Eski Vali İsa Küçük’ün kaleminden: Laboratuvarlar negatife aç…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Halet Abla destanıyla edebiyat dünyasına adımını atan Bartın eski Valisi İsa Küçük, üç şiir kitabı ve ilk romanı “Sarışın ve Kara” ile Bartın Kitap Fuarı’nda boy göstermişti geçen yıl. Bu kez de güncel bir konuya değindi. Koronavirüs vakasını taşıdı satırlarına. O şiiri ve derin cümlelerini mercek altına aldık:

MASKE-MUSKA

               “Türk hekimlerine emaneti” akılda tutarak…

Dünya içine canavar girmiş sürü

Kraliçe de çıplak

Ölüm değmiş dudaklara tütsü

Ülkelere virüs, sınırlara küskü

Kurtağzı bağla, maske düştü!

Yollar yokuştur artık

Meydanlar panik evler korku

Laboratuvarlar negatife aç

Cankurtaran yok mu?

İki çizgi bir boşluk üç meçhul

Gece yarısı yıldız aydınlığında

Mutasyona uğrar pozitif

Gökten düşen elmalar da çürük

-a’dan önce ölüm var- demişti el-fabl

Biz oraları çoktan geçtik gülüm

Öpmek serbest ölmek yasak!

ŞİİR ve ŞİFA

Murat İZLER

Korona virüs karşısında dünyanın her tarafından imdat çığlıkları yükseliyor. İnsanlık bilim dünyasından bir aşı ya da ilaç haberi beklerken manevi dünyasında da bu beladan kurtulmak için dualarıyla şifa arıyor. İnsan zora düştüğü zaman tarih boyunca hep böyle olmuş ya bilime sığınmış ya da inancında aramıştır huzuru. Bu hercümerç içinde imdat çığlığını duyan birileri daha var. Bir şair. “Maske ve Muska” adını verdiği şiiriyle “Öpmek serbest ölmek yasak” diyerek Korona virüs karşısında insanın yanında saf tutup sanatın hayatı besleyen özelliğini öne çıkarıyor.

Şiirin ilk dörtlüğü dünyamızın bugün içinde yaşadığı durumu anlatıyor. “Dünya içine canavar girmiş sürü”. Bir sürünün içine canavar/kurt saldırdığını düşünün ve yaşana paniği, dağılmayı hayal edin. Kimsenin kimseye faydası yok, herkes can derdine düşmüş…  Bu durum şiirin ikinci dizesindeki “kraliçe de çıplak” sözü ile vurgulanıyor. Bugüne kadar hep “kral çıplak”tı, şimdi ise kraliçe de çıplak. Yani durum çok daha kötü, hatta bildiğiniz her şeyi unutun, bambaşka bir şey yaşanıyor diyor şair ve hemen arkasından bağımsız bir dizede “Kurtağzı bağla maske düştü!” diyerek dikkatleri bir noktaya topluyor. İnsanlığın içine düştüğü çaresizlik!

Kurt ağzı bağlama, hayvancılıkla geçinen toplumlar açısından yaşamsal bir öneme sahip olan koyun, keçi ve inek türünden hayvanlar dağda kaybolduğunda, kurt ya da ayı gibi yırtıcıların bu hayvanları parçalamadan bulunup getirilmeleri için bu işi bilen kişilere yaptırılan bir tür uygulamadır. Halk tabiriyle nefesi kuvvetli, ilmi geniş hocalara ve yaşlı insanlara kurt ağzı bağlama duaları okutulur. Kurt ya da ayı gibi yırtıcı hayvanların ağzını bağlamak amacıyla gerçekleştirilen bu işlem, geçici bir uygulamadır.

“POZİTİF”İN OLUMSUZ ANLAMDA KULLANILDIĞI TEK OLAY; KORONAVİRÜS

“Kurtağzı bağlama” imgesi ile şair aslında eserlerinin çoğunda görmeye alışık olduğumuz Anadolu halk kültür mirasına da bir selam göndermektedir.  Bin yıllardır yaşayan kültürel mirasımız yeni bir dal vererek şiirde Korona Virüse karşı kendisini siper etmektedir. Şairin diğer bir vurgusu ise “Mutasyona Uğrayan pozitif” ve “Gökten düşen elmalar da çürük” dizeleriyle dikkat çektiği an itibari yaşadığımız kaotik durum ve yarının ne getireceğinin bilinmemesi olsa gerek. Gerçekten de şimdiye kadar olumlu anlam yüklenen “pozitif” ilk defa bu kadar korkunç ve ölümcül bir anlamla karşımıza çıktı. Bugün pozitif demek neredeyse ölümle eş anlamlı. Virüsün ölümcül etkisini anlatırken kullanılan mutasyon sözcüğü haklı ve doğru biçimde bu kez pozitif kavramını nitelemede kullanılmıştır. Dolayısıyla mutlu sonla biten masalların kapanış sahnesinde “gökten düşen üç elma” mutluluğa işaret ederken şimdi mutasyona uğrayıp çürümüş olduklarından sağlık, huzur ve mutluluk yoktur.

Ama durun! Şiiri başka bir düzleme taşıyan üç dize daha var; Buraya kadar şiire hakim olan umutsuzluk ve karamsarlığa gerek yok! Şiirdeki hava birden değişiyor bu üç dizede… Şair “öpmek serbest ölmek yasak” diye bitiriyor şiirini.  Şiir diğer bölümlerinde dört dize iken son bölümde üç dizeden oluşması bir eksiklik gibi görülmesin. Bize göre, son bölümün dördüncü dizesi şiirin başında bir ithaf cümlesi olarak gördüğümüz “Türk hekimlerine emaneti akılda tutarak” cümlesi olmalıdır. O dördüncü dize Atatürk ve Türk hekimlerini öne çıkarır. Ölüm korkusu yenilmiştir artık. Bu şiiri doktorlarımıza, sağlık çalışanlarına ve pandemi döneminde emeği geçen herkese bir saygı çelengi olarak görüyorum.

Şairi kim mi dediniz? Tanıdık biri… İsa Küçük

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Eski Vali İsa Küçük’ün kaleminden: Laboratuvarlar negatife aç…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir