Peki bu rotada Bartın neden yok? Bu sorunun yanıtı 1936’da yapılan ve Bartın’da birkaç toprak ağasının “arazilerimiz gidecek, Kayseri’ye ırgat olacağız” diyerek Karaelmas tren hattına Bartın’ı dahil ettirmemesine kadar uzanıyor.
BartınStar diyor ki: Aradan 84 yıl geçti. Bartın siyaseti, Amasra, İnkumu ve eşsiz doğasıyla kültür ve turizmin Karadeniz’deki başkenti olmaya aday Bartın’ı bu hatta dahil etmenin yolunu mutlaka bulmalıdır…
BARTINSTAR/GÜNDEM/ÖZEL 26 Eki 2020
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, iki şehrin gündemini değiştiren açıklamaları bugün yaptı. 2010 yılında seferleri durdurulan Karaelmas Ekspresi’nin yeniden faaliyete geçirmeyi planladıklarını söyleyen Ersoy, şu bilgileri verdi:
“Doğu Ekspresi başarılı sonuçlar elde etti. Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte bu tarz turizm seferlerinin sayısını arttırma kararı aldık. Bu bağlamda 5 yeni turizm treni oluşturmaya çalışıyoruz. Eskiden hayatta olan Karaelmas hattını yeniden canlandıracağız. Amacımız; Ankara’dan çıktıktan sonra Kalecik, Çankırı, Çerkeş, Eskipazar, Karabük, Safranbolu ve Zonguldak’a kadar varacak olan dolu dolu bir tren rotasını, pandemi sonrasında hızlı bir şekilde, yaza kadar hazırlayıp hayata geçirmek. Karaelmas Ekspresini de aynı Doğu Ekspresi gibi hem yerli turizme hem de yabancı turizme hitap edecek çalışmaları başlattık. Ankara’yı hub yaparak birçok noktaya yılın 12 ayı turizm tren rotalarını yaymak istiyoruz.”
AMASRA, İNKUMU VE EŞSİZ DOĞASIYLA BARTIN BUNU HAK EDİYOR
Peki bölge turizmi için büyük önem taşıyan bu projede Amasra, İnkumu ve eşsiz yaylarıyla Bartın neden yok? Bu sorunun yanıtı, 84 yıl öncesine kadar uzanıyor. Bartın’da tarih kitaplarında da yer alan olayı Yazar Kemal Bilbaşar, Yeşil Gölge romanında tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
KEMAL BİLBAŞAR: BİRKAÇ TOPRAK AĞASI BELEDİYE, REİSLER VE KÖYLÜLERİ ÖRGÜTLEDİ
1936’da yapılan Karaelmas demiryolu hattı, Bartın’dan da geçiyordu. Ancak sırtını Ankara’ya dayamış birkaç toprak ağası, arazilerinin bölüneceği endişesi güçlü bir lobi çalışması yapıyor. Toprak ağaları, ekonomik güçlerini de kullanarak önce belediye memurları, ardından ırmakta taşımacılık yapan reisleri, sonra da köylüleri örgütlemekte zorlanmadı. “Tarlalarımız gidecek, Kayseri’ye ırgat olacağız” diye tüm köylüyü ayaklandırdı. “Demiryolu ejderhası kara vagon tüm yükü taşırsa biz ne ederiz” diyen tekne kaptanları da güçlü direniş gösterdi. Bartın’da demiryolu karşıtlığı öyle yükseldi ki sonunda projeden çıkartıldı.
ERKAN AŞÇIOĞLU: BARTIN DEMİRYOLUNA HEP 28 KM UZAKTAN BAKIYOR
Benzer olaylara kısmen de olsa Bartın’da Tarih adli kitabın yazarı Erkan Ahçıoğlu’da değindi. Sonraki yıllarda Bartın’da her fırsatta demiryolu konuşulmaya başlandığını, deniz ve dere ticaretinin önemini yitirmesinin ardından konunun sık sık gündeme geldiğini kaleme aldı. “Yıllar yılı Bartın her fırsatta demiryolu istedi. 1950-1960’lardan başlayarak, 1970’li yıllardan itibaren Bartın Ticaret ve Sanayi Odası olarak konuyu gündemde tuttuk. Hükümetlere ve milletvekillerine verilen dosyaların en başında demiryolu vardı. Ankara’ya heyetler giderek bu isteği bakanlara iletti” bilgilerini paylaşan Aşçıoğlu, Bartın’ın demiryoluna hep 28 km uzaktan bakmak zorunda bırakıldığını dile getirdi.
