Kemerköprü meydanı dün Bartın’a hiç yakışmayan görüntülere sahne oldu. Özel Halk otobüsü sürücüleri, Esenyurtlu minibüsçülerin bulunduğu bölgeye yürüdü, şehrin göbeğinde yumruklar konuştu.
Her iki tarafın “ekmek mücadelesine” yanlış yönetilen ihale süreçleri de katkı sundu. İki kişi yaralandı, 11 gözaltı yapıldı. Başkan Cemal Akın, “gerekirse belediye olarak taşıma işini üstleniriz” sözleriyle gözdağı verdi.
BARTINSTAR/GÜNDEM
İŞTE O GÖRÜNTÜLER: İşte Kemerköprü’de yaşanan o görüntüler. Günlerden Salıydı ve Kemerköprü kalabalıktı. Durak bölgesinde yaşanan hengame bölgedeki vatandaşları korkuttu. Daha büyük olayların yaşanabilirdi. Çözüm bulunamazsa o tehlike hep devam edecek.
Gelişen, değişen şehirle birlikte ortaya çıkan şehir içi toplu taşıma sorunsalı, bitmek bilmeyen kavgalar, davalar ve ihaleler sonunda patladı. Önce düne dönelim: Bartın Belediyesi tarafından süresiz ihalesi yapılan özel halk otobüsü ihalesi hukuka aykırı bulunarak, ruhsatlar iptal edilmişti. Bunun üzerine Bartın Belediyesi yeni ihale yaptı. Ancak o ihale de Zonguldak İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuru ardından hukuksuz bulundu. Bu durum, pandemi döneminde zaten para kazanamayan halk otobüsü işletmecilerini iyice çıkmaza soktu.
ÇÖZÜM ÜRETECEĞİZ DİYENLER HİÇBİR ŞEY YAPMIYOR!
Halk otobüslerinin Kemerköprü’deki durağında bir araya gelen işletmeci ve sürücüler, yaşadıkları mağduriyetleri anlattı. Özel halk otobüslerinden 21 gruptan insanın ücretsiz faydalandığını belirterek “1 milyon verip araç aldık. Ancak tırnağında bir kilo ojesi olan, pahalı kravatıyla gelen ücretsiz kart basıyor. Yüzde 40 raporu olup 20 dairesi olan bedava biniyor. Biz artık hamallık yapmak istemiyoruz. Şehir içi ulaşımı bizim üstlenmemiz lazım ama diğer minibüsler yolcu alarak bizim hakkımızı herkesin gözü önünde gasp ediyor. Girişimlerimiz görmezden geliniyor. Battık, batıyoruz. Çözüm üreteceğini söyleyenler hiçbir şey yapmıyor. Üstüne 1 milyon vererek aldığımız ruhsatlar mahkemeyle iptal oluyor” diyerek isyan bayrağını açtı.
KEMERKÖPRÜ’YE YÜRÜDÜLER, POLİS BİBER GAZIYLA
Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Otobüsçüler, ihalelerin hukuksuz olduğu gerekçesiyle yargı mücadelesi yürüten Esenyurtlu minibüsçülere öfkeliydi. Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından son ihalenin iptal edilmesini sağlayan Esenyurtlu Minibüsçüler Kooperatifi Başkanı Ali Öztürk’ün bu sırada Kemerköprü’de olduğu bilgisi geldi. Otobüsçüler topluca Kemerköprü’ye yürüyünce çarşı karıştı. Gerginliğin farkında olan emniyet tedbir almıştı ancak bu tedbirlerin çıkan kavgayı önlemeye yetmedi.
“YILANIN BAŞI BURADA” DİYEREK ÜZERİNE YÜRÜDÜLER
Otobüsçüler, “Yılanın başı burada” diyerek S.S.Esenyurt Minibüsleri Kooparatifi Başkanı Ali Öztürk’e saldırdı. İki taraf arasında büyük arbade yaşandı. Meydanda olan resmi ve sivil polisler, biber gazı sıkarak kavgayı ayırmaya kalksa da yeterli olmadı. Yumruklar, uçan tekmeler birbirini izledi. Esenyurtlu minibüsçülerden birinin kaburgaları kırıldı, Ali Öztürk’ün ise başında şişlikler oluştu. Yaralılar hastaneye kaldırıldı, otobüsçülerden 11 kişi gözaltına alındı. Minibüsçüler, saldırı nedeniyle şikayetçi oldu, kavga karakolda son buldu.
CEMAL AKIN AÇIKLAMA YAPTI: HUKUKTAN BAŞKA ÇÖZÜM YOK, YAPMAYIN
Yaşananlar ardından Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, yaptığı açıklamada üniversite bölgesine taşımacılık yapan iki grup arasında 4-5 yıldır süren sürtüşmeye dikkat çekti. Sorunu çözmek için toplantılar yaptıklarını ancak anlaşamadıklarına söyledi. Şikayet üzerine son ihalenin iptal olduğunu, yeniden ihale yapacaklarını söyleyerek “Her şeyi hukukla halletmemiz lazım. Sürtüşme, kavga etmek, dövüş etmek artık o işler geçti. Bunun zamanı değil artık. O noktalardan çıkmamız lazım. Başka… Birbirlerini tahrik etmemeleri lazım. Minibüsçü arkadaşlarımız, şoför arkadaşlarımız birbirini tahrik etmeye başladı. Bunlar uygun şeyler değil. Biz naparız; en son şunu yaparız. Onla ilgili Meclise getireceğiz. En son araç alırız, kendimiz çekeriz. Bunu yapacak gücümüz var. Biz herkes ekmeğini yesin, sürtüşme olmadan taşısınlar arzu ediyoruz. Hat verme yetkisi, mücavir alan bölgesinde belediyelere aittir. Diğer yerler, il trafik komisyonuna ait. Sürtüşmeyle kendileri kaybeder. Yapmasınlar. Hukuk her şeyi çözer. Bölge İdare Mahkemesi’nin kararıyla ilgili savunma yapacak arkadaşlarımız. Üç meseleden iptal etmiştir, bize göre iptal etmesinin hiçbir anlamı yoktur. Rotasyon demiştir mesela. Benden evvelki bir sistemden bahsediyorum. Onlar bir kooperatif. Belediyenin karışma yetkisi yok. Belediye ücreti belirler. Gerisini onlar halleder. Huzur içinde halletsinler bu işleri. Gelirler belediyede görüştürürüz. Emniyetimiz tedbirlerini alır. Devletin gücü buna yeter. Biz neleri halletmedik ki bu işi halletmeyelim. Ama böyle yapmasınlar. Belediye olarak neyin yaptırımını yapalım. Sokakta yaşanan bir kavga bu. Kemer meydanında bir kavga. Belediye buna yaptırım yapamaz. Düzgün çalışırlarsa rızıklarını kazanırlar. Birbirini şikayet etmekten vazgeçsinler. Hangi devirde yaşıyoruz. Yoksa belediye olarak biz 40 otobüs alır taşırız. Ama iş o noktada değil şimdilik. Mahkeme süreci geçsin, ondan sonra kararlar alacağız.
ESENYURTLU MİNİBÜSÇÜLER UZUN SÜREDİR MÜCADELE EDİYOR
Hemen Esenyurtlu minibüsçülerin hak mücadelesine bir parantez açalım. 50 yıldır Bartın-Esenyurt arasında taşımacılık yapan minibüsçülerin durumu, üniversitenin yapılmasıyla değişti. Mücavir alan kavgaları, değişen mevzuatlar, iptal olan ihaleler süreci bu güne kadar taşıdı. Minibüsçüler, kazanılmış haklarının gasp edilmek istendiğini belirterek yargı süreci başlattı. Bu mücadele, yasal boşluklar nedeniyle içinden çıkılamaz bir hale geldi. Adrese teslim ihalelere giremeyen minibüsçülerin hukuk mücadelesi ardından ortaya bu kaos ortamı çıktı.
