AK Parti Milletvekili Yusuf Aldatmaz, Amasra’da yaşanan maden faciasıyla ilgili CHP Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmaya tepki gösterdi.
Yasama görevi içinde görev yapan Bankoğlu’nun yargı erkini etkilemeye çalıştığını ifade eden Aldatmaz, Bankoğlu’nun “Bartın’ın güya Adalet Bakanı var, tenezzül edip duruşmalara bile gelmedi” sözlerine başlıktaki cümleyle yanıt verdi.
Madenci yakınlarının anma etkinliğine davet edilmediği iddiasını da yalanlayan Aldatmaz, “Sayın Bankoğlu, davet edildiği halde programa katılmadı. CHP’li Zonguldak vekili Deniz Yavuzyılmaz’ın bile katıldığı programa ailelerin davet edilmediğini nasıl anlamış?” diye sordu.
BARTINSTAR/SİYASET
Bartın milletvekilleri AK Partili Yusuf Aldatmaz ile CHP’li Aysu Bankoğlu, bu kez 14 Ekim 2022’de Amasra’da yaşanan maden faciasının ikinci yıldönümünde bir kez daha karşı karşıya geldi.
CHP Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun konuyu Meclis kürsüsüne taşıyarak yaptığı konuşmaya tepki gösteren Aldatmaz, “Bilmeden meclis kürsüsünden konuşmamak, insanları töhmet altında bırakmamak gerekir” dedi. Yaşanan olayla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini ifade eden Aldatmaz, “Sorumlu kimler varsa cezası verilecektir” diye konuştu.
ŞEHİT YAKINLARINI YALNIZ BIRAKMADIK
Milletvekili Aldatmaz, “Patlama sonucu hayatını kaybeden 43 şehidimize Allahtan rahmet diliyorum. Bu kaza sonucu yaşadığımız üzüntüyü tarif etmek mümkün değil. Bartın’da yaşayan herkesin evine bir ateş düştü. Kaza sonrasında devlet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Kurtarma çalışmaları hemen sonuçlandırıldı. Yaralanan madencilerimizin tedavilerinin en iyi şekilde yapılabilmesi için sağlık bakanlığımızın tüm imkanları seferber edildi. Ancak her şeye rağmen 43 madencimiz şehit oldu. Devletimiz şehit yakınlarımızı da yalnız bırakmadı maddi ve manevi her türlü desteği vermeye çalıştık. Çıkardığımız kanunla şehit madencilerimizin bir yakınına devlette iş imkânı sağladık. Bir taraftan da idari süreçler devam etti. Madende çıkan yangın nedeniyle maden barajlarla kapatıldı. 13 Mart 2023’te bilirkişi ve ilgili meslek odalarının ısrarı üzerine barajlar açıldı ve ocaktaki kömür yangını sönmediği için 15 Mart’ta ocakta ikinci bir patlama yaşandı ve ocak tekrar kapatıldı. O günde bugüne kadar ocaktan her gün numune alınarak yangın durumu gözleniyor. Ancak madenlerde kömür yangınları çok uzun süre devam ediyor ve bizim kapattığımız alanda çok büyük bir alan olduğu için mühendislerin verdiği bilgiye göre ocaktaki yangının sönmesi uzun zaman alacak. Bu nedenle de yargı süreci devam etmesine rağmen kazanın yaşandığı bölgede bilirkişi incelemesi henüz yapılamadı” dedi.
YARGI KARAR VERMEDEN HEDEF TAHTASI YAPMAK YANLIŞTIR
Yusuf Aldatmaz, devam eden yargı süreci ile ilgili şu görüşleri paylaştı: “Görevli savcılarımız hakimlerimiz en ufak bir detayı atlamadan gerçeğin ortaya çıkması için ellerinden geleni yapıyorlar. Şu an 4’ü tutuklu, üçü ev hapsi tedbirinde, toplamda 23 kişi yargılanıyor. Yargı sürecinin sonunda kaza ile ilgili sorumlu kimler varsa cezasını yüce Türk yargısı verecektir ama masumiyet karinesi gereği yargı karar vermeden kişi ve kurumların hedef tahtasına oturtulması; güçler ayrılığı ilkesine göre yönetilen ülkemizde yasama erki içerisinde görev yapan birinin yargı erkini etkilemek ya da zora koşmak için meclis kürsüsünü kullanması da yanlıştır.”
BİLMEDEN MECLİS KÜRSÜSÜNDEN KONUŞMAMAK GEREKİR
“CHP Bartın Milletvekilimiz Aysu Bankoğlu da Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada sorumluların cezalandırılmadığını, ailelerin acılarına kulak tıkandığını hatta şehit ailelerinin anma törenine bile çağrılmadığını iddia etmiştir. Hatta Bartın’ın Adalet Bakanı var ama mahkemeye bile gelmedi diyebilmiştir. Bu iddialar gerçekten çok üzücü iddialar. Devletimiz şehitlerimizin emanetlerine her zaman sahip çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Bundan kimsenin kuşkusu yoktur. Devleti temsilen Bartın Valiliğimiz, Amasra Kaymakamlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz ihtiyaç duydukları her an ailelerimizin yanındadır. Dahası Sayın Bankoğlu 14 Ekim’de düzenlenen anma törenine şehit ailelerinin davet edilmediğini söylemiştir. CHP Bartın Milletvekili olarak Sayın Bankoğlu davet edildiği halde kendisinin katılmadığı ama CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın bile katıldığı anma törenine şehit ailelerinin çağırılmadığını nasıl anlamıştır. Ailelerin hepsi Amasra Kaymakamlığımız ve Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz tarafından aranmış ve programa davet edilmiştir. Hatta daire amirlerimizden oluşturulan heyetler ile ailelerimiz kazanın ikinci yıldönümünde de ziyaret edilmektedir. Bilmeden meclis kürsüsünden konuşmamak insanları töhmet altında bırakmamak gerekir.”
BİR BAKANIN DEVAM EDEN DAVAYA GİTMESİ NE DEMEKTİR
“Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un mahkemeye bile gitmediğini söylemiştir. Bir Adalet Bakanı’nın devam eden bir duruşmaya gitmesi ne demektir? Ne derece doğru olur? Şimdiye kadar nerede görülmüş? Bir hukukçunun bunu söylemesi ne kadar doğru? Bartın’ımızın yetiştirdiği önemli insanlardan birisi olan ve Bartın’ımıza önemli hizmetleri olan Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç hakkında böyle mesnetsiz söylemlerde bulunup yıpratmaya çalışmak ne kadar doğru? Sayın Bakanımız patlamanın olduğu ilk andan itibaren bölgeye gelmiş başından sonuna kadar tüm süreci de takip etmiş ve halen takip etmektedir.”
ŞEHİTLERİMİZİN AİLELERİNİ BAŞKA AMAÇLARA ALET ETMİYORUZ
“Biz, kaza olduğu andan itibaren ailelerimizin acısını onlarla birlikte yaşadık ve yaşıyoruz. Onların ocağına düşen ateş bizim de ocağımıza düştü. Dün yanlarındaydık, bugün yanlarındayız yarın da yanlarında olacağız, ama biz şehitlerimizi ve ailelerini başka amaçlara alet etmiyoruz. Ailelerimizin içinde bulunduğu durumu ve yaşadıkları acıları siyasi malzeme olarak kullanmak kabul edilebilir bir şey değil. Evet ortada büyük bir kaza var, kaza ile ilgili bir de yargı süreci var. Bu süreçte mahkemede bilirkişiler teknik değerlendirmeler yapacak, hakimler bilirkişileri, tanıkları dinleyecek bilirkişi raporlarına bakacak ve kimler ne kadar sorumlu ise o ölçüde cezalarını verecekler. Bizim Adalete güvenimiz tamdır.” Şeklinde İfadelerde bulundu.
XXX
AYSU BANKOĞLU NE DEMİŞTİ:
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda Amasra Maden Faciası’nın 2’nci yıldönümüne ilişkin yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
TTK GENEL MÜDÜRÜ, EYT’DEN APAR TOPAR EMEKLİ EDİLDİ
“Facianın yaşandığı günden (14 Ekim 2022) bu yana koskoca iki yıl geçti, tam yedi yüz otuz gün. Bu kürsüden ben defalarca dile getirdim ancak iktidar hâlâ madenci ailelerinin acılarına kulak tıkamaya devam ediyor. 14 Ekim’de Amasra’da sadece madenciler değil, madenci aileleri de toprak altında kaldı. 14 Ekim’de Amasra’da bir katliam, bir cinayet yaşandı; bunun üzerini ‘kaza’ diyerek örtmek istediniz olmadı. Patlama öncesi maden ocağında boy boy fotoğraf çektiren bakanlar, patlama sonrasında hiçbir şey olmamış gibi başlarında yine baretle fotoğraf çektirdi. Erdoğan ‘Biz kader planına inanmış insanlarız, bunlar her zaman olacaktır’ deyip çekip gitti. Sayıştay başta olmak üzere kurumların, odaların, bilirkişilerin onlarca raporu yayımlandı; her biri ihmali, denetimsizliği, liyakatsizliğinizi, torpil düzenini bir bir anlattı. Bilirkişi ön inceleme raporunda TTK Genel Müdürlüğü, Bakanlık yetkilileri, bakanlar açıkça kusurlu bulundu, hiçbiri istifa etmediği gibi görevden de alınmadı. Üstelik TTK’nin torpilli Genel Müdürü hiçbir hesap vermeden EYT’den apar topar emekli edildi.”
ADALET BAKANI TENEZZÜL EDİP DURUŞMALARA BİLE GELMEDİ
“Mecliste kurulan araştırma komisyonunun başına Soma’dan sorumlu Enerji Bakanını getirdiniz. Komisyona gelen TTK yetkilileri neredeyse hayatını kaybeden işçileri suçlayacaktı, iktidar sesini bile çıkarmadı ve dönemin başı önde hesap vermesi gereken bakanları, bugün burada aramızda milletvekilliği dokunulmazlığı altında oturuyorlar, bu koltuklarda oturuyorlar. Bu insanlar faciada kusurlu bulunan yetkililerle ilgili savcılığın soruşturma taleplerini reddetti, reddettiniz. Açılan davalar sonucunda bu soruşturma izni âdeta zorla tam on altı ay sonra çıktı. Bu soruşturmaların hepsi ise görevi kötüye kullanma suçundan ve yatarı yok değerli milletvekilleri. Bir iki AKP’li vekil, başkan anma törenlerine gelip ‘Madende böyle ölümler olur, sıkmayın canınızı’ diye akıl verip gittiler. bakanlarınızdan zaten ses yok. Bartın’ın güya Adalet Bakanı var, tenezzül edip duruşmalara bile gelmedi.”
MADENCİ AİLELERİNİ AMASRA İÇİN ANMA PROGRAMINA BİLE DAVET ETMEDİNİZ
Takipçisiyiz dediğiniz davalara soruşturma izni vermediniz. ‘Ders alacağız’ dediniz, daha bu yıl İliç’te benzer bir kâbusu film izler gibi izlediniz. ‘Acınızı paylaşıyoruz’ dediğiniz insanların acısının üstünde tepinir gibi sorumluları terfi ettirdiniz siz. Ya, siz şehit ailelerini iki gün önce Amasra için hazırladığınız anma programına bile davet etmediniz. Bu nasıl bir samimiyetsizliktir, bu neyin şovudur? O aileler var ya, o aileler; size rağmen, sizin bu samimiyetsizliğinize, ikiyüzlülüğünüze rağmen dimdik ayakta, adalet yerini bulsun diye mücadele ediyorlar.”
BU ADALETSİZLİĞİN VEBALİ KİMİN BOYNUNA?
“Geçtiğimiz gün bir şehit madencinin eşi ne dedi aynen okuyorum: ‘Cezaevinde kalan 4 kişi, diğerleri ev hapsinde. Ailelerinin yanında fotoğraf atıyorlar, gülüyorlar, çocuklarının yanındalar. Bizim çocuklarımız da mezarlığa gidiyorlar, toprağı öpüyorlar, babalarını öpüyorlar. Çocuklarım için, eşim için dimdik ayakta duruyorum. Benim hayatımın vebali, çocuklarımın vebali kimin boynuna?’ Ben de size soruyorum: Dile
kolay, iki yıldır tek bir gün bile dinmeyen bu acıların, bu adaletsizliğin vebali kimin boynuna?”
“Yine bir madenci eşi ‘Sorumlu olan kişi bana sokakta her selam verdiğinde ben aynı acıyı hissediyorum’ diyor. Amasra’da denetim yapmayan, Sayıştayı umursamayan, maden ocağına adamını atayan, torpilli atanan, havalandırmasından alarm sistemlerine kontrolleri yapmayan, şikâyetleri duymayan kişiler nasıl olup da ellerini kollarını sallayarak hayatlarına devam ediyor sayın vekiller? 22 yılda bu ülkede en az 33 bin 831 iş cinayeti işlendi ya bu ülkede! Aynı zihniyet, aynı tedbirsizlik, denetimsizlik, liyakatsizlik devam ediyor.”
BU KATLİAMIN HESABI MAHŞERE KALMAYACAK
“Bu ülkede her ay bir Soma, bir Amasra yaşanıyor. Bu nasıl bir vurdumduymazlık, iş bilmezlik, nasıl bir kötülük ben anlayamıyorum. İhmal sizin, yanlış sizin, sorumsuzluk, vurdumduymazlık, pervasızlık sizin ama unutmayın, 43 madencinin ailesine, çocuklarına karşı yaşanan mahcubiyet ve utanç hepimizin. O yüzden, bu kürsüden bir kez daha söylüyorum: Sorumlular bu davaların kapanacaklarını, kurtulacaklarını
sanmasınlar. Bu dosyalar yeniden açılacak, Miray’ı, Elisa’yı yetim bırakan, insanları eşlerinden, evlatlarından koparan, 43 madencinin mezarını kazan bu liyakatsizliğin de bu millete yaşattığınız utancın da hesabını soracağız, çünkü bu katliamın hesabı mahşere kalmayacak.”