Esen Aliş’in 98’inci yıl gururu; “Gazetecilik gönül işi, babam bana yap demedi… “

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazetecilerin İstiklal Mahkemeleri’nde yargılandığı bir dönemde, Anadolu’nun ücra köşesinde sessiz sedasız yayın hayatına başladı Bartın Gazetesi. Takvim yaprakları, 6 Eylül 1924’ü gösteriyordu. Taş baskı gazete sayfaları, yeni Cumhuriyet’le birlikte kök salacaktı…

Anadolu basının gurur abidesi Bartın Gazetesi, 98’inci kuruluş yıldönümünü kutluyor. Yaklaşık yarım asırdır bu yükü omuzlayan gazetenin sahibi, muhabiri, editörü kısaca her şeyi Esen Aliş’i önce kutladık sonra lafladık. Gazetenin geleceğini de sorduk.

BARTINSTAR/GÜNDEM

Bartın’ın tanınmış kanaat önderlerinden Cemal Aliş tarafından tam 98 yıl önce kurulan Bartın Gazetesi, bu güne kadar sayısız edebiyatçı, şair ve yazarın ilk durağı oldu. Bartın’ın yeni ilçe olduğu… Mübadele nedeniyle Rumlar’ın Bartın’dan ayrılmaya başladığı yıl olan 1924’te şehir nüfusu 8 bin 600’ü geçiyordu. Ülkede çarşaf ve peçe henüz yasaklanmamıştı.

Bartın Gazetesi, o günlerde başlayan tarihsel yolculuğunu 2021 yılına kadar kesintisiz sürdürebilen tek gazete olmayı başardı. Anadolu basının en prestijli neredeyse tüm ödüllerini topladı, pek çok üniversiteye tez konusu oldu zaman içinde. Şapograf (taş baskı) ile başlayıp bir yıl sonra matbaaya geçti. Arşiv kayıtları, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi ile İstanbul Üniversitesi Basın Müzesi’nin en kıymetli parçalarını oluşturuyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Basın Özgürlüğü Ödülünü alan ilk gazete olma unvanını taşıyor.

Gazetenin geçmişine ilişkin mekanik tarihçesine (https://www.facebook.com/bartingazetesi) adresinden ulaşabilirsiniz.

Ulusal gazeteler, iktidarını dijital yayıncılığa kaptırdı ancak yazılı matbuatın en önemli simgeleri arasında yer alan Bartın Gazetesi, bu dönüşüme direnen ender örneklerden. Gazeteyi 45 yıldan bu yana ayakta tutan Esen Aliş’i Azim Kitabevi’nde ziyaret ettik. 98’inci yılını kutladık. Neredeyse yarım asırdır kimi zaman güldüren kimi zaman düşündüren sayısız anı biriktiren Esen Aliş’le hem dünü hem bu günü konuştuk ayak üstü. Nüktedan yaklaşımları ile formdaydı.

Hemen söyleyelim, Esen Abi, Covid-19 aşısı olmayanlara kızıyor. Toplum sağlığı için aşının önemini vurguluyor. İkincisi, sosyal medya düzenlemesinin gerekli olduğunu düşünüyor. Yazılı matbuatta her cümlenin sorumluluğu varken, sanal dünyanın bu kadar yalana ve iftiraya açık olamayacağını savunuyor.

Yılların biriktirdiği yorgunluk yansıyor cümlelerine. Fakat bu yanlış anlaşılmasın, en genç gazetelerden ve gazetecilerden daha yenilikçi fikirleri ve hafızası var. Bartın için kurulacak bir cümle, atılacak ne manşet varsa, yine ilk ondan duyacaksınız. Babıali deyimiyle; tam bir fikir işçisi yani.

Hükümetler değişmiş, iktidar olanlar değişmiş ancak gazetecilerin kaderi hiç değişmemiş. Her dönem uyduruk gerekçelerle göz dağı verilmeye çalışılan, hakim karşısına çıkartılan gazeteciliğin zorluklarından hemen her dönem nasibini almış bir isim Esen Aliş. En çok hangi dönemde ve kimlerden baskı gördüğünü öğrenseniz şaşırırsınız…

Yıllar içinde yakılan matbaası, bir bölümü sele giden arşivine rağmen Bartın’ın en önemli hafızası niteliğindeki Bartın Gazetesi’nin geleceğini de sorduk. Acaba bayrağı kendisinden oğlu Cemal Aliş alır mıydı…

Şöyle dedi Esen Aliş; babam bana bu gazeteyi devral demedi. En son hasta yatağındayken, ben sadece bir bölümü bitmiş gazeteyi aldım. Eksikleri tamamladım. Ve saatinde baskıya verdim…

Gazetecilik bir gönül işiydi elbette. Gönülsüz asla yapılamayacak bir meslek söyle deseler, tek kalem sayabilirim: Gazetecilik.

Attığı manşet nedeniyle hastaneye düşen siyasetçiden, Bartın’da en çok okunan gazetelere kadar daldan dala atladık sohbetimiz sırasında. Dile kolay, basın ilan geliri olmadan bir asır kesintisiz yayın yapmak, manşet atmak, basmak, dağıtmak ve en önemlisi okunmak, okutmak…

Bu yazıyı hazırlarken geçmiş kutlamalarda çıkan haberlere de bir göz attım. Gazeteci Yazar Erkan Aşçıoğlu’nun 2018 yılında, yani Bartın Gazetesi’nin 95’inci kuruluş yıldönümünde kurduğu cümlelere takıldım. Şöyle diyor Erkan Bey: “Özellikle vurgulamak istediğim şu; Bartın Gazetesi’nin Bartın’ın markası olduğunun tescili ve ilanı gerekli. 95 yıldan beri böylesine bir özveri, böylesine bir gayret, vatanseverlik ve Cumhuriyetçilikle birlikte yayınlarını sürdüren gazetenin marka vasfını kazanması gerekiyor…”

Bu cümleye şöyle bir katkı yapalım: Bir gazeteye marka vasfını okurları verir. 1924’ten bu yana bu gazeteyi tutku ile takip eden, yol arkadaşlığı yapan okurları, zaten bu tescili yapmış ve ilan etmiştir. Daha büyük tescil ne olabilir?

Esen Aliş, anılardan bahsederken anlattı: Ofisimiz Yukarı Çarşı’dayken bir gün gazetemizi yine askıya çıkardık. Bir müddet sonra yırtılmış olarak bulduk. Yeniden astık. Yine yırtıldı. Bir daha, bir daha… Sonra takip ettirdik. Bir kadın, gazeteyi askıya koyduktan sonra geliyor ve tahrip ediyordu. Sonra öğrendik. Bir doktorun kız kardeşiymiş. Meğer o doktorla ilgili olumsuz bir haber yer alıyormuş o sayımızda. Kimse okumasın diye yırtıyormuş. O kadın, şimdilerde en sadık okurlarımızdan biri. Hatta İstanbul’da gazete gelmediği zaman postaneyi ayağa kaldıracak kadar tutkulu…

Yüklendiği tarihsel sorumluluğu ve sosyal derinliği ile Bartın’ın kıymetli markalarından biridir Bartın Gazetesi. Dünüyle, bu günüyle. Yarınıyla da öyle olacağına inanıyoruz.

Bu duygularla Bartın Gazetesi’nin 98’inci yaşını kutluyoruz…

Nice 98 yıllara Bartın Gazetesi…

Turhan Öztürk/BartınStar

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Esen Aliş’in 98’inci yıl gururu; “Gazetecilik gönül işi, babam bana yap demedi… “

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir