kararı alınmıştı.

Şehirde rüzgâr, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ve onun adayı Metin Ulukavak’tan yana esiyordu.

Ulukavak’ın seçilmesine kesin gözüyle bakılıyordu.

Tek seçim, yani nokta seçimi olduğu için partiler bütün güçleriyle yükleniyordu.

ANAP’ın icraatları toplumda memnuniyetsizlik yaratmış, maden işçilerinin 4 Ocak 1991’de başlattıkları büyük Ankara yürüyüşü iktidarı sarsmış, erken seçim beklentisi içine girilmiş, muhalefet partileri de bu beklentiyi artık yüksek sesle dile getirmeye başlamıştı.

Böyle bir ortamda yapılan Bartın seçimi partiler için adeta büyük bir anket niteliğinde idi.

Bütün gözler Bartın’a çevrilmişti.

İktidardaki ANAP ne yapıp edip bu seçimi almak istiyordu.

SHP’nin rüzgârını tersine çevirecek bir tek şey vardı.

VERDİK OYU, ALDIK İLİ

Mesut Yılmaz, SHP adayı Metin Ulukavak’ın anketlerde açık ara önde götürdüğü seçime öyle bir müdahalede bulundu ki futbol tabiri ile topu resmen 90’a taktı.

“Benim adayımı seçin, sizi il yapayım” sözü rüzgârı tersine çevirmişti.

Mesut Yılmaz, 1991’de genel başkan seçilip meclisten de güvenoyu aldıktan sonra başbakanlık görevini Yıldırım Akbulut’tan devralmış ve ilk gezisini Bartın’a yapmıştı.

Eski Valilik binasının önündeki yolda seçim otobüsünün üzerinden halka hitap etmiş, il vaadiyle seçimi partisine kazandırmıştı.

2018 yerel seçiminde adaylığı sorulunca gülerek “benden bu saatten sonra ancak Halatçıyaması’na belediye başkanı olur” cevabını veren bizim esprili candan dost Metin abimiz 1991’de kazandığı seçimi Mesut Yılmaz’ın il kartını oynaması ile kaybetmişti.

İşte Metin abinin yediği kazıkların simgesi olan meşhur Hacıkiramoğlu somaklarından (3 tane) birisi buydu.

BARTIN’IN GAZIYLA GENEL SEÇİME

Bartın seçimi belki de Mesut Yılmaz’ın erken genel seçim kararı almasında önemli bir etken olmuştu.

Ama 20 Ekim 1991’de yapılan genel seçim Yılmaz’ı iktidardan alıp muhalefete düşürdü.

Bartın yerel seçimde sağ göstermiş, genel seçimde bir sağ bir sol vurmuştu.

DSP’nin 4. sırasından tercihli oylarla meclise giden Hasan Akyol ile DYP adayı Köksal Toptan 7 Eylül 1991’de il olan Bartın’ın ilk milletvekilleri olmuştu.

Mesut Yılmaz, Bartın’da 4 Ağustos 1991’de yapılan belediye seçimine anket gözüyle bakıp da eğer bize güvenerek “Bartın gibi sol kökenli bir şehirde belediyeyi anketlerde önde giden solun elinden alabiliyorsam genel seçimi de alırım” dediyse büyük bir yanılgıya düştüğünü herhalde sonradan acı bir şekilde anlamıştır.

BARAJDA İMZASI VAR 

Bartın onu yerel seçimde (il vaadi sayesinde) mutlu ederken genel seçimde üzmüştü.

Ama buna rağmen Bartın’dan vazgeçmedi.

Seçimde söz verip, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın onayını da alarak hemen il yaptığı Bartın’a başbakan olarak biri 1991’de diğeri 1996’da olmak üzere iki kez geldi.

Yılmaz’ın bunun dışında ilimize üç ziyareti daha oldu.

Bu ziyaretler Mesut Yılmaz’ın Bartın’a verdiği önemin bir göstergesi olsa gerek.

1983’te başlayan ANAP’lı yıllardan sonra 1991-1995 arasında ülkeyi DYP-SHP (CHP) hükümeti yönetti.

Mesut Bey ana muhalefet lideri olarak 1995’te yaptığı ziyaretten sonra, 1999’da da Kirazlı köprü barajının temelini atmak için geldi.

MİNNET BORÇLUYUZ

Eğer bugün şiddetli yağışlarda ırmak taşıp sel felaketine yol açmıyorsa bu barajın Karabük ve Ulus tarafından gelen suları dizginlemesindendir.

Başlamak bitirmenin yarısıdır derler.

O nedenle Bartın’ın 50 yıllık rüyası olan bu barajı başlatıp hayata geçirilmesine önemli bir katkı yapan Mesut Yılmaz’a minnet duygularıyla dua etmemiz lazım.

Mesut Bey barajın temelini başbakan yardımcısı olarak attı.

O zamanın başbakanı Bülent Ecevit idi.

Temel atmaya diğer başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan ile birlikte gelmiş, törende o dönemin Bartın Milletvekilleri Zeki Çakan ve Cafer Tufan Yazıcıoğlu da hazır bulunmuştu.

Tören oldukça görkemli geçmiş, Bartın tarihi günlerinden birini yaşamıştı.

PARTİ BİNASINI AÇTI

Mesut Yılmaz 1995’teki ziyaretinde bir gününden fazlasını Bartın’a ayırmış, Yukarı Çarşı’daki İpçiler Sokak’ta bulunan parti binasının açılışını yapmış, DSP’den ANAP’a geçen İl Genel Meclisi Üyesi Ergin Dinç ve beraberindekilerin yakasına rozet takmış, Ulus, Amasra ve Kurucaşile ilçelerimizi de ziyaret etmiş, belediye başkanları, partililer ve vatandaşlarla bir araya gelmişti.

Bartın’da halka hitaben yaptığı konuşma ulusal basına “Yılmaz ateş püskürdü” başlıkları ile yansımış, DYP-CHP koalisyonunu sert sözlerle eleştirmişti.

O zaman ki adı ile Fırıncıoğlu Tesisleri’nde kalmış, ertesi günü Kozcağız beldesine geçmiş, orada da halka hitap etmiş, belediyenin bazı projelerinin açılışını yapmıştı.

Kozcağız, Kumluca derken Karabük programı için ayrıldıktan sonra yolunun üzerindeki Eflani ve Safranbolu’da da halka hitap etmişti.

Yılmaz’ı, Milliyet’in Samsun muhabiri İsmail Başaran ile birlikte takip etmiştik.

İLÇELERİ DE GEZEN TEK LİDER

MHP ile ANAP’ın aynı binada yan yana olduğu Safranbolu’da balkondan konuşmasını yaparken MHP yazısı ile aynı kareye denk getirdiğim bir fotoğrafını “Yılmaz partileri karıştırdı” başlığıyla Milliyet’e haber yapmıştım.

Gece kendisini takip eden gazeteciler ve partililerle birlikte Safranbolu’da tarihi bir konakta kalmıştı Mesut Bey.

Nisan ayının ılık bahar havasında yazlık gömleklerle gittiğimiz Karabük’te ertesi güne karla uyandığımızı ve Bartın’a titreyerek döndüğümü ilginç bir hatıra olarak hep hatırlarım.

Mesut Yılmaz Bartın’a ikisi başbakan olmak üzere 5 kere gelen tek lider olmakla birlikte bir gün kalıp ilçelerle belde ziyareti de yapan tek lider olma özelliği de taşıyor.

1998’deki büyük sel felaketi sonrası ilimize geçmiş olsun ziyaretinde bulunmayı da ihmal etmemişti.

ÇAKAN’I BAKAN YAPTI

Avni Çelebi, Mesut Yılmaz’a istediği zaman direkt ulaşabilen ve görüşebilen, onun en gözde il başkanlarından biri idi.

Bir başka gözdesi Zeki Çakan’ı da iki kez milletvekili adayı gösterip grup başkan vekili ve komisyon başkanı yapıp bakanlığa getirmesi de Mesut Yılmaz’ın Bartın’a verdiği önemin bir başka göstergesi idi.

O Çakan, Enerji Bakanı olur olmaz ilk iş olarak hemen barajın yapımını başlattı.

Bu proje neredeyse her yıl sel felaketine maruz kalan ve ölümcül darbeyi 1998’de yiyen Bartın’ın 50 yıllık rüyası idi.

Hayati önemi vardı.

Çakan’ın 1,5 yıl süren bakanlığında çok sayıda ırmak ve dere ıslahı yapılırken Kozcağız barajı da projelendirildi.

TOPTAN VE ÇAKAN’IN AĞIRLIĞI

Altındaki demir aksamı sel sebebi olan Asma köprüsü yıkıldı, yeniden yapıldı.

Çok sayıda enerji projesi uygulandı, elektrikte altyapı ve üstyapı yenilendi.

Bakanlıkta 10 gün daha kalsaydı Kozcağız barajını da ihale etmiş olacaktı.

Köksal Toptan nasıl ki Milli Eğitim Bakanı iken Bartın’ı okul cennetine çevirdi ise ve o dönemde yapılan yatırımlar sayesinde, sistem üzerine sistem değiştiren eğitimde kayda değer bir sorun yaşamadıysak Zeki Çakan da enerji alanında bakanlığın imkânlarını Bartın için seferber etti.

Köksal Toptan’ın da Zeki Çakan’ın da Bartın’a çok hizmeti geçti.

Sadece eğitin ve enerji alanında değil her alanda hizmetleri vardı.

Allah razı olsun demek ve teşekkür etmek lazım.

İki eski vekilimizin hem partilerinde hem de Türk siyasetinde ağırlığı vardı.

Keşke daha fazla vekilimiz olarak kalabilselerdi.

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımları o zamanlar almıştık.

Toptan ve Çakan devam etseydi, Bartın bir o kadar daha olurdu.

İSTİKRARSIZ YILLAR

Çakan’dan söz etmişken, 1995’te ithal aday istemiyoruz, Çakan Zonguldak’tan gelmesin diye ayağa kalkan ve genel merkez tarafından zor yatıştırılan partililer 1999’da otobüsleri doldurup Ankara’da Mesut Yılmaz’ın evinin kapısına dayanmış, Çakan Zonguldak’a gitmesin diye kendisine baskı yapmışlardı.

Bunu da hatırımdaki ilginç bir not olarak paylaşmak isterim.

Toptan ve Çakan’ın hizmetlerinin çoğunun siyasi ve ekonomik olarak istikrarsız olduğumuz çalkantılı yıllarda yapıldığını da buraya not olarak düşmek lazım.

ANAP ve DYP birbirini yiyordu ve istikrarsızlığın en önemli sebeplerinden biri bu idi. 

ÇAMAŞIR KAVGASI

Köksal Toptan’dan aldığım bir beyanatı Milliyet 28 Ağustos 1995’te “Çamaşırları bırak, Kuzey Irak’a bak” başlığıyla vermişti.

Toptan haberde, Kuzey Irak’ta federal bir Kürt devleti kurulmak istendiğini belirtirken balkanlara da değinip Türkiye’nin etrafındaki gelişmelere dikkat çekiyor, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in birbirleriyle uğraşmayı bırakıp ülke meselelerine yoğunlaşması gerektiğini söylüyor, iki lideri de uyarıyordu.

Türk basınının önemli yazarlarından Derya Sazak’da köşesinde Toptan’ın sözlerine dikkat çekerek bunu yazı konusu yapıyordu.

ÇİLLER ADALETE HAVALE

Mesut Yılmaz’ın 1996’da başbakan olarak yaptığı Bartın ziyareti ulusal basında “Çiller adalete havale” başlıkları ile çıkmıştı.

Yılmaz, Yukarı Çarşı’da halka hitap etmişti.

Tane-tane, düzgün ve yavaş konuşan bir siyasetçi idi.

Not alırken hiç zorlanmamıştım.

Onu takip eden gazeteciler bu özelliğinden dolayı not alırken hiç sıkıntı çekmezlerdi.

“Çiller adalete havale” başlığından da anlaşılacağı üzere iki lider her zaman ki gibi yine birbiriyle uğraşıyordu.

Çiller, Bartın’dan kendisine yüklenen Yılmaz’a yurdun başka bir köşesinden cevap veriyor, didişme devam ediyordu.

KARİKATÜR DAVA EDİLMEZDİ

Mesut Yılmaz uygar bir insandı.

Çiller ile o kadar atışmalarına rağmen ağzından kötü bir laf çıktığını hatırlamıyorum.

Kendisini acımasızca eleştiren, karikatürlerini yapıp inceden alay eden gazetecilere dava açtığını da hatırlamıyorum.

Eleştiriye açık, demokrat, hoşgörülü, basının önemini bilen, mizahı seven bir siyasetçi idi.

Allah hepsine rahmet eylesin; Süleyman Demirel’i, Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, Necmettin Erbakan’ı, Alparslan Türkeş’i şekilden şekile sokup gülünç durumlara düşüren öyle ekstrem (en uçlarda) karikatürler yapılırdı ki, onların da mahkemeye gittiklerini duymadım.

Eskiler böyleydi işte.

ANAYOL’DAN ROZET KRİZİNE

Köksal Toptan da eskilerdendi ve merkez sağdaki dağınıklığın giderilmesi için iki partinin birleşmesini çok istiyordu.

Bir röportajımızda bu konuya değinirken söz, nişan, evlilik diyerek “Anayol’a formül” vermiş, birinci sayfadan anonslu bu haberle Milliyet Gazetesinin muhabirliğine başlamıştım.

ANAP ve DYP eğer birleşmiş olsaydı belki de bugünkü siyasi tablo ortaya çıkmazdı.

Köksal Toptan’dan o yıllarda aldığım bir başka beyanat “Rozet krizi” başlığı ile politika sayfasına manşet olmuştu.

Toptan, fazla uzun ömürlü olmayan DYP-ANAP koalisyonunun başbakanı olan Mesut Yılmaz’ı yakasındaki parti rozetini çıkarmamasından dolayı eleştiriyordu.

BAŞBAKAN PAZARYERİ Mİ AÇAR

Köksal Bey, tam da o sırada Vali Yavuz Erkmen’in görevden alınıp merkeze çekilmesini de eleştiri konusu yapıp Yılmaz’a yüklenmeye devam etmişti.

Yılmaz’ın 1996’daki ziyaretinde belediyenin yaptığı kapalı pazaryerinin açılışı da vardı.

Partisinin önde gelen isimlerinden biri olan Köksal Toptan, o günlerde İnkumu’ndaki evinin balkonunda yaptığımız röportajda Mesut Yılmaz’ı “Başbakan pazaryeri mi açar” diye eleştirmişti.

ANAP ile DYP bir türlü geçinemedi.

Birleşselerdi 90’larda ve 2000’in başlarındaki krizleri yaşamazdık diye düşünüyorum.  

İL OLMAYI ÇOK İSTİYORDUK

Bartın’ı il yapmış, defalarca ziyaret etmiş (5 ziyaret hatırlayabildim, belki daha çoktur), barajımızın temelini atmış, vekilimizi bakan yapmış.

Daha ne yapsın?

Diğerleri bir yana, sadece Bartın’ı il yapması yeter.

Ki Bartın il olmak için o tarihe kadar çok kapı çalmış, çok eşik aşındırmıştı

Özellikle Ticaret ve Sanayi Odası eski başkanımız Erdoğan Somaklı’nın büyük gayretleri vardı bu konuda.

Bartın il olduktan sonra ANAP’lı belediye iki dönem görev yaptı.

1999’da belediye DSP’ye geçti.

ADINI YAŞATMALIYDIK

Belediye Başkanı olan Rıza Yalçınkaya, genel başkanı Bülent Ecevit ‘in adını bulvarda yaşattı.

Bartın’da Köksal Toptan Lisesi var.

Amasra’da Köksal Toptan İlköğretim Okulu var.

Hatipler köyünde Vali Yavuz Erkmen’in adını taşıyan okul var.

Kumluca beldesinde Zeki Çakan parkı var.

Bartın merkezde Avni Çelebi parkı var.

Bartın’ı il yapan ve adeta ikinci adresi haline getiren Mesut Yılmaz’a da vefa gösterebilseydik keşke.

ALLAH RAHMET EYLESİN

Bu yazı hem vefa hem de veda yazısıdır.

Mesut Yılmaz 73 yaşında hayata veda etti.

Çok sigara içerdi.

Geçen mayıs ayında beyin ameliyatı olmuştu.

Geçen yıl akciğer kanserinden ameliyat olduğunu da gazeteler yazmıştı.

Akciğer kanserinin yüzde 87 sigaraya bağlı olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde.

Siyasette yaşanan talihsizlikler, partisinin durumu, Yüce Divan süreci ve oğlunu kaybetmesi de büyük üzüntü kaynağı olmuştur tabii ki.

Hastalık sebebi arıyor musunuz, sürüsüne bereket.

Tabii bu lafım hepimiz için geçerli.

Öyle zamanlardan geçiyoruz ki kendimizi sakınmak için akla karayı seçiyoruz vallahi.

Allah rahmet eylesin.

Mekânı cennet olsun.

BUNU HAK EDİYOR

Vefat ettiğini duyunca 90’lı yıllar gözümün önünden filim şeridi gibi geçti.

Muhabirlik zamanlarımın önemli isimlerinden biriydi Mesut Yılmaz.

İlimize de çok faydası oldu.

Dediğim gibi, keşke adını bir yerde yaşatabilseydik.

Bırakın ziyaretleri ve yatırımları, sadece Bartın’ı il yaptığı için bunu hak ediyor diye düşünüyorum.

Yazının burasında topu, önceki yönetimlerden kalan bu borcu (vefa borcunu) da ödeyeceği düşüncesiyle konuyu değerlendirmesini umut ederek;

Bartın’ımızın vefakâr, cefakâr, kadirşinas-değerbilir Belediye Başkanı Cemal Akın’a atalım.

Hepimiz er ya da geç bu dünyadan göçüp gideceğiz.

Eserlerimizle anılabiliyorsak, kubbede hoş bir seda bırakabiliyorsak ne mutlu bize…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bartın’da MESUT günler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir