Evet, Rıza Yalçınkaya’dan söz ediyoruz.
Aslında aramasının nedeni bize sitem etmekti. Konu başlığımız da önce bu siteme yönelikti. Ancak birkaç saat sonra CHP İl Başkanı’nın istifası ardından bu başlığın artık daha anlam kazandığını düşündüm.
Seçim öncesi CHP örgütünde görevden almalarla başlayan sancılı süreçte adının bu kadar ön planda olmasına sitemi vardı.
Biraz heyecanlı biraz da hezeyanlı bir sohbetimiz oldu. 8 yıl belediye başkanlığı, 11 yıl milletvekilliği yapmış bir isim olarak köşesine çekildiğini, partisinin vereceği görevlere her zaman hazır olduğunu söylüyordu, onun dışında sadece izlemekle yetindiğini aktardı.
24 Haziran seçimlerinde neden Bartın’da olamadığını, Muharrem İnce ile birlikte hareket ederek siyasi bir tercih yaptığını anlatırken bugün yaşanan süreçte medyada isminin, tartışmaların odağında olmasını haksızlık olarak görüyordu.
Ben de kendisine onca deneyimli bir siyasetçi olarak haksızlık yaptığını söyledim. Üst düzey siyaseti yaşamış bir insan olarak, 20 yıl Bartın siyasetinin içinde bil fiil aktif olan bir ismin, bu gün yaşanan tartışmalar içinde yer almasının çok normal olduğunu da…
Rıza beyi hiç siyasete bulaşmadığı, Makine Mühendisleri Odası Başkanlığı yaptığı dönemden tanıyorum. O günlerdeki sağlam duruşu, kendisine önce belediye ardından parlamento kapısını açacaktı.
Ancak siyasetin insanları yıllar içinde yıprattığı da bir gerçekti.
Rıza Bey görevden almalar hususunda CHP genel merkezinin yanlış yaptığını, eğer bu işin içinde Aysu Hanım varsa onun da yanlış yaptığını söylemekten çekinmedi.
Hala Bartın’da halktan büyük teveccüh gördüğünü, Kırtepe’den Kemerköprü’ye yürüdüğünde taraflı tarafsız herkesle kucaklaştığını, yapılan anketlerde de hala adının açık ara tercih edildiğini heyecanlı konuşmamız içinde tekrarladı.
Bartın içinde bir yapının kendisini Aysu Hanım’la karşı karşıya getirmek istediğini anlatırken bu gibi tutumların sadece partiye zarar vereceğini anlattı.
Hemfikir olduğumuz konu ise tam seçim arefesinde CHP Bartın örgütünde bugün yaşananlar oldu. Böylesi sancılı bir sürecin kime ne getirdiği kimden ne götürdüğü…
Görevden alınan Hacı Gölbucaklı dün canlı yayında aktardı…
Nitekim bu gün sadece birkaç saat sonra İl Başkanı İlknur Hanım’ın isyan ederek görevinden istifasını izledik dikkatle. Tüm bu yaşananları nasıl izah edeceğiz?
Son iki günde görülen eşine az rastlanır görüntüler daha çok tartışılacak önümüzdeki günlerde.
Bartın’dan başlayıp CHP genel merkezi koridorlarına uzanan süreç enine boyuna konuşulacak. Kimin haklı kimin haksız olduğunu da süreç gösterecek.
Sohbetimiz sırasında geçen yıl Kırtepe’deki karşılaşmamızı anımsadım. Ortak bir dostumuzla ayak üstü bir sohbete dahil olmuştum. O gün çevresine kuşkuyla bakan, o bilindik samimiyetinden uzak hissettim Rıza Bey’i. 20 yıl önce o her el verdiği kişiye enerjisini aktaran adamdan eser yoktu.
Belki Türkiye’nin en buhranlı döneminde 11 yıl parlamento içinde görev yapmak, insanları kuşkucu ve çok temkinli bir hale getirmiştir diye düşündüm.
Belki de sadece anlık bir durumdu; bilemedim ama bunu da söyleyemedim.
Konuşmamız sırasında sitemler vardı ancak nezaket kurallarını hiç aşmadık.
Sonunda Bartın’da çay içip dünden bu güne Bartın siyasetini konuşma konusunda sözleştik.
Seçim yaklaştıkça CHP’yle ilgili daha çok cümle kurulacak şüphem yok.
Zonguldak Pusula gazetesinin dünkü başlıklarından biriyle tamamlayalım isterseniz. Zonguldak için kaleme alınmış bir haber:
Rakamlarla seçim analizi: Biri hata yapacak diğeri kazanacak…
Kalın sağlıcakla.
