Genel Merkez ekibiyle sokak sokak gezen Muharrem İnce, hem iktidarı eleştirdi hem muhalefeti. Kırtepe’den inerken kendisine el sallayan bir optikçiye “Dünyayı pembe gösteren bir gözlük var mı” diye sordu…
BARTINSTAR/SİYASET
İl başkanlığını Mustafa Çelik, merkez ilçe başkanlığını ise Hacı Gölbucaklı’nın üstlendiği Memleket Partisi Bartın örgütü dün Genel Başkan Muharrem İnce’yi ağırladı. Partisinin milletvekili, genel sekreter ve MYK üyeleri ile birlikte ilk olarak Kozcağız’ı ziyaret eden İnce, beldede yürüdü, vatandaşları ve esnafı selamladı. Daha sonra Bartın’a geçen İnce, Kırtepe’deki açılış öncesi havuz etrafında toplanan partililere hitaben bir konuşma yaptı.
İnce Bartın’daki parti binasının açılışın ardından gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin sorusunu yanıtlayarak, “Çatı aday formülü katılımı düşürür. Her parti kendi adayını göstermelidir. Burada da aday olması gerekenler partilerin genel başkanlarıdır. Ben aday olacak mıyım? Evet olacağım” dedi.
“Millet kimi göndereceğine karar vermiş de kimi getireceğine karar vermemiş henüz. Onun için yollardayım” sözleriyle iktidar partisini, “Türkiye’ye demokrasi önerenler önce partilerinde demokrasiyi getirsin” sözleriyle de eski partisi CHP’yi hedef alan Muharrem İnce’ye Bartın’da gençler ilgi gösterdi. Kendisi ile öz çekim (selfie) çekmek isteyenleri geri çevirmeyen Muharrem ince, Kırtepe’den Hükümet Caddesi’ne inerken kapıda duran bir optikçiye “Dünyayı pembe gösteren bir gözlük var mı?” diye seslendiği gözlendi.
Muharrem İnce Bartın’da şu mesajları verdi:
- Türkiye’yi karış karış geziyoruz. Türkiye derin bir yoksulluk yaşıyor. Kiralar, yiyecek, gıda, akaryakıt, doğalgaz pahallı. Bütün bunlar ortadayken 19 yıldır Türkiye’yi yöneten bir parti var. Sorumluluk almıyor. Sanki kendisi hiç bundan sorumlu değil gibi sürekli aynı şeyleri söylüyor.
- Bir ara soğancıları terörist yaptı, soğan depolarını bastı. Sonra patatesçilere taktı kafayı, ‘Bunlar stok yapıyor’ dedi. Sonra marketlere taktı. Kim o marketler? Kendi yandaşları zaten… Niye? Ürünleri pahalı satıyorsunuz diye… Ya kardeşim doğalgaz pahalıysa, elektrik pahalıysa, mazot pahalıysa, otoyol geçiş ücreti pahalıysa, köprü geçişi pahalı ise domates de pahalı olur. Bu kadar basit.
- Doğalgaza zammı sen yapıyorsun, akaryakıta zammı sen yapıyorsun, elektriğe zammı sen yapıyorsun, gübreye zammı sen yapıyorsun, sonra çıkıp suçlu olarak parkta yatana ‘terörist’ diyorsun, öğrenciye ‘terörist’ diyorsun, muhalefete ‘terörist’ diyorsun, soğancıya, patatesçiye ve marketçiye ‘terörist’ diyorsun.
- Bu iktidar miadını doldurmuştur. Bu iktidardan Türkiye’ye hayır gelmez. Bunlardan kurtulmak lazım. Bu yorgun Erdoğan ve onun yönetiminden kurtulmak lazım. Türkiye’nin sorunlarını bilmiyor ya da bilmemezliğe geliyor. Eğer bir ülkede gıda fiyatları bu kadar artmışsa neden üretilmiyor diye bakacaksın önce, neden çiftçi ekmiyor? Çiftçi ekmiyor, ekim alanları daralmış çünkü mazot alamıyor, gübre alamıyor. Üstüne bir de kuraklık gelmiş…
- Sen bütün otoyollara zam yapmışsın, bu kadar köprülere zam yapmışsın, Dolar üzerinden Euro üzerinden garanti vermişsin. Çanakkale Köprüsü’nden kaç paraya geçeceğimiz belli değil. Bugün için 150-160 lira, 15 Euro. Yarın ne olur bilemeyiz.
- Bakın ben 2018 yılında burada, Bartın’da pazaryeri gibi bir yerde miting yaptım. Bugün gelirken yolda baktım. 2018’de Bartın’da ne demişim diye baktım. ‘Beni değil, Erdoğan’ı seçerseniz, ki o zaman dolar daha 4 liraymış, dolar 8-10 lira olur’ demişim. Oldu mu? Oldu…Geçti bile 8’i 9 lira… Bakın bir daha söylüyorum. Bu şekilde Türkiye’yi yönetmek gelecek hırsızlığı demektir.
- 3,5 tarafı denizlerle çevrili, ovası var, madeni var, Avrupa’nın en genç nüfusu var, aklına ne geliyorsa var. Turizmi var, doğası var, ormanı var, tarihi var ama yoksuluz. Neden fakiriz? Neden Kapıkule’den çıktığımızda insanlar zengin de Kapıkule’den içeri girdiğimiz de neden fakiriz? Neden fakiriz? Çünkü bu ülke kötü yönetiliyor ve çünkü bu ülke soyuluyor.
- Birincisi gençlere seslenmek istiyorum; Yurt dışı hayalleri kurmayın. Almanya, Hollanda, Amerika hayallerini terk edin. Bu memleket bizim. Sokaklarını biz temizlemezsek kimse temizlemez. Ormanlarını biz korumazsak kimse korumaz. Yanan ormanların yerine yenisini dikeceğiz. Sokaklarını biz temizleyeceğiz. Laboratuvarlarında biz çalışacağız. Siz çalışacaksınız. Yurt dışı hayali kurmak yok. Bunu bırakın. Hep beraber bu ülkeyi kalkındıracağız. AK Partilisi, CHP’lisi, İYİ Partilisi, Memleket Partilisi, hepsi…
- Kadınlara seslenmek istiyorum. 2 milyara yakın Müslüman alemi var dünyada. Afganistan’a bakın, Suriye’ye bakın, Pakistan’a, İran’a, Suudi Arabistan’a bakın bir de kendinize bakın. Neden siz diğer Müslüman ülkelerde olduğu gibi değil de neden bu ülkede daha kişilikli, daha kimlikli, daha insanca yaşıyorsunuz biliyor musunuz? Atatürk’ün sayesinde. Eğer haklarınıza sahip çıkmazsanız bin sene daha bir Atatürk beklersiniz. Onun için haklarınıza sahip çıkın diyorum.
- Bakın 19 yıldır bu ülkeyi yönetiyor ama bu muhalefetin de kafası karışık. 3 sene önce meydanlara çıktığımda bu muhalefet bana destek olsaydı çoktan indirmiştik bunları çoktan. Şimdi Türkiye’nin önüne yeni bir yol açtık. Ne Cumhur ne Millet, tek yol Memleket diyoruz.
- Bizim sloganımız mavi. M harfi, önce memleket, her şeyden önce memleket. Sonra adalet A’sı adalet. Adalet yoksa hiçbir şey yoktur. 85 milyon mahkemeye gittiğinde ‘benim ülkemde adalet düzgün işler’ derse o memlekette huzur olur, o memlekette refah olur, o memlekette zenginlik olur. Mavinin V harfi vicdan. Bir şey yasaya kanuna uygun olabilir. Ama yapılan iş vicdana uygun olmalı. Son İ harfi de iş. Gençlere iş. Gençlere Almanya kapılarına dayanmadan, vize kuyruklarını beklemeden, yurt dışı hayalleri kurmadan, bu topraklar üzerinde fabrikaların bacalarını tüttüreceğiz. Tarlalarından bereket fışkırtacağız.”
