Herkes seçime odaklanıp sabah akşam 24 Haziran’ı konuşuyor. Ancak 20 gün sonra her şey bitecek ve hayat kaldığı yerden devam edecek. Bu hengame içinde Bartın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, internet sayfasından sessiz sedasız bir açıklama yaptı. Buna göre Bartın plajlarındaki 17 noktadan alınan deniz suyu numunelerinin çoğu mükemmel, birkaçı ise iyi durumda çıktı.
Bu sonuçlar, deniz kirliliği ile baş edemeyen pek çok bölge için kıskanılacak bir durum. Ancak sektör suskun… Onlar da herkes gibi siyaset konuşuyor. Tesisleşme yönünden oldukça fakir olan bölgede bu işi yapanların belli bir fiyat politikası halen yok. Pek çoğu halen adamına göre fiyat belirliyor. Bu yüzden yerli turist bile sıcaklar başlar başlamaz soluğu Trakya, Ege ya da Akdeniz sahillerinde alıyor. Çünkü konakladığı tesisin, yediği yemeğin fiyatını önceden biliyor. Üstelik “müşteri velinimetimizdir” anlayışıyla hizmet eden ve sizi güler yüzle karşılayan yüzlerce tatil beldesi var.
Başta Trakya sahil kasabaları olmak üzere çoğunun önemli bir sorunu var. Denizleri kirli… Bartın plajları ise hem bakir hem de bakanlık verileriyle tescilli temiz sulara ve doğaya sahip. Sektörün aklı selim temsilcilerine göre bu işten kazanç elde edenler, şehir turizmini adayların gündemine sokmalı. Sadece katı siyaset değil, bölgenin önemli gelir kaynağı turizmle ilgili bir vizyon ortaya koyup sinerjiyi turizme yönlendirmeli. Hatta etkili kampanyalar düzenleyip turizm için bir harcama kalemi ayıranları Bartın’a yönlendirecek kampanyalar tertiplenmeli.
Bakir koyları, eşsiz kumları ve muhteşem doğasıyla Bartın turizmden hak ettiği payı alamıyor. Bunun en önemli nedenleri arasında yetersiz tesisleşme ve turizm kültürünün henüz oluşturulamamış olması olarak sıralanıyor.
