Evet sevgili dostlar, yayın yönetmenim “öyle uzaktan ahkam kesmekle olmaz” deyince tası tarağı toplayıp Bartın’a yerleşmeye karar verdim.
Gelir gelmez de bir sürü sorunla karşılaştım. Baktım cümle ahali aynı sorunları benimle birlikte yaşıyor. Kamu adına bu sorunları duyurmak elbette boynumun borcu.
İlk olarak doğalgaz aboneliğine değinmeliyim. Ev sahibimle birlikte Akmercan ofisine gittik. O iptal edecek, kiracı olarak ben devralacağım.
Yalnız bir sorun var. Görevli diyor ki; ikisi birlikte olmaz.
-E nasıl olacak.
Şöyle devam ediyor; ev sahibi aboneliğini iptal edecek. Üç gün içinde saati mühürleyeceğiz. Sonra siz gelip başvuru yapacaksınız, üç gün içinde de açılacak.
Hayretler içinde soruyorum; “nasıl yani olur mu öyle şey. Benim başvurumu şimdi kabul etmiyor musunuz?”
“Yok” diyor görevli. “Önce kapanış yapacağız. Siz, saat mühürlendikten sonra gelin…”
Tuhaf olduğu için ilkokul çocuğunun anlayacağı şekilde bir daha soruyorum…
Nafile.
Kavga edecek halimiz yok, şaşkınlık içinde çıkıyoruz ofisten; öyle ya görevlinin belki bir bildiği vardır…
Sonra İstanbul’daki uygulamaya araştırıyoruz ve ortaya şöyle bir gerçek çıkıyor…
İGDAŞ’a iki kişi gittiniz. Görevli ev sahibinin aboneliğini hemen iptal ediyor. Peşi sıra sizin aboneliğinizi derhal yerine getiriyor. Hatta aboneliğini iptal edecek kişiyle gitmenize bile gerek yok. Sizin işleminizi anında yapıyorlar.
Şimdi Akmercan şirketinin içinde, İstanbul’un İGDAŞ’ında yöneticilik yapmış isimler var.
Örneğin Akmercan Enerji Grubu Genel Müdürü Yunus Keskin. Kendisine buradan soruyorum:
Siz İstanbul’da İGDAŞ’ta görev yaptınız. Orada uygulama böyleyken Bartın’a gelince mi böyle oluyor. Ya da iş bilmez personel mi çalıştırıyorsunuz?
Üç gün sonra yeniden yollara düşüp depozitomuzu yatırıp belgeleri sunuyoruz. Görevli şöyle diyor; 3 gün içinde açılacak…
Peşi sıra elektrik için yine iki kişi Enerjisa ofisine gidiyoruz. Personel gayet ilgili. İşlemi hemen yapıyorlar, ev sahibimin aboneliği anında iptal ediliyor, üzerine sözleşme yapılıyor. Her şey 15 dakika içinde tamam.
İmzaları atıyoruz, üstüne bir de çay ısmarlıyorlar.
Nihayet düzgün bir iş halledebilmenin gönül huzuruyla evin yolunu tutuyoruz.
xxx
Türk Telekom’un takılma sorununa kaç kişi takılıyor!
Dikkat ettiniz mi, TT’nin önü hep kalabalık. Yani şehirde internet talebi çok yüksek.
Biz de artık ahaliden biri olduğumuza göre dedik ki eve internet bağlatalım. Malum işimiz gücümüz internetle. Neyse, uygun bir paket seçip başvuruyu yaptık. Dediler ki biraz yoğun bir dönem ama modeminiz bir hafta içinde bağlanır.
Tam bir hafta biterken, bir Pazar günü gelip modemi bağladılar.
Çok şükür.
“Ne vakit aktif oluruz?”
“Yarın olursunuz abi” dediler ve gittiler.
Pazartesi günü bilgisayarın başında öylece bekledik, ama yok… Tabi Salı günü soluğu TT’de aldık. Görevli çocuk iyi niyetli, “takılmış olabilir” dedi, inceledi sistemden.
Sonra;
-Abi senin aktivasyon yarın görülüyor…
Töbe töbe, modemden sonra aktivasyon neden üç gün sonraya atılır, bunu kim organize eder?..
Söylene söylene evin yolunu tuttuk. Ne de olsa şunun şurasında yarına ne kaldı ki!
Çarşamba günü makinanın başında öylece bekledik, bekledik, bekledik…
Gelmedi.
Perşembe sabahı yine TT’nin yolunu tuttuk. Aldığımız cevap ne biliyor musunuz?
-Senin ki takılmış, sorunu iletiyoruz, yarın açılır.
Tam 66 saattir bekliyoruz, “takılmış” diyor, “yarın” diyor.
Şuursuz şekilde çıkıp gittik. Sonra takılmış lafına takıldım. Öğleden sonra yeniden gittim, bu kez öfkeli. Yönetici arıyorum…
Buldum da. Sorunu anlatmaya çalışırken kesti yönetici. Arkadaşlar yardımcı olsun. Teknik bir sorun varsa numara alın, üst katta bilmem şu isimle konuşun.
Kavga bile edemeden başka bir görevli arkadaşa sıra bekleyip sorumuzu anlattık. Eksik olmasın, o da inceledi, bir şeyler yazdı ve güler yüzle beni uğurladı. Modem takıldıktan sonra 70 saati aşan bir süre sonunda, Perşembe gününün öğleden sonrasında internete kavuştuk.
Takılma sorununa çok kişinin takıldığını, uzun süre hizmet bekleyenlerin çokluğunu oradaki mesaim sırasında vatandaşlardan duydum.
TT’nin Bartın Müdürüne bir sorum olacak; hizmet bu kadar çok takılır mı?
xxx
Yaşadığınız sorunları iletin duyuralım, birlikte sorgulayalım
Sevgili vatandaşlar; özel ya da kamu…
Bedelini cebinizden ödediğiniz hizmetlerle ilgili yaşadığınız sorunları yazın duyuralım, kamu adına hep birlikte sorgulayalım.
İstanbul’daki deprem sonrası GSM operatörlerinin hiçbirinin çalışmaması kralın çıplak olduğunu herkese gösterdi.
Yeter artık; söz milletin. Görevini yapmayan herkesin karşısındayız. Vatandaşın parasıyla yine vatandaşa efelenen cümle alemin ipliğini pazara çıkaracağız.
Şehir Zaptiyesi olarak hak etmediğiniz kimi uygulamaları buradan duyurmaya bundan sonra da devam edeceğim. Zaten basının görevi tam da bu değil mi?
Kimseden iyilik istemiyoruz, herkes işini iyi yapsın yeter.
Daha şehrin emlakçılarından A101 gibi marketlere, mobilyacılardan müteahhitlere ajandamda birikmiş bir sürü not var.
Zaptiye artık şehirde. Herkes bilsin.
İşte iletişim adresimiz: medya74@hotmail.com