Bartın’ın Amasra ilçesinde 3 yıl önce 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili davada mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme 20 sanığı ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün ile 17 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırdı, 3 sanık ise beraat etti. Duruşma çıkışı ölen madencilerin yakınları karara tepki göstererek gözyaşlarına boğuldu.
BARTINSTAR/GÜNDEM
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’nde 14 Ekim 2022’de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin de yaralandığı patlamaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu, Başmühendis Mehmet Tural, Emniyet Mühendisi Şahan Kahraman, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklandı; 15 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın hazırladığı 195 sayfalık iddianame, Bartın Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşması 25 Nisan’da görülen davada, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İDDİANAME
116 müştekinin yer aldığı iddianamede; Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında, yaşamını yitiren her madenci için ‘Olası kast ile öldürme’ suçundan 25’er yıla kadar hapis istendi. Yöneticiler hakkında ayrıca, ‘Olası kast ile kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama’ suçundan da ağır yaralanan 4 kişiden her biri için 12 yıla kadar hapis talep edildi. Diğer 19 sanığın ise ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
KARAR DURUŞMASI
Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün davanın karar duruşması görüldü. Duruşma öncesi salon çevresinde ve adliye binası önünde geniş güvenlik önlemi alındı.
Duruşmada mahkeme başkanının son sözlerini sorduğu tutuklu sanıklardan müessese müdürü Cihat Özdemir, “Daha öncesi beyanlarıma katılıyorum. Üzerime atılı suçları ve teknik suçlamaları da kabul etmiyorum. Ocaktaki eksiklikler tarafıma bildirilmemiştir. Patlamadan önce erken uyarı cihazlarında herhangi bir arıza olduğu tarafıma bildirilmemiştir. Bu sebepten dolayı tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” dedi.
İşletme müdürü Selçuk Ekmekçi ise “TTK’nın 40-50 yıllık eksikliklerini bizim üzerimize yıkmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Olay öncesinde iş güvenliği havalandırma tozla mücadelede herhangi bir eksik bildirilmedi. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
Diğer tutuklu sanıklar Mehmet Tural ve Volkan Soylu da beraatlerini talep etti.
20 SANIĞA HAPİS, 3 BERAAT
Karanını açıklayan mahkeme heyeti ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan tutuklu sanıklar Cihat Özdemir’i 17 yıl, Selçuk Ekmekçi’yi 16 yıl 6 ay, Mehmet Tural’ı 16 yıl 6 ay hapis, Volkan Soylu’yu da 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklardan Levent Aydın 9 yıl, Şahan Kahraman 9 yıl, Recep Orhan 5 yıl, Hakkı Oğuz Karakuş 5 yıl, İbrahim Hakan Mengeş 5 yıl, Hidayet Gökdere 5 yıl, Fazıl Karaküp 5 yıl, Serkan Özdoğan 3 yıl 9 ay, Süleyman Sırrı Bayraktar 3 yıl 1 ay 15 gün, Mustafa Olgun 3 yıl 1 ay 15 gün, Mehmet Özdemir 3 yıl 9 ay, Ferhan Güneş 3 yıl 1 ay 15 gün, Hüseyin Ogan 3 yıl 9 ay, Mehmet Güneş 3 yıl 1 ay 15 gün, Şenol Kaya 3 yıl 1 ay 15 gün ve Selami Yeşilsu da 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası aldı. Sanıklardan Salih Atmaca, Tayfun Uça ve Onur Öztürk ise beraat etti.
Mahkemenin ardından ölen madencilerin yakınları karara tepki göstererek gözyaşlarına boğuldu.
‘OLASI KAST’ YERİNE ‘BİLİNÇLİ TAKSİR’ CEZASINA TEPKİ YAĞDI
Madenci aileleri sanıklara olası kast yerine “bilinçli taksirle öldürme” suçundan cezalar verilmesine isyan etti. CHP TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu ve çok sayıda avukat ile madende hayatını kaybedenlerin aileleri duruşmanın ardından Bartın Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
“BUGÜNKÜ KARARLA ADALET DE GÖÇÜK ALTINDA KALDI”
CHP’li Karaca, “Facia gerçekleştiğinde de buradaydık. O gün başsağlığı dilemiştik ama bugün yerine gelmeyen, can çekişen adaletin katledildiğini gördüğüm için adalet için de başsağlığı diliyorum. Olası kast ne demek? Sonucun ölüm olacağını öngören, rant için, tedbir almayalım, olursa olsun rahatlığı içerisinde ölüme sebebiyet verenlere verilen cezadır. Bilinçli taksir ise sonucun gerçekleşmeyeceğini düşünerek tedbir almamaktır. Ancak Amasra’da ifadelere bakınca burada facianın yaşanacağı biliniyor. Tedbir çağrıları var ama hiçbiri dinlenmiyor. Bu tam da olası kasttır. Bugün verilen cezalar nedeniyle adalet göçük altında kalmıştır. Bartınlı Adalet Bakanı da bugün taşıdığı unvanın altında kalmıştır. Bütün ailelerin bugün yürekleri bir kez daha yandı. Katiller gereken cezayı almadı, vicdanlarda adalet tecelli etmedi. Mücadele elbette devam edecek, katiller hak ettiği cezayı alacaklar. Sorumluluklarını yerine getirmeyenler, işçileri susturmaya kalkanlar, kamu raporlarında bile kusurlu oldukları ortadayken daha mahkeme yüzü görmeyenler de gereken cezayı alacak” dedi.
BANKOĞLU: UTANMASALAR HAYATINI KAYBEDEN MADENCİLERE DE CEZA VERECEKLER
CHP Bartın Milletvekili Bankoğlu da şunları söyledi: “Burada adalet, sadece tabelada yazıyor. Adalet saraylarının betondan ibaret olduğunu bir kez daha gördük. Utanmasalar hayatını kaybeden madencilere de ceza verecekler. Zaten soruşturma başladığında utanmadan şehit madencilere suç atmışlardı. Türkiye Taşkömürü Kurumu, Bakanlıklar sorumlular yargılanmasın diye elinden geleni yaptı. Adalet kurumunun başındaki şahıs ise bugün adaleti göçük altında bırakmıştır. Adalet Bakanı sana sesleniyorum. Sen Bartın için bir utanç kaynağısın. Ailelerin gözüne bakamayacağınız için 2,5 yıldır duruşmalara bir kez bile gelmediniz. Bakanlarınız bu davadaki asıl sorumluların yargılanmasına dahi izin vermedi. Önce TTK Müdürü için, genel müdür yardımcıları için soruşturma izni vermediniz. Bakanlığın denetleme yetkisi olmasına rağmen oradaki sorumluları da yargıdan kaçırdınız. Bugün verilen karar tamamen siyasi bir karardır.
“BU KARAR SİYASİDİR! TÜM SORUMLULAR ER GEÇ HESAP VERECEK”
“43 madenci hayatını kaybetti. En yüksek ceza 16 yıl verildi. Hayatını kaybeden madenci başına 4 ay yatacaklar. İnfaz indirimi, denetimli serbestlik derken daha da az yatacaklar. Adalet mücadelesi sürecek ama bu karar siyasidir. Bu siyasi kararı verenler, maden faciasının hesabı mahşere kalmayacak. Bugün adliyeden çıkmadı ama adalet mücadelesi devam edecek. Siyasi sorumlular, kendimizi kurtardık demeyin. TTK müdürü, yardımcıları, Bakanlık yetkilileri, dönemin Enerji ve Çalışma Bakanı hepiniz sorumlusunuz. Bunun hesabını önce yargı önünde, ardından halkın önünde siyaseten hesap vereceksiniz. Madenci ailelerimiz çok üzgün ama en çok da öfkeliler. Hepimiz öfkeliyiz. Hep birlikte kaç yıl sürerse sürsün, bu davanın takipçisi olacağız.”
XXX
YARALI KURTULAN MADENCİ TEPKİLİ: ADALET BU MU?
Faciada yaralı kurtulan madenci ise şunları söyledi: “Bartın Adliyesinden adalet yazısını kaldırın artık. Benim burada 43 arkadaşım işyerinde öldü. İsimleri burada yazıyor ama ben göremiyorum. Çünkü 1 metre önümü göremiyorum. En fazla ceza alan göz açıp kapatıncaya kadar yatıp çıkacak. 43 arkadaşımın annesi babası eşi kardeşleri var. Ne olacak bu ailelerin hali? Çocuklar daha baba diyemeden kardeşlerim öldü. Adalet yok bu memlekette, hakkımı helal etmiyorum. Yazıklar olsun.”
Bartın Adliyesi’nde duruşma önce Bartın Emek ve Demokrasi Platformu adına Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Türkiye Barolar Birliği adına TBB Başkanı Av. Erinç Sağkan da konuşmalarında adalet vurgusu yaptı. Duruşma sonrası adliye önünde aileler “adalet de toprak altında kaldı” diye tepkilerini dile getirdiler
XXX
AK PARTİ’DEN ELEŞTİRİLERE YANIT: ZEHİRLİ BİR DİL
AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, kararla ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelik eleştirilere tepki gösterdi.
Arslan şu açıklamayı yaptı: “Bu büyük acının ardından adaletin tecelli etmesi adına başlatılan yargılama süreci devam etmiş ve sorumluların hukuk önünde hesap vermesi sağlanmıştır. Adaletin yerini bulması, benzer acıların tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması en büyük temennimizdir. Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kesin olmayıp yasa yolu başvuruları ile bir eksiklik varsa yine hukuk sistemi içerisinde yerini bulacaktır. Öte yandan, hepimizi derinden üzen maden faciasıyla ilgili mahkeme kararı kamuoyunda farklı tepkilere yol açmıştır. Ancak devletimiz, şehit madencilerimizin ailelerinin acılarını her daim paylaşarak, tüm kurumları ile onların yanında olmuş, her zaman şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmış ve çıkmaya da devam edecektir. Maalesef ilimizde kendisini şov yaparken görmeye alıştığımız, genellikle yurt dışından gelmeyen, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun Türk yargı sistemine ve Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’a yönelik sarf ettiği yakışıksız ifadeler, kamu vicdanında ve özellikle Bartın Halkında hayret ve üzüntü ile karşılanmıştır.
Ayrıca Aysu Bankoğlu’nun, ‘Adalet Sarayları betondan ibaret’ sözleri, Türk yargı camiasına ve yargı çalışanlarına yönelik açık bir saygısızlıktır. Zehirli bir dil kullanarak, bölgemizin gururu, Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’a yönelik ‘Bartın için utanç kaynağısın’ sözleri asla kabul edilemez niteliktedir. Bakanımız Yılmaz Tunç’un Milletvekilligi döneminde Bartın’a kazandırılan hizmetler ortadadır ve gurur vericidir. Şehit madencilerimizin acıları üzerinden kirli siyaseti ve söylemleri ile Yılmaz Tunç ismini lekelemeye çalışması, Bartın halkının vicdanını rahatsız etmiş, toplumun her kesiminden tepki almıştır. Yılmaz Tunç yalnızca Bartın’ın değil, Türkiye’nin gururudur. Birilerinin siyasi hırsları ve öfke diliyle karalamaya çalışmasına asla izin vermeyeceğiz. Bartın’a hiçbir katkısı olmayan, taş üstüne taş koymamış Aysu Bankoğlu’nun, halkımızın takdirini kazanan Sayın Bakanımız Yılmaz Tunç’a yönelik bu saldırılarını kabul etmiyor, haddini aşan sözlerini en sert şekilde kınıyoruz!”
