Kimisi “bamya kadar bir şehir” demiş, kimisi şivesine kafayı takmış. Büyük bölümü olumlu ama arada çok ağır eleştiriler yapanlar var. 74medya, Türkiye’deki Bartın algısını en iyi gözler önüne Ekşi Sözlük’teki Bartın’ı inceledi, çok ilginç yorumlarla karşılaştı.
Doğasını sevip Norveç’e benzeten mi dersin, cumhuriyet döneminde çıkardığı bakan sayısını toplayıp oran kuran mı. Elektrik tüketiminin Türkiye oranını hesaplayan bile var. Epey eğlenceli, biraz da düşündüren yorumlar. Elbette özetleyerek ve kimseyi faydası olmayan yorumları tırpanlayarak… Buyrun:
– Amasra, İnkumu, Mugada’yı görmeden dönenleri ıslak odunla dövüyorlar. Bartın Çayı gibi bi güzelliği görmemek de imkansız, zaten gözünüze giriyo şehrin merkezinde.
KOZCAĞIZ YAZILIP GOCCUVAZ OKUNUR
– Türkcenin yazıldığı gibi okunan bir dil olmadığının kanıtı şehir, Zira Kozcağız yazıp Goccuvaz diye okumak, hammurabi tabletlerinde bile görülmüş iş değil. Hendekyanı’nda ineceğim dediğim şoförün -ne işiy va hendekyanıyda, diye sorguya aldığı şehir.
-Doğal güzellikleri eşşiz, plajları harika, ormanları sık ve yemyeşil. Tabiatın tüm cömertliğini sergilediği oldukça hoş yerlerden birisidir. Büyükşehirden gelenlere cennet gibi gelir, doğallık içinde huzuru bulma hissi yaşarlar, zaman daha bir yavaş akar sanki, daha bir tembel.
NORVEÇ’E BENZETEN BİLE VAR
-3 Eylül 1968 tarihinde 6,5 şiddetinde bir deprem yaşamış şehir. Can kaybı 29 kişi.
-Sokaklarda küfürleşenler, “nassıy” sorusuna “bölee” diye cevap verenler, “şaşasıy, yemündüsüy, şaşa galdım la, bahhh bogada da olmaz” diye tepki verenler ve “Çok gabasıy” diyen kibarlar görüyorsanız, Bartın’a hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
-Sonbahar ve kış ayları havası, atmosferi Norveç gibi olan yer. Sıkıcı, ufak ve bunalımlı.
-Bartınlı olmayan özellikle de dışarıdan gelen memur, asker, öğrenci için bile renkli bir yerdir. Norveç’le kıyaslamak, Bartından şöyle bir geçenlerin söyleyebileceği sözdür. En azından şunu söyleyebiliriz ki Bartınlılar kadar geniş, rahatına düşkün sefa p…gi insan pek yoktur bu memlekette.
Nerden mi biliyorum? Batınlıyım la ben.
ÇOK YAĞMUR YAĞAN ŞEHİR
-Şehir merkezi oldukça küçüktür, bir uçtan diğerine yürüyerek yarım saatte varılır. Daracık sokakları, köhne eskimiş yolları kaldırımlar vardır. Zaman makinesi ile geriye gitmiş hissi uyandırır içinizde. İlk başlarda çok sempatik gelir bu duygular, fakat bir süre geçtikten sonra tüm küçük şehirler gibi her şey birbirinin aynı gelmeye başlayacağı için oldukça sıkıcı ve bayıcı olmaya başlar.
-Eğer iş yada görev yüzünden Bartın’da yaşamak zorunluluğunuz olacaksa vakit geçirmeyi sağlayacak bir çok ekipman edinmeye başlasanız iyi olur derim. Sağlam bir film ile oyun arşivi gibi. Bartın Türkiye’nin en çok yağış alan şehirlerinden birisi olduğu için genellikle evde tıkılı kalacaksınız demektir.
ŞEHİR KISA SÜRE SONRA SİZİ KENDİNE BENZETİR
-Bartın insanı demokrattır, küçük taşraların tutuculuğu ve yobazlığı burada yoktur pek. Fakat aynı zamanda Bartın insanı gelişmeye kapalıdır, yenilikleri pek sevmez alışmaz, her şeyin en doğrusunu bildiği gibi bir mantığa sahiptir. İşin dramatik yanı bu mantığa bir süre sonra sizde alışmaya ve Bartın’lılara benzemeye başlarsınız, çünkü dışarıdan gelip Bartın’a yerleşenlerin bir çoğunda görülür bu sendrom.
-Trafikte azami seviyeye ulaşan 74 plakalar, Bartın ili sınırı, hep o güzel yere yaklaştığınızı ele verir. Ta ki Çeşm-i Cihan ortaya çıkana değin. Bartın’la beraber çekersiniz güzel Karadeniz’i içinize. Sonrasında bekleyen bir hafta sonuluk kaçamak bambaşka bir keyif, apayrı hikaye..
HİÇ KAPKAÇ OLMAYAN ŞEHİR
-“İmamın yeri” adında içkili lokantası olan ve bunun normal karşılandığı ironik ve güzel şehir.
-Türkiye’de işsiz kalma riski en yüksek il. Hacettepe Üniversitesi istatistik bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Tatlıdil ile İŞKUR’da görev yapan Barış Özgürlük, ”Çok kriterli karar verme yöntemi” kullanarak, 81 ilin işgücü piyasası açısından risk oranlarını hesapladı. Araştırmaya göre, ”analitik hiyerarşi süreciyle” yapılan sıralamada, Bartın en yüksek riskli il olarak belirlendi. Bartın’ı, Kastamonu, Muş, Kütahya, Çankırı, Sivas, Artvin, Şanlıurfa izledi.
-Kayıtlarında henüz hiç kapkaç olmamış güvenli ve sade Batı Karadeniz şehri.
ADRES SORSANIZ KAPIYA KADAR GÖTÜRÜRLER
-Liseye kadar yaşadığım, aşık olduğum, özlemini duyduğum şehir
-İlk olarak afedersiniz ama bamya kadar bir şehir burası, onu belirteyim. Tek kötü düşüncem de budur zaten kendisiyle alakalı.
-Efendim meslek icabı tapu müdürlükleri ve belediyeleri gezerim ben, emlakçılarla muhattap olurum ve genel olarak bu mekanların her birinde çıldıracak gibi olurum. Bartın’da ise gerek tapu, gerek belediye, gerekse de emlakçılar inanılmaz pozitif insanlar ve insanı ilgi manyağı yapıyorlar. Kafanızda en ufak bir şüphe kalmadan ayrılıveriyorsunuz mevzu bahis yerlerden. Bunun dışında sokaktaki insan aynı şekilde. Kime, nereyi sorsak bir elimizden tutup kapısına kadar götürmedikleri kaldı.
BARTIN İNSANI BÜTÜN ÜLKEYE YAYILSA…
-Hayran kaldım insanına. Bütün ülkeye yayılsa Bartın halkı, ilk uzay istasyonumuzu dikeriz Bartın’a. Aslında ülkenin herhangi bir yerine dikeriz ama ben Bartın’ı layık gördüm. Bravo!
-Bir kaç ay öncesine kadar içinde yaşamak durumunda iken başka bir şehre taşınarak ebediyen kurtulduğum gudubet şehir. Kesinlikle kısa tatiller dışında tahammül edilebilir bir şehir değilmiş bunu anladım.
-Denize girmek isteyenler için söylüyorum: Amasra’da deniz için vakit öldürmek yerine Bozköy’e gitmekle hayatınızın en iyi hamlelerinden birini yapmış olursunuz.
EN SICAK VE EN SOĞUK GÜNÜ
-İlçesinin gölgesinde kalan illerden biri. Amasra yolu üzerinde olması bir avantajdır şüphesiz, gelen giden uğrar, alışveriş eder, ekonomisine can verir filan ama adının Amasra’dan daha az biliniyor olması da bir gerçek.
-2002 yılı yapımı Gülbeyaz dizisi sayesinde varlığını duyurmuş şirin mi şirin ilimiz.
-Devlet meteoroloji işleri genel müdürlüğü verilerine göre 1970 yılından itibaren ölçülmüş en yüksek ve en düşük sıcaklıkların şöyle olduğu şehir:
En yüksek: 42.8 derece / temmuz 2000
En düşük: -18.6 derece / şubat 1985
İLÇE GÖRÜNÜMLÜ TATLI ŞEHİR
-Elektrik tüketiminin sektörlere dağılımındaki payı % 0.2 dir.
-Kavşak suyu ile ünlü bir il.. Ve şöyle bişr efsane varmış bu sudan içen uzun süre bartından gidemiyormuş bunu duyunca tabi asla o sudan içmedim bir an önce bu yerden gitmek için.
-Eylülle birlikte çeşit çeşit taze balıkları ucuza alabileceğiniz ilçe görünümlü tatlı şehir.
-Bir zamanlar belediye hoparlöründen “belediye balıkhanesine hamsi, palamut, mezgit gelmiştir” diye anons yapılırdı.
-2012 LYS sonuçlarına göre TS dalında en başarılı il. Tm ve mf dallarında ise 2.
İLK KEZ GELSENİZ BİLE KAYBOLMAZSINIZ
-Bartın; insanıyla, doğasıyla, oyun havasıyla harika bir yer. Bartın’a ilk defa geldiğinizde bile kaybolmazsınız. Bu arada Bartın’ın kızları da gerçekten güzeldir. plaka kodu 74.
-Annemin memleketidir. Küçük fakat güzel bir şehirdir. Dehşet sevimli insanları vardır. İnsan bir süre sonra onlara öyle alışıyor ki, ‘neyçüyden böyle yapıyosuyy’ deyiveriyor. Gayrı ihtiyari bir şekilde “gısçüvezim” denildiğinde dönüveriyor.
-Yabancısı olanların yerlilerin konuşmalarını anlamakta zorlandıkları bir şehir. Yerlisi olarak bazen ben bile anlayamıyorum. aklıma gelen tuhaf bir kaç kelime:
Çaresiz kalınca: Napay yani, ölüveylim mi?
Şaşırınca: Ney deyesuyyy
Kızınca: Baa bakıya musuy!!
BAKAN SAYISI AÇISINDAN PAYI 0.22
-Seçtiği 3 milletvekili, ilk 60 cumhuriyet hükümetinde, toplam 4 kez bakanlık koltuğuna oturmuş ilimiz. Bartin’ın seçtigi milletvekillerinin aldığı bakanlıklar: Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve ticaret,
Kültür, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı. Kadrosunda Bartın’dan seçilmiş bakanlar bulunduran hükümetler:
* 49.hukumet (vii.demirel-1991)
* 50.hukumet (i.ciller-1993)
* 51.hukumet (ii.ciller-1995)
* 57.hukumet (v.ecevit-1999)
Söz konusu bakanların adları:
- Köksal Toptan
- Hasan Akyol
- Zeki Çakan
Partilere dağılımı:
Doğru Yol Partisi – 2
Cumhuriyet Halk Partisi -1
Anavatan Partisi – 1
Kistas olsun diye not: İlk 60 hükümetimizde, toplam 1865 bakan görevlendirmesi olmuş; 835 farklı insan bakanlık yapmış. Bartın’ın payı sırasıyla %0.22 ve %0.36 olarak hesaplanabilir.
ORADA SENE BOYUNCA NE YAPILIR Kİ!
-Avm’nin olmadığı şehir.
-Üniversiteyi kazanıp gidenlerin bir bölümünün geri dönmediği şehir.
-Amasra ve İnkum dışında başka hiçbir güzelliği olmayan şehir. Tamam yeşil güzel hoş ama arkadaşlar orda napıyorsunuz sene boyunca.
-Bu şehri çok sevdim arkadaş. Tası tarağı toplayıp yerleşme umuduyla, bulursam da çalışırım, yoksa hazırdan yerim umuduyla geldim. Gel gör ki ev sahipleri ve emlakçıları ya çok uyanık ya da benden önce gelenler keriz. Bu ne ev fiyatları arkadaş, İstanbul’la yarışıyor resmen. Kümes gibi yerlere astronomik fiyatlar isteniyor. Sonunda pes ettim, bana yer yok bu şehirde…
MİNİBÜSLERİ ESKİ, PAHALILIKTA İSTANBUL’LA YARIŞIYOR
-Kendisinden ziyade ilçelerinin güzel olduğu şehir. Doğasına da laf yok, muhteşem.
-Buraya atanmış bir memur olarak düşüncelerimi paylaşmak isterim. Başka yazanlar kadar şive bozukluğu ile karşılaşmadım. Sokakları hakikaten dar. Şehir içinde ilçeler arası minübüsler çok sıkıntı, eski püskü ve çok pahalı. Kira fiyatları resmen İstanbul’la yarışıyor.
Ulus birkaç sokaktan oluşan küçücük ama bir sürü köyü olan bir ilçe. Ev fiyat ve kiraları çok yüksek . Çok az kişi yardımsever, daha eşyaları taşırken apartmanı batırdınız diyen biriyle kavga ediyordum.
BURADA PARTİYE DEĞİL ADAYA OY VERİLİR
-Türkiye’de bir şey olsa en son etkilenecek yer bana göre. Büyük şehir sevmiyorsanız yaşanacak en iyi yerlerden biri. Burada kimse partiye oy vermez, insana oy verilir.
-Bir arabanın yanından bir bisikletin bile zor geçeceği genişlikle olan sokaklarında, her beş kişi başına 1 adet sokak köpeği düşen, ülkenin boy ortalamasının altında insanları sıkça görebileceğiniz bir ilimizdir.
-Ömrüm boyunca üzerinde doğmuş birine denk gelmediğim il.
