Bartınspor bu durumlara nasıl geldi herkes biliyor…
Elbette biliyor ama kimse söyleyemiyor. Bir sezon başına bakın bir de bugün düştüğümüz durumlara; her şey çok açık değil mi?
Demek ki bir yerlerde hata var… Demek ki bir şeyler yanlış kurgulanıyor.
Efendiler…
Artık olan oldu, kaldırın kafanızı. Ligin ikinci yarısında oynanmamış 13 maç var daha…
Diyelim ki olmadı; hay hay. Yenildiğinde değil, vazgeçtiğinde kaybedersin unutma.
Biz yine tribüne geliriz merak etme.
Küllerinden doğmak için önce yanmak gerekir. Bu yangından nasıl çıkarız strateji planınızı açıklayın, paylaşın.
Tribüne ilk geldiği gün “alınacak çok yol var” demekten başka cümle kurmayan Talat Hoca’ya yönelik eleştiriler gittikçe artıyor.
Onunla devam edilecekse…
Hocayı da yanınıza alıp çıkın ortaya. Allah aşkına konuşun.
Hangi umuda sarılacağız anlatın.
Çünkü şehrin güvenini kazanamazsanız destek bulamazsınız.
Destek bulamazsanız orada kalamazsınız.
Anlatın ki bilelim.
xxx
Aslında eleştirilerimiz en büyük hazineydi, anlamadınız! Şehir küçük olunca kimse birbirine toz kondurmak istemiyor ama bırakın tozu, ortalık çamur olmuş; görmek istemediniz.
Devrek’e yenildiğimizde “Kral çıplak” diye yazdık, çok kızdınız.
Sezon başında Nizamettin’i elinizde tutamadınız. Çocukla konuştum, yönetimsel hataları anlattı diye hemen müdahale ettiniz.
Yerine transfer yapamadınız…
Takımı kuran hoca, “Ben bu takımı 1. Lige çıkarmaya geldim” dedikten bir hafta sonra aniden bırakıp gittiğinde, çıkıp açık gönüllülükle neler olduğunu paylaşmadınız.
Hep kapalı kapılar ardında kaldınız, perde arkasından konuştunuz, şeffaf olmadınız.
Yeni hoca getirdiniz; adam haftalarca yardımcı hocalara selam bile vermedi…
Görmezden geldiniz.
Futbolcular 9 hafta boyunca maç başı paralarını alamadı… Sonunda kaptan, sonuçlarını bile bile arkadaşları adına kendini ateşe attı, yaşananları 74medya’ya anlattı.
Hemen biletini kestiniz. Oysa kaybetmek kolaydı, meziyet kazanmaktı; yapamadınız…
Duyuyoruz ki iki futbolcunun daha bileti kesilecekmiş. Eğer gerçekten çözümün yolu buysa affetmeyin, tez yapın. Yerlerine daha iyisini bulup koyun.
Ama bir de ne söylediklerine bir bakın, çuvaldızı önce kendinize batırın.
Devam edelim…
Sorumluluk üstlenmek yerine o çocukları taraftarın önüne attınız… “Hain” diyenlere ses çıkarmadınız… Hep sustunuz, sahip çıkmadınız.
Bayrampaşa Beşyüzevler’de “Bu maç kurtuluşumuz” dediniz. Takım galip geldi, ortadan toz oldunuz.
Düşüş nerede başladı biliyorsunuz değil mi?
Tamam, gecikmeler her kulüpte olabilir. Ancak hedefi olan takımlarda bu ihmaller olmaz, olmamalıydı.
Azıcık eleştiri yapanlara “Bu zaten şucu, bucu” diyerek kulp takmakta pek mahir davrandınız. Neden böyle diyor diye kulak kabartmadınız.
xxx
Dedik ya, sorunları görmek, birbiri peşine dizmek kolay. Elbette artık önümüze bakmalıyız. Ama hataları söylemekten de geri durmayacağız.
Hata en başından başlamıştı, taa kongre sürecinde. Genç bir başkan seçtiniz. İki ay arkasında durmadınız. İnsan onurunu zedeleyici bir şekilde kulüpten kovdunuz. Hakaret ettiniz…
İstifa etti diye duyurdunuz.
Hataları yok muydu, elbette vardı. Ancak usül böyle mi olacaktı!
Yönetimi yeniden kurguladınız. Tabi ki Bartınspor sevdalısı bir isme başkanlık biçtiniz. Ama onu da sonra yalnız bıraktınız.
Elini cebine atan birkaç kişi dışında… Destek sağlamayı başaramadınız.
Çimento’dan bile eli boş döndünüz.
Efendiler; yanlış anlamayın sözlerimi. Niyetim bağcıyı dövmek değil.
“Ey Sanko; bu şehrin topraklarından kazanç elde edip bu şehrin kıymetlisine sırtını dönersen bilesin ki sana dünyayı dar ederiz bilesin” güçlü sesi nasıl verilir?
Eski başkanlar bir şey anlatıyor, hepsi hafızamızda. Ne diyorlar; yönetim, teknik heyet, futbolcular, taraftar… Şehir bir bütün olmadan OLMAZ…
Eskiyi kötüleyerek, yeniyi pohpohlayarak olmaz. Bir kemanın telleri gibi doğru yönetemezsek OLMAZ.
Akordu bozuk kemandan doğru ses çıkmaz.
“E ne yapalım. Destek olan mı var” demekle olmaz, olmayacak.
Parasız saadet olmuyor; desteksiz yönetim de olmaz. Paralarını alamayan futbolcuya hakaret etmek olmaz. Bunlar hep birbirini tamamlayan unsurlar.
Şimdi eğri oturup doğruları konuşma zamanı.
Hatalardan ders çıkarıp ortak akılla krizden çıkış sürecini konuşma zamanı.
İkinci devreye kadar 1 aydan daha fazla zaman var.
Toparlanma vaktidir, haydi…
