- Bartın Irmağı kum, balçık ve ağaçlarla doldu. Irmak yatağını temizleyip genişleterek turizme kazandırabiliriz. Irmak içinde V şeklinde duvarların yapıldığı heyecan verici bir proje vardı, o gitti bu geldi.
- Biz ‘her şeye karşıyız’ demiyoruz. Üniversiteden, yurt dışından uzmanlar gelsin, tartışalım. Hem selden koruyacak hem turizme katkı verebilecek çözümler üzerinde çalışıp doğru çözümü bulalım. Amacımız bu.
- Taşkına karşı duvar yanlıştı, itiraz ettik. Bu saatten sonra duvarla yaşamaya mecbur alışacağız, önüne yatacak halimiz yok. Asıl test ilk selde ortaya çıkacak. Bundan sonraki çözümler için DSİ’nin düşüncesi nedir, şeffaflık istiyoruz.
BARTINSTAR/TURHAN ÖZTÜRK
Bartın, 6 aydır Irmak Islah Projesi’ni tartışıyor. Projenin 1’inci kısmı; Kanlıırmak Caddesi’nden başlayıp, Gazhane’ye kadar uzanan bin 450 metrelik cam bariyer, şehirde yoğun tartışmalara sahne oluyor.
Irmak kıyısına yapılan duvarın yanlış bir yatırım olduğunu düşünenlerin sayısı hayli fazla. Projenin durdurulması hedefiyle kurulan ve “Yeşil Yelekliler” olarak tanımladığımız Bartın Irmağı İnisiyatifi grubu, önce imza kampanyası düzenledi, ardından dava sürecinin başlayacağını duyurdu.
Peki çeşitli STK grupların tarafından desteklenen inisiyatif ne istiyor, neyi savunuyor, neyi öneriyor? Bu mücadele için geç kalınmadı mı? Bartınstar, bu soruları, platformun Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya ile birlikte iki sözcüsünden biri olan Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık’a sordu. Bakın ne yanıtlar aldık:
Halil Bey, Bartın ve Irmak sizin için ne ifade ediyor?
Bartın’ın tanıtımında en önemli faktör turizm. Gaziantep, Kocaeli gibi sanayimizle tanınmıyoruz biz. Bakın Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nın kuruluşu 1906. Bu odanın kuruluş nedeni bile, bu ırmak sayesinde. Çünkü bu ırmak sayesinde şehirde ticaret gelişmiş. Ve o ticaretin ana damarı Bartın Irmağı. Limanlar gelişince tabi o özeliğini yitirdi. Ama Bartın Irmağı, bu şehrin her şeyi, can damarıdır.
Irmağı Islah Projesi’ne itiraz etmek için geç kalmadınız mı?
Bartın Irmağı’nı taşkınlardan korumak için 2024 Şubat’ında ihale yapıldı. İhale şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmadı. Bizim bunu duymamız Nisan’ı buldu. Zaten duyar duymaz itiraz ettim. Sonradan inisiyatif kuruldu.
Bartın Bartın Irmağı İnisiyatifi neye itiraz ediyor?
DSİ bir proje yaptıysa Bartın’da herkesin bunu bilmek hakkı. Islah için milyonlarca liralık yatırım yapılacak. Bu güzel ama bütün yükü çeken 13 km’lik ana bölüm için hiçbir şey yapılmıyor. Biz diyoruz ki suyun denize döküldüğü ırmak ağzından başlamak gerekir. Sorun başladığı yerden çözülmeli…
Irmak Islah Projesi etap etap planlanıyor. Bugün en çok tartışılan, Yalı boyunu kapsayan 1’inci etaptaki cam bariyer. Sizce bu bariyer Yalı’yı selden koruyamaz mı?
Bartın’ın en güzel yeri Yalı bölgesi. 1998’de yaşadığımız seli yaşarsak bu duvarlar çare olur mu? Soruyorum; Hendekyanı taştı ne olacak. 1998 selinde Ulus durağının olduğu bölgeden şehre su girdi örneğin. O bölgede duvar yok, benzer bir taşkında o su Yalı’dan ırmağa karışıyordu. Şimdi nereye akacak bilmiyoruz. Çatmaca, Gölbucağı sular altında kalmıştı. Şimdi bu sular nereye gidecek?
CAM DUVARLAR YIKILIRSA ŞEHİRDE TSUNAMI ETKİSİ OLUR
Başka…
Bu cam duvar olmadı. Bizim ırmak kavisli akıyor. Sular yükseldiğinde dev tomruklar, hatta buzdolabı yüzüyor suyun yüzeyinde. Almanya’dan bir örnek göndermişlerdi. Sular yükseldiğinde cam panel bir kenarından patlıyor, domino etkisiyle yıkılıveriyor. Buzdolabı çarptığında cam kırılırsa bu kez iç bölgeye tsunami etkisi yapar.
Camın çözüm olmayacağını, yerine daha akılcı bir proje olması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim tek derdimiz var. Bu paraların boşa gitmemesi. Daha iyi ne yapılabilir, onu görmek istiyoruz. Her şeye karşıyız demiyoruz. Bartın için en doğrusunu bulmak istiyoruz.
Projeye ilişkin pek çok eleştirileriniz var, cevabını bulamadığınız sorular neler?
Irmak yükseldiğinde eski kanalizasyon geri tepecek. Yağmur sularını deşarj edecek yerler de tepecek. Camları tutan vidaların basınca dayanamayacağı söyleniyor. Taşkından korunmak için ırmağın çevresine duvar yapmak mı gerekiyor yoksa yatağının genişletip dibinin temizlenmesi mi gerekir?
Proje bittikten sonra mutlaka yeni seller yaşayacağız. Yalı gerçekten kurtulacak mı? Kırtepe’de Atatürk büstüne yağan yağmur, Orduyeri’ne yağan yağmur Yalı’ya geliyor. DSİ pompaları bu suyu atabilecek mi yoksa o sular başka bir taşkına yol açabilir mi? Çünkü bunlar bizim gördüğümüz pompalar değil.
ARTIK YAPACAK BİR ŞEY YOK, PROJENİN ÖNÜNE YATACAK DEĞİLİZ
Bu kadar mesafe alındıktan sonra, duvarlar, montajlar yapıldıktan sonra ne yapılabilir, “Duvar yıkılsın mı?” istiyorsunuz?
Bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Yıkalım demiyoruz, bizim derdimiz yıkmak değil doğruyu bulmak. Bugüne kadar itiraz ettik, çalışma durdu mu? Engelleyemedik, çalışma devam etti. AFAD’a göre sorun yoksa devam etsin, önüne yatacak halimiz yok. İlk sel, ilk test önemli. Taşkın anında vereceği neticeyi hep birlikte göreceğiz. Yapanlar da görecek. Bu duvara da mecbur alışacağız. Peyzaj yapılacağını anlatılıyor. Göreceğiz hep birlikte.
Eylemsel süreç inşa sürecini uzatmıyor mu? Çalışma uzarsa Yalı esnafının mağduriyeti de artacak… Bu yüzden ilk selde zarar gören olursa kim eleştirilir?
Biz tepkimizi ilettik. Tabi DSİ’nin bazı sıkıntıları var. Orduyeri Köprüsü’yle ilgili Koruma Kurulu kararı gibi teknik sorunlar. Yaya köprüsü ve kapılarla ilgili. Belediye’nin de bazı çekinceleri var. Gecikmenin nedeni platform değil. Mahkemelik durumlar neden doğuyor? Proje öncesi tüm izinler alınsaydı bunlar olmazdı. Proje zaten şimdiye kadar bitmesi gerekiyordu.
İlk sel, ilk test için projenin bitmesi gerekiyor… O zaman platformun bundan sonraki hedefi ne?
Bu dakikadan sonra bu duvara mecbur alışacağız. Biz tepkimizi dile getiriyoruz. Tek çözüm bu değil, biliyoruz. Bundan sonra sadece Yalı değil, diğer kısımlar için DSİ’nin düşüncesi nedir, şeffaflık istiyoruz, göremiyoruz. Gelsinler desinler ki; teknik çözüm budur. Biz tepkimizi dile getiriyoruz. Tek çözüm bu değil. Eğer sonuç alınamazsa gün gelecek belki duvarı yıkalım diye düşünebilirler.
Bu dakikadan sonra ne istiyorsunuz, nasıl bir çözüm istiyorsunuz?
İstediğimiz şey şu: yerel dinamiklerle DSİ birlikte toplantılar yapsın. Taşkınlardan nasıl korunuruz, toplantılar yapılsın. Üniversiteden, yurt dışından uzmanlardan destek alalım. Hem selden koruyacak hem turizme katkı verebilecek çözümler üzerinde çalışalım. Konuşalım, doğru çözümü bulalım. Amacımız bu.
Size göre taşkın için çözüme nereden başlamak gerekir?
Çözüme, sorunun başladığı yerden başlamak gerekir. Limanın ağzını genişletelim dedim, sel teper işe yaramaz dediler.
DSİ’nin sunumunda, ırmağın deniz seviyesinin altında kaldığı, bu yüzden yavaş aktığı belirtiliyor…
Bu ırmakta sular yükseldiğinde öyle hızlı akıyor ki. Aksini iddia eden, sular yükseldiğinde Gürgenpınarı bölgesinden bir sandal ile karşıya geçiversinler bana göreyim. Geçemezler. O kadar hızla akan su geri teper mi?
Irmak ağzını genişletmek sorunun çözümünde yeterli gelir mi?
Hayır tabi. Ama çözüme giden yolda başlangıç olabilir. Liman yapılmadan önce ırmak ağzı 250 metreydi. Şu an 50 metre. Bugün Abdipaşa’da ırmak üzerine yapılan bir köprü 120 metre. Kozcağız, Ulus çaylarının ıslah çalışmasındaki genişliği 55 metre. Kollarda 55 metre ise ana yatak kaç olmalı. Ayrıca ıslah edilen dereler, suyun daha hızlı gelmesini sağlayacak, taşkın riski artacak.
Irmağın denize döküldüğü yer. Liman yapılmadan önceki hali: 1930’lar…
Irmağın en dar yeri 40, en geniş yeri 80 metre genişliğinde. Neden genişletmiyoruz? ‘Çok maliyet’ diyorlar. DSİ’nin şu andaki maliyeti 1 milyarı buluyor zaten. Şimdiden bu paralar harcandı. Oysa eski proje sorunu çözüyordu.
Eski proje çözüyordu derken… Çözüm için farklı bir proje var mı?
Bakın Turhan Bey, biz hepimiz Bartınlıyız, bu şehirde doğduk büyüdük. Geçmişini de bu gününü de iyi biliyoruz. 2016 yılında DSİ’nin hazırladığı bir proje vardı. Gördüğümde heyecanlandım. Gerçekten bu olacak mı? Irmağın kenarlarında V şeklinde bir duvar. Suyun altında, görünmüyor… Irmak derinliği 7 metreye sabitleniyor. Irmağın karşı kıyısında 100 metrelik rekreasyon alanı, kamulaştırılacak. Işıklar’ın olduğu bölgede bir yat limanı. Bartın’ın tanıtımına büyük katkı verecek. TOKİ Köprüsü, Osmanlı mimarisi ile çizilmiş. Hayal edilemeyeceğim kadar güzel bir proje.
Ne oldu da yürümedi bu proje?
Dönemin Bartın milletvekili, şimdiki bakanımız belediyeye söyledi. Belediye, ‘bu kamulaştırma belediyenin 1 yıllık gelirini tüketiyor, bütçemiz yok, yapamayız’ dedi. Dönemin valisi Seyfettin Azizoğlu da çok istedi projenin yapılmasını. DSİ, o günlerden bu yana o proje için hep “Revizyon halinde” dedi. Sonra bir baktık, ırmağa duvar giydiriliyor.
IRMAK KIYILARINDAKİ AĞAÇLAR KESİLMELİ
Irmağın içine yapılan V duvar şehri taşkından koruyabilir mi?
1998’de 4 gün boyunca yağmur yağdı. Aşırı yağmur nedeniyle yüzlerce ağaç yattı. Bu ağaçlar ırmağın dibinde. En son 1998’de bir miktar temizlendi bu ırmağın dibi. 6-7 metre derinliğinde bir ırmaktı burası. O günden bu yana doluyor. Dibi dolu bir ırmağı düşünün. Bunun üzerine 2-3 metre yükselen bir ırmağın akışını düşünün. Ağzı genişletilmiş, yatağı genişletip temizlenmiş bir ırmak neden akmasın.
Peki bu proje ırmağın doğasını bozmadan yapılabilir mi?
Ben ırmak kıyılarındaki ağaçların kesilmesi taraftarıyım. Bunlar daha çok kavak, söğüt. Özellikli ağaçlar değil. Irmak genişletilsin. Çevresine güzel, nitelikli ağaçlar dikilsin. Irmak kıyısına peyzaj yapılabilir. Dünyanın pek çok ülkesinde dünya güzeli ağaçlar var, insanlar o ağaçları görmeye gelir. Kavak zararlı bir ağaç. Irmak yatağını daraltıyor.
CENNETTE YAŞIYORUZ, BU CENNETTE DUVARLARA YER YOK
Bartın ırmağı en son ne zaman temizlendi?
Cennette yaşıyoruz ama bu cennette duvarlara gerek yok. Bahçemizdeki suların ilerlemesi için bile yatağını temizliyoruz. Doğa kendine bir yol çizmiş burada. Bunu rehabilite edebiliriz. Dibi kum dolu. 25 yıldır ne kum alınıyor, ne dibi temizleniyor. Kum, balçık, ağaçlar. En son 1998 selinden sonra kısmı temizlendi.
Bartın ırmağını turizme kazandırmak yapılan bir çalışma var mı?
2018-19’da ırmakta kano projesi yaptık. Kano Federasyonuna gittik. Kano turizmi için elverişli raporu verdiler. Senede 2 yarış yapılacaktı, sözü verildi. Irmak genişletilerek turizme kazandırabilir, bu şehrin tanıtımına katkı verir. Yakın bir tarihte Bartın’a turistler geldi, ırmakta gezdi. Kirliliği, ağaçlara takılmış naylon poşetleri görünce “sizin burada böyle bir gelenek mi var” diye sordular. Temizliği, peyzajı yapılmamış bir turist gelir mi?
Proje yapıcılardan beklentiniz nedir?
Bugün yeni bir durum var; küresel ısınma. Buzullardaki erime nedeniyle suların 1 metre yükseleceği söyleniyor. Taşkınlar yaşanacak. Yatağı genişlerse daha kolay akacak ırmak. DSİ yetkilileri desin ki, bölgeye yağan yağış miktarı budur. Gelecek su miktarı budur. Buna yüzde 100 çözüm oluyor mu bu proje. Mantıklı bir şey desinler, biz de diyelim ki evet doğrusu budur.
YARIN:
BARTINSTAR SORDU, DSİ MÜHENDİSLERİ TÜM SORULARA YANIT VERDİ:
Şehir suları nasıl tahliye olacak?
Su yükseldiğinde alt yapı geri teper mi?
Yalı’yı koruyacak başka proje yok mu?
Çözüm için başka hangi projeler tartışıldı?
Tomruk çarparsa camı kırabilir mi?
Sel bariyerine kaç kapı yapılacak?
Proje ne zaman tamamlanacak?
Irmak ağzını genişletsek olmaz mı?
Ankara mimarlar Odası ne dedi?