Turhan Öztürk yazdı: O yolculukta neler yaşandı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Siyaset şehir merkezinden mi yükselecek…
Yoksa köylerden merkezlere mi şekillenecek…

Soğan fiyatı mı kazanacak, Türkiye Yüzyılı söylemi mi galip gelecek?

14 Mayıs’a sayılı günler kala yeni tez konumuz bu.
Bartın tepeden tırnağa politize. Yaşlıların da bir hesabı var, gençlerin de.

En sek duruşu olan yine kadınlar. Gönlünden geçeni pat diye söyleyiveriyor her zamanki yalın cesareti ile.

Çoktandır yazmadım, çünkü her şeyi haberleştirmekle meşgulüm.

Aslında birkaç kez oturdum klavye başına. Şehirde herkesin görüp de anlatmadığı çıplak gerçekliğe ithafen “Ölü numarası yapan şehir” diye bir konu edindim.

Vazgeçtim sonra; biraz hesabi olma zamanı.

Malum siyaset, en çok siyasetçilerin ilgilendiği soğuk bir meze. “Hesaplayın bakalım, bir yılda kaç gün mutlu oldunuz” kıvamında muhteşem bir yazıya gömüldüm.

Bu kez hasbi yanım devreye girdi; sırası değildi şimdi.

Sosyal medya mecralarında sesi çok çıkanlara bakıyorum. Bir şeyler anlatıyor, anlatmak istiyor. Ama anlatmıyor. Sadece karnından konuşuyor.

Kural 1: Herkesin bildiği şeyleri konuşuyorsan, haberci değilsin.

Kural 2: Bir şeyler bilip de yazmadığını ima ediyorsan; gazeteci değilsin.

Bir sürü tarif bulabiliriz buna. Hepsinin arasında kalıyorsan ortadan geçinip gidiyorsun işte.

Xxx

Önce milletvekili adaylarına ve parti teşkilatlarına bir laf edelim:
Bütün ses sistemleriniz rezalet… Tüm konuşmalarınız devrik cümlelerle dolu. Allah aşkına siz nasıl siyaset yapacaksınız. Bartın basını, hepinizin açıklarını kapatmak için mücadele veriyor.

Parti örgütleriniz paramparça. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bir aydan daha kısa bir süre kalmış, tutarsızlıklar diz boyu.

Nasıl seçime gireceksiniz, söyleyin hele.

Siz nasıl siyaset edeceksiniz, neye talipsiniz anlatın hele.

xxx

Madem gündem siyaset, hadi bugün abanalım biraz konuya.

Önce anketlerden girelim mesela. Herkese bir veri akışı gidiyor. Dün akşam önemli bir siyasi figürden, bir telefon anketinin sonuçlarını gördüm. Muharrem İnce’nin yüzde 10’a yakın karşılığı çıkmış Bartın’da. Bu; en şaşırtıcı yönüydü.

Ama anketler hiç güvenilir değil. Çünkü ben sahadayım. Bir arkadaşımı aradılar aday adaylığı sürecinde. Telefon anketi…

Arkadaşım CHP’ye gönül veren okumuş tayfadan. Anket de belli ki iktidar kanadından.

Hayır, reddetmiyor soruları. Tek tek yanıt veriyor. Ama işine en gelen yanıtları veriyor. Rakibin en zayıf yanlarına çalışıyor. O yanıtlar da kayıtlara öylece giriyor.

Şimdi ben bunun neresine güveneyim.

Xxx

İttifaklar yarışında herkesin çeşitli sorunları var. Geçen hafta sosyal medyada en çok dönen fotoğraf, AK Parti’den Yaşar Arslan, Yusuf Ziya Aldatmaz ve Turhan Kalaycı’nın aynı araçta Ankara’ya gitmesi oldu.

Acaba o yolculukta neler yaşanmıştı?
2019 seçimlerinden bu yana polemiklerin merkezinde olan Aldatmaz ve Kalaycı neler konuşmuştu.

Kırgın olduğu konuşulan Kalaycı, seçime motive edilebilecek miydi?

Doğal bir kırgınlığı tahmin etmek zor değil. Hem Yaşar Arslan hem de Yusuf Aldatmaz, siyaset yaşamlarında yaşadıkları benzer durumları anlatarak Kalaycı’ya siyasetin uzun ince yollarını anlatmış.

Örneğin Aldatmaz, 2014 seçimlerinde Seyfettin Kalay ile girdiği belediye başkanlığı adaylığını tanımlarken, “İkimiz de aday olmuştuk. Onu seçtiler. Yetmiyormuş gibi, şehre birlikte dönüp vatandaşları birlikte selamlamak zorunda kaldım” sözleriyle kederini paylaşmış.

Yaşar Aslan da başından geçen benzer anılarını anlatmış.

Siyaset tarihi bunun örnekleriyle dolu. Ama siyaset her zaman fırsatlar da üreten bir mekanizma. Kimin sinirleri sağlamsa, bir hedef yakalıyor.

Xxx

Millet İttifakı da üç gün önce tam takım caddeye indi. Günün manşetini yine Bartınstar’dan geldi, kuşkum yok.

Onların da sorunları var. İrdeledim yine…

Aysu Hanım’ın bazı sıkıntıları var. Hem parti içinden hem ittifak ortağı kanadından.

Birincisi; seçim sürecine girilmesine rağmen yönetim içinden olumsuz enformasyon saçılıyor sokağa. Bir söylem ve eylem birliği oluşturulamamış.

Sayın vekilin kimi sorunlarda son derece vefakar tutumu bile dışarıya yanlış aksettiriliyor. Teşkilat; kendisini onore eden organizasyonlar hazırlamadığı gibi gibi, hep sorun üretiyor. Kimse elini taşın altına sokmuyor.

İttifak ortağı da zorluklar içinde. Malum, İYİ Parti bu seçimde kendi amblemi için oy istemiyor. Aday; CHP listesinden yarışıyor.

Hal böyle olunca genel merkezden bir destek yok.
Büyük ortak da Ankara desteği alamadığını söyleyip fedakarlık istiyor.

Taşra örgütü diri ama gönülsüz. “Senin için neden kendimi parçalayayım” anlayışı kendiliğinden yayılıyor.
Partinin il başkanı adaylık için istifa etmiş.
Yerine gelen Alper Somun, işi nedeniyle yaşamaması gereken bir kriz yaşıyor, ekmeğinin derdinde.
Örgüt de çare arıyor ama seçenekler sınırlı.
Acil toplanma kararı aldılar ve önceki akşam yeni il başkanı seçtiler. Mehmet Kasapoğlu ve Alper Somun’dan sonra partinin yeni il başkanı Sinem Özüoklu oldu.

Konu henüz basına yansımadı, çünkü karar genel merkeze onaya gitti.

2018 seçimlerinde partisinin milletvekili adayı olarak çok koşturan Sinem Hanım, 5 yıl sonra yeniden sıcak siyasete dönmüş oldu.

Xxx

Seçim kampanyasının en çalışkan ismi açık ara Cemal Akın. Hiç ardına bakmıyor. Hesaplarını yapmış, tüm rakiplerine üçüncü turu bindiriyor.

Tartışılan konu, seçmene çok dokunmak tercihleri değiştirir mi?

Cemal Akın’ın hesaplarına göre başarı; köylerden kasabalara ve şehre ulaşacak.

İttifak ortağına göre ise tam tersi; oy yoğunluğu merkezlerde. Buraları sıkı tutan kaybetmez.

İki başlık var konuyu cazip kılan:

2019’da belediye için yarışan iki aday Cemal Akın ve Yusuf Aldatmaz, bu kez farklı kulvarda. Hem ittifak hem rakip.

Görünen en çetin hesap; Cemal Akın mı, Aysu Bankoğlu mu kazanacak? İki bardaktan biri kırılacak.

İttifak ortakları arasında da kimi anlaşmazlık yaşanıyor. MHP kanadında “Üç oy Erdoğan’a, 1 oy MHP’ye” söylemi dillendiriliyor.

Bu hesabı geçen seçimde iki ittifak da kullanmış, başarılı da olunmuştu.

Ancak AK Parti kanadı, “iki vekilliği de istiyoruz, bu söylemlere inanmayın” dedi. Ufaktan gönül gerginliği çıktı.

Cemal Akın’a ilişkin küçük küçük zaferler sokağın her köşesinde anlatılıyor. Bir gazeteci arkadaşım şöyle dedi; “Dedem koyu AK Partili. Evine kadar gelmişler, ikna etmişler. ‘Cemal de bizim uşak’ diyor. Şaşırdım…”

Xxx

AK Parti’nin il başkanı Yaşar Arslan’ın eski gençlik kolları başkanına muamelesini Rasih Karakaş yazdı. Önce inanamadım. Mücahit’i aradım. Dedim ki; biz çocuğumuzu severken bile ‘eşek sıpası’ diye severiz. Severek mi söyledi, hasımca mı? Sen nasıl hissettin…

Her zamanki gibi güleç yüzü ve vakur duruşuyla yanıt verdi. “Ben sevimli bir tutum hissetmedim…”

Yaşar Başkan’ın bana göre helallik alması lazım Mücahit’ten. Öfkeli olabilir, Mücahit’in hataları olabilir. Tartışmam bile, ama bir büyük olarak bu tutum şık değil.

2018 seçimlerinden kalma husumet sahada halen unutulmamışken…

Gönüller yapmak yerine, gönül kırmak kime ne kazandırır?

Xxx

Bartın’da Süleymancı cemaat oyları kaç tane?

Resmi söyleme göre 3 bin. Bunu 5 bine kadar yükseltenler var.

Bu oylar bu seçimde kime gidecek? Cemaat, bu kez de yazılı genelge gönderecek mi?

Önceki seçimde İYİ Parti lehine bir tercih kullanılmıştı. Peki bu seçimde İYİ Parti, CHP listesine girmişken tercih değişecek mi?

Ortaya soru atıp bırakmaktan nefret ettiğim için; inceden araştırdım. Cemaatin kalbine kadar inip soruşturdum.

Bu seçim öncesi henüz böyle tasarruf bildirilmemiş. Son haftaya işaret ediliyor.

Dedim ki; önceki seçimlerde erkenden bildirim olur, hatta çalışma bile yapılırdı?

Şöyle yanıt verildi;

  • Evet, o zamanlar bize listede bir kontenjan verilirdi. Biz de adayımız için bu çalışmayı yapardık. Ama bu seçimde adayımız yok.
  • Verilmedi mi yani…
  • Yok, teklif vardı biz istemedik.

Peki, ‘öyle olsun bakalım’ deyip telefonu kapattık. Beyan esastır sonuçta.

Xxx

Şimdi bu kadar yazı yazıp da Kumluca’ya ilişkin iki kelam etmezsek olmaz.
Yoksa hemşehrilerim çok kızar.

Madem seçim sattı mahalline girdik.
Madem Kumluca, Bartın’ın lokomotifidir düsturunu savunuyoruz.

Kumlucalı ne ister sorusuna yanıt bulalım o vakit.

Seçmenlerin kendi çıkarını savunmasının son derece meşru bir tutum olduğu notunu da düşelim.

Doğalgaz bir lütuf değil en temel ihtiyaçtır. Beklenir…
Nüfus kaybına karşı, TOKİ konutunun sözü istenir. Ki gurbetçiler emekli olup gönül rahatlığı ile dönebilsin.
Organize sanayi bölgesi üretilmesi ve bazı yatırımların Kumluca’ya kaydırılması talep edilir.

Bartınspor’a her yıl milyonlarca kaynak aktaran şehrin Kumlucaspor için kılını kıpırdatmaması reddedilir.

Elektrik kesintileri için Kumluca’da sabit BEDAŞ ofisi istenir.

Köy yolları delik deşik. Heyelanlar onarılmadı. Aylardır tarım makinalarının (tırtıl) gidemediği köy yolları var.

Bu ne utanmazlıktır, konu gündemimizdeydi, deprem olunca yazamadık. Takip ediyoruz bilesiniz. Özel İdare ekipleri, Uluköy, Hisar bölgesine doğru bir çıksın, bozdurmayın ağzımı…

Ve çıtayı biraz yükseltelim.

Madem Kumluca’nın ilçesiyle bağlı bulunduğu yol sorunu bir asırdır devam ediyor.
Madem ulaşım olanakları, nüfus performans kriterlerine göre tünel haline gelemiyor.

Madem Kumluca, Ulus ilçesine gelen yatırımlardan yeterince yararlanamıyor.
Madem Kumluca’ya kazandırılmış koca koca eğitim binaları tamir bile edilmiyor.
Madem binası hazır olmasına rağmen Kumluca’ya bir yüksek okul kazandırılmıyor.
Madem ormanlar ve kooperatifler Kumluca’da olmasına rağmen ulus işletmesinin egosuna mahkum ediliyor.
Madem ilçesi tarafından Kumluca öteki olarak görülüyor.
Madem yerinde yönetim, ulaşılabilir hizmet için Kumlucalı 100 yıldır kervan geçmez yollara sürgün ediliyor.
Artık tartışmanın vakti gelmiştir.
Daha çok acı çekmeden neşter vurulmalı;
KUMLUCA İDARİ YÖNDEN ULUS’TAN AYRILMALIDIR.
Ya Kumluca ilçe olmalı…

Ya Kumluca-Kozcağız-Hasankadı kombinli bir ilçe yapılmalı…
Ya da Kumluca, idari yönden merkez ilçeye yani Bartın’a bağlanmalıdır.

Bunca eziyet, Kumlucalının omuzlarına vurulan bu yük artık kalkmalıdır.

“Coğrafya kaderdir” ancak idari yapılanma Peygamber ayeti değildir. Neden çileyi hep bir kesim çekerken, sefasını süren hep aynı bölge olmaktadır.

Bu sorunun yanıtı, Kumluca’da merak edilmektedir.

Nokta.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Turhan Öztürk yazdı: O yolculukta neler yaşandı?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir