Söz konusu açıklamanın; Aysu Bankoğlu’nun bir komisyon toplantısında HDP’liler ile aynı masada gösteren fotoğrafın son günlerde sıkça paylaşılması ardından gelmesi dikkat çekti. CHP, “halkı kin ve düşmanlığı sevk” suçunu düzenleyen TCK 2016’nın kaldırılması için kanun teklifi vermişti.
Tartışılan konu tam da bu. İki görüş ortaya çıkıyor: 1- CHP tabi ki hakkındaki dezenformasyonlara karşı özellikle seçim sürecinde kendini savunmak zorunda. 2- CHP yıllardır benzer durumlar için ‘Türkiye’de ifade özgürlüğü kısıtlanıyor’ diye siyaset yapıyor. Hukuk kişiye göre farklı yorumlanır mı?
BARTINSTAR/SEÇİM2023
14 Mayıs milletvekili seçimi süreci geride kaldı. Ancak tartışmaları halen sürüyor. CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, sosyal medya adresinden geçen hafta ilginç bir paylaşım yaptı.
Bankoğlu, “Özellikle sosyal medyada gerçek dışı paylaşımlarla, şahsım ve partime ilişkin yalan ve iftiralarla halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna saygıyla belirtirim” ifadelerini kullandı.
Seçim dönemi ve sonrasında özellikle Aysu Bankoğlu’nun 2018 yılında Almanya’da yaptığı bir konuşma ile TBMM Adalet Komisyonu çalışmaları sırasında, komisyonun HDP’li üyeleri ile birlikte aynı masada oturduğu bir fotoğrafın son günlerde sosyal medyada çokça paylaşılmıştı.
Söz konusu paylaşımların altında CHP ve milletvekili hakkında “Terör örgütüyle işbirliği” algısı oluşturabilecek, zaman zaman hakarete ulaşan yorumlar yapıldı. Söz konusu fotoğrafın MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik tarafından da paylaşılması üzerine Aysu Bankoğlu’nun hamlesi geldi.
Hukukçular, toplum üzerinde olumsuz algı oluşturabilecek, terör örgütü gibi bir konuyla iltisak kurulması algısına hizmet eden paylaşımların suç olduğunu söylüyor. CHP’liler, bir komisyon toplantısı fotoğrafı üzerinden “CHP, HDP ile pazarlık yapıyor” türü yorumlarla servis edilen fotoğrafa atıfta bulunarak “Milletvekilimiz ne pazarlığı yapmış olabilir ki? Bu düpedüz algı operasyonu. Tüm bunlara karşı aslında geç kalınmış bir refleks” diyerek konuyu savunuyor.
CHP’Lİ SEZGİN TANRIKULU “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLİYOR” DİYE KANUN TEKLİFİ VERMİŞTİ
“Halkı kin ve düşmanlığa sevk” suçunu düzenleyen TCK 2016, yakın tarihin en tartışmalı konusu olarak karşımıza çıkıyor. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2012 yılında TCK 216’nın tümden kaldırılması için kanun teklifi vermişti. Fazıl Say’ın attığı tweet’ler nedeniyle Müslümanlara hakaret ettiği gerekçesi ile TCK 216’dan dava açılmış, Sezgin Tanrıkulu da bunun üzerine yasa teklifi sunmuştu. Teklifin gerekçesinde, “bir devlet için kamu düzeni ve toplum barışı ne kadar önemli ise toplumun düşünce ve ifade özgürlüğü ile din ve vicdan hürriyeti en az o kadar önem taşıdığı” ifadeleri yer almıştı.
Aysu Bankoğlu’nun paylaşımı, tartışmayı da beraberinde getirdi. Bartınstar, hukukçu, siyasetçi ve konuya taraf pek çok görüşme yaptı. Ortaya şu sonuç çıktı:
- Özellikle seçim sürecinde suçlayıcı, karalayıcı, yalan ve yanlış bilgi ve fotoğraflarla iftira ve hakarete varan paylaşımlara karşı CHP kendi hukukunu korumalı. Bu her partinin, her siyasinin en doğal hakkıdır.
- CHP’nin en temel siyaseti, Türkiye’de özgürlüklerin geriye gittiği yönündeydi. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın benzer reflekslerine karşı ifade özgürlüğünü öne çıkaran siyaset üretti. Hukuk başkasına ayrı, kendisine ayrı yorumlanır mı?
