Yonca Alemdar’dan 4 isme ağır eleştiri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

xx Hacı Gölbucaklı’ya: “Bize darbe yapanlara karşı seni desteklemek istiyoruz” dedi, karşılığında yönetimin çoğunu ve 94 delegenin tamamını istedi.

xx Selim Karakaş’a: Ahlaksız teklifi ve mesajları sorumluluk gereği il başkanımıza anlattım. Yersiz olduğunu anladım.

xx Nazif Çomak’a: Nazif Çomak ve ekibinin bu yakışıksız ittifaka kucak açtığını gördüm. Bu durum listeye de yansıdı.

xx Ahmet Çavuşoğlu’na: Divan başkan yardımcısı mesnetsiz iddialar ve yanlı tutumuyla kaybetmemizde rol oynadı.

Geçen Pazar günü yapılan ve kıran kırana geçen CHP Bartın Merkez İlçe Başkanlığı kongresini 8 oy farkla kaybeden Yonca Alemdar, 74medya’nın gündeme getirdiği iddiaları doğrulayan açıklamalar yaptı.

Hacı Gölbucaklı ve ekibinin verecekleri destek karşılığında yönetime 6-7 isim, 96 kişilik delege listesinin tamamını talep eden yaklaşımını “ahlaksız teklif” diye tanımlayan Alemdar, özetle bakın neler anlattı:

74MEDYA/SİYASET

“Seçilen ilçe başkanımız Nazif Çomak’ı ve yönetim kurulunu tebrik eder, başarılar dilerim. Bu zorlu süreçte ilçe başkanlığımıza destek olmak için elimizden geleni yapacağımızı belirtmek isterim.

Kongre sürecinde iki haftalık yoğun kongre çalışmalarında Bartın merkeze bağlı 164 köy ve mahalleden 158’ini ziyaret ettim. 382 kongre delegesinin nerdeyse tamamıyla ve bir o kadar partilimizle tanışma, görüşme şansına sahip oldum.

Kongre çalışmaları süresince sımsıcak destek mesajları, iyi dilekler yanı sıra partimizle ilgili pek çok şikâyetle ve öneriyle karşılaştım. Bartın’da 13 köyde üyemiz olmadığını üzülerek öğrendim. Köylere yaptığımız ziyaretlerde pek çok taşra delegesinin ilçe, il başkanın ismini dahi bilmediğini gözlemledim. Taşra delegelerinin sayın vekilimiz dışında başka bir CHP’li ile iletişim halinde olmadıklarını, kimle iletişim kurmaları gerektiğini bilmediklerini gördüm. Parti sorumluluğuyla tüm şikâyetleri ve önerileri partimle paylaşmak ve ilçe başkanlığımda yerine getirmek üzere not aldım.

Kongreden iki gün önce görevden alınan yönetimin yakışıksız teklifleri için ısrarlı aramaları, tehditkar konuşmaları üzerine telefonlarını kapatmak zorunda kaldıklarını anlatan Alemdar, köy çalışması bittikten sonra telefonunu yeniden açtığında Hacı Gölbucaklı’dan gelen mesajı gösterdi.

HACI GÖLBUCAKLI BENİMLE TEMASA GEÇTİ

Kampanya sürecinde “ahlaksız teklif” olarak adlandırdığım teklifle karşılaştım. Görevden alınan eski merkez ilçe yönetimini temsilen önceki dönem ilçe başkanı Hacı Gölbucaklı benimle temasa geçti. Baştan hiçbir grubun adayı olmadığımı belirttiğim halde siyasi nezaket gereği kendisiyle görüştüm. Eskiye dayalı tanışıklığımız nedeniyle samimi havada geçen görüşmede “kendilerini görevden alan ‘darbecilere’ karşı” beni desteklemek istediklerini belirtti. Bu destek mesajı üzerine ekibimle birlikte yüz yüze ve telefon görüşmeleri yaptık.

YÖNETİM VE DELEGE LİSTESİNİN TAMAMINI TALEP ETTİLER

Bana gelen teklif; yönetim kuruluna 6-7 kişi, 96 kişilik delege listesinin tamamının “görevden alınan gruba” teslim edilmesi ve il başkanını “birlikte” seçilmesini, dört kurultay delegesinden ikisinin bu gruba teslim edilmesini içeriyordu. Uzlaşma olması durumunda yazılı bir protokolle durumun zapt altına alınmasını isteniyordu.

TEHDİTKAR KONUŞMALAR ARDINDAN KARALAMA KAMPANYASI

Teklifin yakışıksızlığı, benim seçim çalışmalarımı yok sayması, partili delegelerin özgür iradesini küçümseyen ve hiçbir CHP’liye yakıştırmayacağım üslup nedeniyle görüşmeleri 24 saat içinde kestim ve teklifi kesin bir dille reddettim. Bu reddediş ardından tehditkâr konuşmalar, asla kullanmadığım üslup ve söylemler üretilerek bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldım. Görüşmeleri kesmemin ardından, daha önce “darbeci” olarak nitelendirdikleri rakip adaya destek verileceğini beyan eden whatsapp mesajı aldım.

NAZİF ÇOMAK VE EKİBİNİN YAKIŞIKSIZ TEKLİFE KUCAK AÇTIĞINI GÖRDÜM

Bana yapılan ahlaksız teklifi ve yazışmaları, partimize karşı olan sorumluluğum nedeniyle en kısa zamanda sayın il başkanımız Selim Karakaş ile paylaştım. Ancak il başkanımıza yaptığım bu sorumlu girişimimin yersiz olduğunu kongre öncesi idrak ettim. Bana yapılan ahlaksız teklifin, mevcut ilçe yönetimine de götürüldüğünü ve Nazif Çomak ve ekibinin bu yakışıksız ittifaka kucak açtığını gördüm. Hepinizin bildiği üzere genel seçimden bu yana “görevden alınan-Rızacı” ve “atanan ekip-Aysucu” ekiplerin arasında kıyasıya bir mücadele ve zaman zaman yıkıcı, partimize zarar verme boyutuna ulaşan bir tartışma süreci yaşanmaktaydı.

ONLARIN HEPSİ BİRLEŞTİ, BANA KARŞI YARIŞTI

Nazif beyin yönetim kurulu ve il delegasyonunda yer alan isimleri incelediğimde sadece “görevden alınan” ekiple değil, delege seçimlerinin son aşamasında işbirliği yaptıkları diğer bir grupla da ittifak yapıldığını da gözlemledim. Yani kısaca onlar hepsi bir, ben tek olarak yarıştım.

DİVAN GÖREVİNİ LAYIKIYLA YERİNE GETİRMEDİ

Kongreye dair ilk söylemek istediğim şey, Divan’ın kongreyi ve seçimi yönetme görevini layıkıyla yerine getirmediği olacaktır.

  • Tüzüğümüze göre yarışan ilçe başkanı adayların, yönetim kurullarının ve il delegelerinin isimleri okunmalıydı. Oysa Divan, sadece ilçe başkan adaylarının isimlerini okudu, her iki listenin yönetim kurullarında yer alan isimleri ve il delegesi isimlerini okumadı.
  • Oy pusulamızda yer alan ilçe yönetim kurulu üyelerinin isimleri -tüzüğümüzün belirttiği üzere- soyadına göre alfabetik olarak sıralanmıştı. Bundan eminim çünkü oy pusulalarını tüzüğe uygun olarak bizzat kendim hazırladım. Buna rağmen Divan, alfabetik sıralamaya uyulmadığı iddiasıyla oy pusulamızın iki kez değiştirilmesi istedi ve oy pusulamız iki defa bastırılmak üzere matbaaya gönderildi. Bu mesnetsiz gerekçeler nedeniyle seçim 1,5 saat gecikmeyle başladı. Çeşitli mazeretleri olan (seyahat, hastalık, cenaze, sağlık vb) delegeler ki -sayılarının 10’dan fazla olduğunu tespit ettik- seçimin 1,5 saat gecikmesi nedeniyle oyunu kullanmadan kongre salonundan ayrıldı. (Seçimi 8 oyla kaybettik)
  • Seçimin tamamlanması sonrası oy pusulamıza yapılan itirazların gerekçesi olan soyadına göre alfabetik olarak sıralanma zorunluluğunun aslında Nazif Çomak’ın beyaz listesinde yerine getirilmediğini tespit ettik.

AHMET ÇAVUŞOĞLU MESNETSİZ İDDİALARLA ÜZERİMİZE OYNADI

Özellikle Divan başkan yardımcılığını yapan kongreler konusunda tecrübeli bir hukukçu olan sayın Ahmet Çavuşoğlu’nun bu mesnetsiz itirazlar, gecikme ve beyaz listedeki tüzüğe aykırı durum hakkında yeterli dikkati göstermediğini üzülerek gördük. Seçimin hâlihazırda gecikmiş olması ve itirazımızla daha fazla gecikmeye sebep olmamak için bu tüzüğümüze aykırı ve eşitsiz duruma itirazımızı Divan başkanlığına yapamadık. Ancak, Tüzüğümüze aykırı bir uygulama gerçekleşmesi, seçimin gecikmeyle başlaması sebebiyle Delegelerin kongre salonundan erken ayrılarak aleyhimize mağduriyet yaşanması nedeniyle kongrenin ertesi günü Bartın İl Seçim Kurulu’na bir başvurumuz oldu. Seçim kurulu itirazımızı haklı bulmakla birlikte sorumluluğun ve karar yetkisinin Divan başkanlığında olduğunu belirtti. Divan başkanlığının ve özellikle divan başkan yardımcılığı yapan hukukçu üyenin kongre ve seçim sürecinde gerekli hassasiyeti göstermediğini, yukarıda belirtilen konularda eksik ve ihmalkâr (hatta yanlı) davrandığını ve seçimi 8 oyla kaybetmemize sebep olduğuna inanıyorum.

KİRLİ İTTİFAKLARA YELTENMEDİM, BU SÜREÇTEN TEMİZ ÇIKTIM

Olağan ilçe kongremizde 384 kayıtlı delegeden 294’ü oy kullandı, 100’e yakın partili kongreye katılmadı ve/veya oy kullanmadı. Nazif Bey 151, ben 143 oy aldık. Aradaki oy farkı 8.

İlçe başkanlığı yarışını ben kaybetmedim. Oy kullanan delegelerin %50’si beni ve yönetim kuruluma teveccüh gösterdi. Kongre sürecinde herhangi bir ahlaksız teklife kanmadım, kirli ittifaklara yeltenmedim. Ailemin veya benim adımı lekeleyecek herhangi bir girişimde bulunmadım. Bu yarıştan tertemiz çıktım, alnım ak, başım dik!

BU GÜVENİ BOŞA ÇIKARMAYACAĞIM

Kongrede kaybedenin ben olduğumu düşünmüyorum. Kongreye katılan delegelerinin yarısı bana inandı güvendi. Bu güveni boşa çıkartmayacağım, çıkartamam. Herkes bana bundan sonra ne olacak diye soruyor, sakın partiye küsme diyerek telkinlerde bulunuyor. Biz üç kuşaktır hiçbir zaman partimize küsmedik, ben ailemden böyle gördüm. Ben ve çalışma arkadaşlarım CHP için çalışmaya devam edeceğiz.

Bana herkes il başkanlığı ile ilgili sorular soruyor. Ben il delegesi seçilemedim yani il başkanlığı seçiminde oy kullanamayacağım. Saygıdeğer delegelerin demokrasi bilinciyle CHP için en doğru il başkanı, yönetim kurulu ve disiplin kurulunu seçeceğinden eminim. Adaylara şimdiden başarılar diliyorum.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yonca Alemdar’dan 4 isme ağır eleştiri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir