KONUK YAZAR
————————–
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru ikinci turda solun ortak adayı olmak için akıl almaz bir yöntem izleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye kamuoyunu çok incitti.
Akıncı’nın geçmişi ile ilgili çok fazla malumat sahibi olmayan Türkiye medyası, okurlarına “Akıncı kimdir?” başlığı altında bilgi vermeye çabalıyor.
Geçmişte verdiği demeçlere bakılıyor. Afrin’e yapılan Zeytin Dalı Operasyonu’nda “Gelecekte büyük acıların yaşanmaması için Türkiye’nin tedbir alma hakkının olduğunu görmezden gelemeyiz” diyen Akıncı’nın şimdi neden böyle bir çelişkinin içine girdiğini anlamaya çabalıyor.
Türkiye, sağıyla soluyla tüm partileri tek vücut olmuşken, yavru vatan dedikleri ülkenin liderinin söylemlerini hazmedemiyor.
Oysa Kıbrıs’ta yaşayan bizler, ne yazık ki bu siyasi oyunlara hiç uzak değiliz.
Söz konusu siyasi çıkarlar olunca milli meselelerde bile ortaklaşamadığımızı üzülerek seyretmekteyiz.
İçimizden, “olmaz olsun böyle koltuk sevdası” diye isyan etmek geçiyor.
‘‘1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır’’ diyen Cumhurbaşkanı Akıncı’ya aslında şöyle seslenmek gerekiyor.
“2015’te biz adına Cumhurbaşkanlığı seçimi desek de bu siyasi bir depremdi. Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi desek de atılacak oy değil, Türkiye’ye kurşundur…”
Bu yorumu biraz ağır bulabilirsiniz ama ne yazık ki gerçeğin ta kendisidir.
Türkiye Barış Pınarı’nda ter dökerken, Akıncı Seçim Pınarı’nda serinliyor.
Kıbrıs Türk halkı bu utancı hak etmiyor…
cuneytoruc@yahoo.com