Ünal Yurtbay’ı “en büyük günah”a  sürükleyen süreç!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1-Kötü haber tez duyuldu. Gün boyu hemen her köşe başında aynı konu konuşuldu. Oysa güne neşeli başlamıştı. 11 gibi çıktı kuyumcu dükkanından, babasına gitti. Öğle namazı ardından her zamankinden uzun dua etti. Şehitlikte otomobilini kenara çekti ve namluyu kulağının üzerine koydu…

2-Saadet Partisi İl Başkanı, Yurtbay kuyumculuk, emlak ve inşaat… Pek çok ticari ilişkisi vardı. O silah sesi, kendisiyle ticari ilişkisi olan pek çok evde yürekleri deldi geçti. İnancından herkesin “emin” olduğu bir insan, nasıl oldu da “büyük günah”a yürümüştü.

3-İster vefasızlık deyin ister görgüsüzlük; cenazesi soğumadan kimi alacaklılar Bartın Adliyesi’nde kuyruğa girdi. 100 milyonluk bir ekonomik yükten bahsediliyordu. Ardında bir defter bıraktığı söylendi. Bir süredir il başkanlığı görevini devretmek  istiyordu. En önemlisi; yakınları ve Saadet camiası gelmekte olanı nasıl görememişti?

BARTINSTAR/ANALİZ

Cana kıymak, tüm Müslümanlar için en büyük günahlar arasında yer alıyor. Müslüman bir insanın canına kıyması kesin biçimde yasaklandı. Hatta intiharın, başkasını öldürmekten daha büyük bir günah olduğu pek çok kaynakta yer alıyor.

Bartın; Saadet Partisi’nin İl Başkanı, Yurtbay Kuyumculuk’un sahibi 52 yaşındaki iki çocuk babası Ünal Yurtbay’ın canına kıymasının şokunu yaşıyor dünden bu yana. Duruşuyla, gösterişsiz ve mutaassıp yaşantısıyla, doğruluğu, iyiliği ve inancı ile herkesin üzerinde “emin” olduğu bir isim olarak tanınıyor Ünal Yurtbay.

Taraflı tarafsız herkes derin bir üzüntü yaşadı. Sosyal medyada yapılan paylaşımların önü arkası kesilmedi. Fikret Ercan, Ahmet Kömeç’te olduğu gibi binlerce kişi baş sağlığı mesajı paylaştı. “Güler yüzlü, kimseyi incitmeyen, herkesin sevdiği naif insan” cümlesinde herkes mutabıktı. Saygınlığı, itibarı, gönüldaşlığı dillere destandı.

Onu tanıyan birkaç kişiyi aradık dün. Biri şöyle dedi; “Kim canına kıyar diye sorsalar, 7 milyar insanın yaşadığı dünyada en son Ünal’ı sayarım…”

Bir başka tanıdığı ise “Allah tetiği çekmeden önce aklını yitirenlerden eylesin” diye dua ederek başladı konuşmaya. Ekonomik ve ticari nedenlere dayandırıyordu olayı. Şöyle devam etti; “15 bin Euro alacağım vardı. Bilseydim, alacağımdan feragat eder, onun için bir o kadar da açık kapatırdım…”

xxx

Peki ne oldu da İslam’ın tüm Müslümanlar’a “büyük günah” olarak tebliğ ettiği “cana kıyma” eylemini gerçekleştirdi Ünal Yurtbay?

Herkes gün boyu bu sorunun cevabını aradı durdu. Hava karardığında öne çıkan gerçek, ekonomik sorunlar oldu.

Taşıdığı sosyal derinlik nedeniyle bir kuru haberle geçiştirilemeyecek kadar önemli bir olaydı bu. Ünal Yurtbay, sosyal medyasında daha iki gün öncesine kadar normal hayata ilişkin paylaşımlar yapmıştı. Yani vazgeçmemişti yaşamaktan.

Edindiğimiz bilgilere göre dün sabah her zamanki saatinde gelmişti iş yerine. Neşesi, güler yüzlülüğü yerindeydi. Bazı işlerini halletti, Kuyumcular Derneği Başkanı olduğu için rutin mesaisini yaptı. Hatta sigorta ödemeleriyle ilgili konuşmalar geçti kayınçosu Bünyamin Kaplan’la. Partiyle ilgili yapılması gereken bir iki işi emanet etti. Saat 11:00 gibi çıktı iş yerinden.

Her şey normal, sıra dışı hiçbir emare yoktu. Bir süredir tedavi gören babasını ziyaret etti. Daha sonra Türbe camiinde (Teyitli edilemedi) öğle namazını kıldı. Söylendiğine göre namaz ardından uzun uzun dua etti. Ve saat 14:00 sularında Halatçıyaması Mezarlığı’ndaki şehitliğe bakan yan yolda BMW otomobilini kenara çekti, saniyeler sonra da tetiğe bastı. Kurşun delip geçti. Oracıkta can verdi.

Olayın duyulması üzerinde büyük hareketlilik yaşandı. Bartın Emniyet Müdürü olay yerindeydi. Savcılık çok titiz inceleme yaptı. Hastane bahçesi sevenleriyle doldu taştı. Ailede ve Saadet Partisi camiasında ise tam bir yıkım vardı.

Bu yazı kaleme alındığında Ünal Yurtbay’ın Bartın Devlet Hastanesi’ndeki otopsi işlemi tamamlanmış ve cenaze evine getirilmişti. Cenazesinin bugün Şadırvan Camii’nde öğle namazını müteakip aile kabristanlığında defnedileceği duyuruldu.

xxx

Bartın’da dün hemen her köşede bu eylem konuşuldu. Bir süredir işlerinin iyi gitmediği söyleniyordu. Ancak Yurtbay, etrafına yakınan kimselerden değildi. Derdini kimselere söylemezdi. Kapısına gelen herkesi ama az ama çok hiç eli boş göndermezdi. Son anına kadar hep koştu, didindi.

2007’de Talha Gizli’den devraldığı Saadet Partisi İl Başkanlığı görevini 4 dönemdir kusursuz yürütmüştü. Ancak son dönemde artık bırakmak istediğini yüksek sesle dile getiriyordu. Parti örgütü ya görmezden geldi ya da gelecek kongreyi bekleme kararı aldı bilinmez. Bırakamadı…

2018 seçimlerinde Saadet Partisi’nin birinci sıra milletvekili adayı olarak çok koşturmuştu Ünal Yurtbay. Daha önce hiç yaşamadığı bin bir zorluklarla o seçimde yüzleşti, yıprandı. Ama davasına sadakati sonsuzdu. Aynı yılın sonunda iş ortaklarından yol arkadaşı Fikret Ercan’ın kalp krizi geçirerek hayata veda etmesi daha da sarsacaktı onu. Ekonomik ve ticari faaliyetlere ilişkin sıkıntılar da o günlerde derinleşmeye başladı. Günden güne kar topu gibi büyüdü.

xxx

Dedik ya, çevresine yakınan, sıkıntılarını anlatan bir insan değildi Ünal Yurtbay. Önce o sorduğundan olsa gerek, kimse ona sormadı “nasıl durumlar” diye… Çok kişiye yardım etti, bazılarını batmaktan kurtaran isim oldu.

İçinde bulunduğu camia bilir; insanlar altınlarını, dövizlerini birikimlerini banka yerine çok güvendikleri bir kişi ya da kuruma emanet eder. Evini satar, parasını getirir güvenli liman olarak banka yerine sana emanet eder. Yurt dışından gelir, dövizini bırakır. Evlenir, takılarını bırakır. Kar ortaklığı gibi bir şeydir bu. Yeri ve zamanı geldiğinde değerinde geri alır emanetini.

Yurtbay kuyumculuğun da benzer bir itibarı ve ticari faaliyetleri vardı. Belli bir döngünün içinde ticaretine devam eden Ünal Yurtbay, yaptığı bazı yatırımlarda istediği verimi alamadığı gibi hatırlı miktarlarda zarar edecekti.

Verdiği sözleri tutamamak gibi bir geleneğe sahip olmadığı için gönlünde taşıdığı yük her geçen gün arttı, arttı… Taşıyamayacağı ağırlığa ulaştığını kimse fark etmedi.

İster pandemi dönemi yaşanan kriz deyin ister döviz piyasalarındaki çalkantı… İşler tersine gitmeye başladı mı bir, artık geriye dönüş çok zordur. İnşaat piyasasında, altın ve döviz girdilerinde ortaya çıkan açık, günden güne büyüdü. Tüm bunlara rağmen ticari becerisiyle çarkı döndürmeyi başaran Ünal Yurtbay’ın son dönemde kestiği çeklerle ilgili sıkıntıya düştüğü ve kimi hamlelerinin geri döndüğü söyleniyor.

Bunlar resmi bilgi değil kuşkusuz. Mudilerin sayısı ve ekonomik büyüklüğü şimdilik bilinmiyor ama Ünal Bey’in tüm hesapların tutulduğu bir defter bıraktığı, tüm hesapların bu defterde kayıt altında olduğu konuşuluyor. Ticari ilişki içinde olunan yüzlerce kişiden ve dedikodulara bakılırsa 100 milyonluk bir ekonomik yükten bahsediliyor.

Olayın duyulması ardından dün pek çok kişinin Bartın Adliyesi’ne koşarak alacak başvurusunda bulunduğunu öğrendik. Mal canın yongasıydı mutlaka ancak daha ilk günden yaşanan bu fevrilik herkesin vicdanını yaraladı.

Konuştuğumuz herkes, Saadet Partisi camiası ya da bir başka deyişle Erbakan’ın kurduğu Milli Görüş geleneğinin bu zor sınavı da vereceğine ilişkin inançtı.

Güvercin ürkekliğinde bekleyen mudiler ise tedirgin!

Yakın çevresi başta olmak üzere büyüyen krizin görülememiş olması da yadırgandı.

Olayın duyulması ardından Bartın Emniyeti, Yurtbay Kuyumculuk önünde güvenlik önlemi aldı. Akşam saatlerinde soruşturma savcısının kuyumcu dükkanında inceleme yaptığı bilgisi haber merkezimize ulaştı.

Eğer söylenenler doğruysa bu olayın domino etkisiyle şehirde pek çok kişiyi etkilemesi bekleniyor. Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.

Yurtbay, birazdan son yolculuğuna uğurlanacak. Bartınstar olarak Yurbay Ailesi’ne baş sağlığı, geride kalanlara sabır dileriz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ünal Yurtbay’ı “en büyük günah”a  sürükleyen süreç!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir