Sezon ortasında neredeyse yüzde 40’ı yenilenen takımını, geçen hafta kemikli bu hafta da kulak memesi kıvamında iki takım karşısında izledik. “İlk maç sayılmaz” diye Alemdağ yenilgisi hakkında yazmadık. Beylerbeyi maçında kanaatlerimiz yavaş yavaş belirmeye başladı.
HOCA EFEKTİNİ GÖRMEYE BAŞLADIK
Teknik Direktör Kenan Gönen etkisini bu hafta görmeye başladık. Başta kanatlar ve orta alan olmak üzere maç esnasında takım içinde sürekli değişiklikler yapan Hoca, zaman zaman da uzun boylu iki stoperi kornerlerde ve serbest vuruşlarda ileriye çıkarıyor. Goller de zaten stoper Oğuzhan’dan geldi. Hele birisi var ki dömi vole ile jeneriklik bir gol idi. Hocanın Oğuzhan’ı ve bir dönemin santraforu kaptan Sercan’ı önceden tanıması bu stratejide önemli faktör oynadığı kesin.
Ancak takım hala çok pas hatası yapıyor. Daha da önemlisi, atağa çıkarken yapılan ölümcül pas hatalarına acil önlem almalı. İki gole imza atmak Oğuzhan açısında özellikle sevindirici, zira Alemdağ maçında mağlubiyet golü Oğuzhan’ın ayağına çarpan bir topun talihsizce rakibin önüne düşmesi sonucu gelmişti. Moral olmuştur. Hasret kaldığımız hoca etkisi ya da efektini bu maçta gördük diyebiliriz.
HAKAN ACAR İKİNCİ YARIYA EN HAZIR BAŞLAYAN İSİM
En geriden kalecimiz Hakan’la başlayalım. İkinci yarıya en hazır isim olarak dikkat çekti. Geçen haftanın başarılı ismi Hakan Acar, bu haftada oyundan bir an bile kopmadı, konsantre idi. Ancak Sercan ile çıktığı bir hava topunda yerde kalması yüreğimizi hoplattı. Arkadaşlarını geriden iyi yönetiyor, kale direğinden dönen top sonrası topa ilk müdahale edemeyen Oğuzhan’a verdiği ayak üstü brifing güzeldi.
ÖMER’İN KUMAŞI İYİ, TAKIMA GÜÇ KATACAK
Yeni transferlerden sağbek Ömer’in belli ki kumaşı iyi. Dişli rakip Alemdağ’a karşı çakılı ve alan savunması yapma durumunda kalmıştı. Bu maçta ise daha ofansif roller üstlendi. Ancak atağa çıkarken yaptığı pas hatalarına dikkat etmeli. Örneğin 43’te yan pası rakibe atınca önce kontra yedik, sonra da kornere maruz kaldık. İyi fiziği ile ilk onbir oyuncusu olduğu aşikar. Sağ bekte ihtiyaca binaen oynadığını da unutmamak lazım. Joker demek yanlış olmaz.
ÜMİT AVCI KENDİSİNE GÜVENENLERİ MAHCUP ETMEMELİ
Forvet arkası 10 numara mevkii için hoca referansı ve büyük beklenti ile transfer edilen Ümit Avcı henüz pırıltı gösteremedi. Adına uyum sorunu da diyebiliriz nefes problemi de… Ünal’ın istediği 20 günün 10 ‘u geçti bile. Alemdağ maçındaki 45 dakika ve Beylerbeyi karşısındaki 15 dakika. Eğer Ünal kendini toparlayıp referanslarını mahçup ederse, en büyük hayal kırıklığı olacak.
OSMAN, SAMAN ALEVİ GİBİ. ESKİ PERFORMANSINDAN UZAK
Osman ikinci yarıya istekli başladı. İlk golde de payı büyük. Attığı 50 metrelik muhteşem deparı taçlandırsaydı, saman alevi gibi zaman zaman öne çıkmak yerine iyi performansını maçın geneline yaymayı başarsaydı, maçın akılda kalan oyuncusu olabilirdi. Yine de biri korner olmak üzere iki golde de asist katkısı var. Sezona çok iyi başlangıç yapan Osman, hala o performansının uzağında. Daha fazla katkı vermeli.
FATİH SERCAN DENEYİMİ İLE HER DAİM GEREKLİ
Fatih Sercan’ı ağır bulanlar var ancak soğukkanlılık, zamanlama, yerinde müdahaleleri ve deneyimi ile bu açığını kapatıyor. Güçlü fiziği ile her daim takımı yukarı çekiyor. Saha içi lideri misyonu ile her daim gerekli. İkinci yarıya hazır başladı. Hatta ileri çıktığında orta saha oyuncularımızdan beklediğimiz kritik paslar bile ondan çıkıyor. Eskiler ile yeniler arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için daha çok çaba harcamalı.
MURAT SAYKAL DAHA FAZLA RİSK ALMALI
Hocanın yeni arayışlara girmekten çekinmediğini görüyoruz. Çoğu zaman isabet de kaydediyor. Sol bek görmeye alıştığımız Murat Saykal bu kez sol açık oynadı. Taraftarın sevgilisi Murat, kaleye uzak yerlerde bal yapmaz arı modundan artık kurtulmalı, sonuca etki yapacak hareketlerin adamı olmalı, al-verde iyi olmak yetmiyor. İlk yarı performansı ve mücadele gücünden uzak.
LUCA BİREYSEL OYUNU SÜRDÜRÜRSE KESİK YİYEBİLİR
Luca her zamanki gibi istekliydi. Oyun içinde adam da eksiltiyor ancak olumlu son pası ya da çerçeveyi tutan şutu hemen hiç yok gibi. İlk dönemdeki uzun sakatlık dönemi acaba iyi yaşamıyor mu sorusunu akla getiriyor. Kumaşı Ve fundemantaline diyeceğimiz yok. Ancak bireysel oynamaya devam eder, sonuca odaklı katkı sunamazsa ilk kesik yiyeceklerden olabilir.
EMRE KOÇ HAREKETLİ ANCAK DAHA BELİRGİN OYNAMALI
Geçen haftanın yedek başlayan yeni transferlerden Emre Koç, hocanın ‘takımı sindire sindire değiştireceğim, yeni transferleri zaman içinde monte edeceğim’ politikası gereği bu hafta ilk onbirde başladı. 9 numaralı Emre, geçen hafta kızaran Çağdaş’ın görevini sakin, akılcı ve ekonomik olarak yaptı. Sahada hareketli ancak belirgin değildi. Performansını artırıp daha çok katkı vermeli.
HAYDAR İLK MAÇINDA BİR FİKİR VERMEDİ
Geçen hafta sahaya santrafor çıkan Şükrücan bu hafta 11’deki yerini yeni transfer Haydar’a kaptırdı. Kadro tercihinde Şükrücan’ın geçen hafta etkisiz performansı etkili oldu. Antrenmanlarda sivrilen Haydar ile ilgili konuşmak için erken.
ÇAĞDAŞ ÇOK MOTİVE ANCAK KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR
Çağdaş’a ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Kadro dışı bırakılıp devre arası affedildikten sonra ‘size Çağdaş’ın kim olduğunu kanıtlayacağım’ motivasyonu ile sahaya çıktı geçen hafta. Keskin sirke misali ve orta sahada aldığı kesici görevi nedeniyle rakibe girdiği 6. taban sonrası kızardı. Taktik faul olan biri dışında yaptığı sert müdahaleler kaleye uzak ve yersizdi. Geç bile atıldı. Saha içi sözü dinlenen biri olmak istiyorsa, stres kontrolü iyi olmalı. Çaylak futbolcu değil.
OĞUZHAN SİVRİLDİ, MURATCAN GAYRETLİYDİ
Attığı gollerle sivrilen Oğuzhan maçın öne çıkanı oldu. Muratcan gayretliydi, saklanmadı, hep oyunun içinde kaldı. Şerifhan ise ilk 11’deki yerini her daim koruyor, yapı olarak da oyunda ciddi hatası yoksa eğer, kenara alınmayı hazmedemiyor. Doğukan ve Göksel ise henüz ikinci devrede forma ile tanışamayan oyuncularımız.
*****************
Son söz…
İKİNCİ HAFTA TAKIM DAHA DERLİ TOPLUYDU; ANCAK…
Ataklarımız genelde sağ kanattan Osman ile geldi, sağ kanattaki pas trafiğimiz sola göre daha iyiydi. Solda Kerim’in kaleye ve çizgiye inme çabaları oldu.
Kontra atak taktiği ile oynayan Beylerbeyi maçı, takımın geriye daha hızlı dönmesi gerektiği gerçeğini de gösterdi. Geçen hafta olduğu gibi hücuma çıkarken kaptırılan toplar kalemizde tehlikelere yol açtı. Bu karnımızın yumuşak yeri gibi gözüküyor. Bu yüzden rakibin topu direkten dönmeseydi maç zora girebilirdi.
Talat hoca zamanında boş bıraktığımız orta sahaya artık hakimiz. Bloklar arası mesafede uçurum da yok. Bu yardımlaşmayı kolaylaştırmış, pas alışverişi var. Ve sadece uzun top ile gol aramak zorunda değiliz. Topa hakim olmamız 2-0’dan bu maçı verir miyiz korkusu yaşatmıyor.
Ancak her şeye rağmen Alemdağ maçında sırıtan uyumsuzluk, Beylerbeyi karşılaşmasında daha az görüldü. İlk maçta takım arkadaşları ile ilk kez yan yana oynayan, hatta adını bilmeyen topçular vardı. Ve ilk maçımız kamp yapmış bir takıma karşı idi. Özetle iyi gelişmeler var diyebiliriz.
