Kimisi uzun zamandır biriktirdiği kitaplara gömülmüş, kimileri ertelediği dizileri izliyor. Sırtında çantası, spora gidenleri görünce peşine takılıyoruz. Yol, Şiremirçavuş Çağdaş Spor Merkezi’ne çıkıyor.
BARTINSTAR/YAŞAM
Serde gazetecilik olunca, kapıyı çalıp içeriye dalıyoruz; ‘N’oluyor burada…” Kocaman bir binanın girişinde gencecik bir kız karşılıyor bizi elindeki ateş ölçerle. Cep telefonundan Hayat Eve Sığar uygulaması gereği barkod okutarak alıyor bizi kapıdan. Töbe töbe…
Kabul edildiğimiz ofiste Nurzen ve Gökser Çağdaş ailesi karşılıyor bizi güler yüzle. Aile boyu Taekwondo’cu olduklarını öğrenince insan ürküyor haliyle. Fakat işin iç yüzü öyle değil. El değmeden hazırlanan kahvelerinden ikram ediyorlar hemen, sıcak sohbetleri de cabası.
Bartın’ın en nitelikli spor salonuymuş. Gezdiriyorlar tesisi… Dökme tartan pistten yürüyoruz, onlarca spor ekipman ve teçhizatının arasından geçiyoruz. Televizyonlu koşu bantları, ağırlıklar, benchler, basket sahası, saunalar… Ve adını telaffuz edemediğimiz daha bir sürü makine…
Ve hayıflanarak baktığımız baklava vücutlu erkekler, fit hanımlar. İşletmenin sahibi Nurzen Hanım diyor ki, ahali sokaktaki virüs tehdidinden korunmak için burayı tercih ediyor.
Çağdaş Ailesi, 80’li yılların sonuna doğru Uzakdoğu sporlarının popüler olduğu dönemde tanışmış sporla. Nurzen Hanım, Herkes İçin Spor Federasyonu il temsilcisi. Eşi Gökser Bey de Taekwondo İl Temsilcisi. Çocukları saymıyorum bile, hepsi de biraz sert…
Spor bir yaşam biçimi olmuş ikisinin de. Salonda tanışıp 1992 yılında evlendikten sonra özel beden eğitimi dersleri, Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kurslar derken… Kırtepe’de açtıkları salonla başlamışlar sektörün tozunu yutmaya. Sonrasını Nurzen Çağdaş anlatıyor:
“Halk eğitimde step kursu açtım. İnsanlar akın akın geliyor ama ekipmanımız yok. Cebimden dolar kuruyla step platformu aldım, çok da pahalıydı. O kadar çok ilgi oldu ki, 7 sınıf açmak zorunda kaldım. Bu ilgiye kayıtsız kalamazdım. Halk Eğitim’in bol prosedüründen de sıkılmıştım açıkçası, sonunda kendi salonumuzu açmaya karar verdim…”
Böyle başlamış işte Çağdaş Spor Merkezi macerası. Şehrin çeşitli noktalarında açtıkları spor salonlarından sonra bu gün bin metrekarelik, 5 metre yüksekliğinde tam donanımlı üst segment olarak tabir edilen salona giden yolu taa o yıllarda planlamışlar.
30 yıllık bir birikimi barındırıyorlar sektörde. Sürekli kendilerini geliştirmişler. Diyorlar ki “Sadece Koronavirüs değil, tüm hastalıklardan korunmak için vücut direncini artırmak gerekli. Vücutta kullanılmayan pek çok kası harekete geçirmek için egzersiz yapmak gerekir. Sağlıklı bir yaşam için spor bir yaşam biçimi olmalı…”
Pandemi süreciyle birlikte salonda önemli yenilikler yapılmış. Örneğin üyeler, mobil aplikasyonlarla gelebilecekleri saatleri tercih edip uygulama üzerinden qr kod ile temassız giriş sağlayabiliyorlar. Evden çıkmadan salondaki yoğunluğu cep telefonlarından görebiliyorlar. Ayrıca rezervasyon sistemini başlatmışlar. Temizlik ve hijyen üst seviyede. “Dökme tartan pist ne işe yarar” diyoruz, “yürüyüş ve koşu yaparken eklem sağlığını korumak için…” diye giriyorlar söze ki, bizim notlarımız buraya sığmaz…
Aletler. Pek çok salonda olmayan free weight makinelar, cross fit istasyonu ve ekipmanları, milyonluk çift havalandırma ve ısıtma soğutma sistemi, tamamı branşında bilgili ve tecrübeli 10 antrenör yönlendiriyor sizi, bitiriyoruz sohbeti. Böyle bir ziyaret işte bizimkisi de…
