Ustaların ustasıydı o! Kumluca koca çınarını kaybetti

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anadolu’nun Kadim Ustaları arasında önemli bir yeri olan Halit Demirci, 91 yaşında hayata veda etti. Demir minarenin mücidi olarak hafızalara kazınan, halen Türkiye’nin her köşesine demir minare üreten işletmenin kurucusu olan Halit Demirci, ilerleyen yaşına rağmen çalışmaktan hiç vazgeçmedi. Son nefesine kadar çekicini elinden bırakmadı.

Hayatta gençlere en büyük dersi, “Ben 3 şeye dikkat ederim, 3 nimet: Sağlık, akıl, zaman… Bunların 3’ü sende yoksa yapamazsın. Niye; aklın var ama zaman yok. Zaman var, aklın var ama sağlam değilsin. Sağlamsın, zaman var ama aklın ermiyor. Eğer üçü de varsa çalışacaksın, üreteceksin” sözleriyle verdi. Kumluca, bir ulu çınarını; Halit Ustası’nı yitirdi.  

BARTINSTAR/KUMLUCA/ÖZEL DOSYA

Bartın’ın Kumluca beldesi, hazin bir cenaze törenine hazırlanıyor. 1932 doğumlu Halit Demirci, namı diğer Halit Usta, yaşama veda etti. Cumhuriyet tarihinin yakın tanıdığı, Anadolu’nun kadim ustaları arasında saygın bir yer edinen Halit Usta, 22 yaşında askerliğini tamamlayarak Kumluca’ya döndüğünde “Mutlaka bir sanat öğrenmem gerek” diye düşünüyordu. Orman köyü Kumluca’da öğrenebileceği en yakın sanat, marangozluktu O da öyle yaptı. Takvim yaprakları 1954’ü gösteriyordu. Öğrenme iştahı, onu kısa sürede yörenin en iyi marangozu haline getirdi. Yıllar süren savaşların ardından kurulmuş genç Cumhuriyet’in Anadolu coğrafyası çok yoksuldu. 1960 askeri darbesi, bu yoksulluğun üzerine kabus gibi çöktü.

TAHTA VALİZİ İLE ALMANYA’YA GİDEREK GURBETÇİLER KERVANINA KATILDI

1961’de Türkiye ile Almanya arasında imzalanan bir protokol ile gurbete göç başladı. Anadolu’nun yağız delikanlıları, Almanya’nın madenlerinde işçi olarak çalışmak için akın etmeye başladı. Hele bir de elinde sanatın varsa, ilk tercih edilenler arasında yer almak kaçınılmazdı. Halit Demirci de bu furyaya katıldı. 1962’nin ilkbaharında tahta bavulu ile trene bindiğinde 30 yaşındaydı. Almanlar, Halit Usta’yı hemen kapı pencere üreten bir fabrikaya yerleştirdi. El üstünde tutuluyordu. Halit Usta aşağı, Halit Usta yukarı… Gençti, güçlüydü ve çalışkandı. Erkek nüfusu İkinci Dünya Savaşı’nda yok edilmiş Almanlar için bulunmaz Hint kumaşıydı.

ATATÜRK’ÜN SÖZÜNÜ HİÇ UNUTMADI, 4 YIL SONRA DÖNMEYE KARAR VERDİ

Ancak Atatürk’ün “Sanaatkarı olmayan ülke ayakta kalamaz” cümlesi aklından hiç çıkmıyordu. İşin ağırlığından değil, yokluk içindeki ülkesinin ustalara, çıraklara daha çok ihtiyacı olduğu fikri beyninde sürekli dönüyordu. 4 sene içinde 4 kez izin yaptı. Ve sonunda Almanya macerasını sonlandırmaya karar verdi. Ancak dönmek kolay değildi. Bu dönemi şöyle anlattı:

ALMANLAR FABRİKADAN ÇIKARMAK İSTEMEDİ AMA MEMLEKET HASRETİ AĞIR BASTI

“Almanya ilerlemiş tabi. Aldığım kararın asıl sebebi, memlekete faydamız olsun diye düşündüm. Ben bıraktığım zaman Almanya herkesin istediği bir yer. Adam milyonlarını harcıyor Almanya’ya gitmek için. Fabrikadan zor çıktım, çıkarmıyorlar beni. Niçin, Halit Usta lazım. Neden gidiyorsun diye çok söylediler arkadaşlarım. Ama kararımdan dönmedim. Hiç olmazsa adam yetiştiririm, memleketime katkım olur dedim.”

“DEMİR AKTARMALI PULLUĞU BEN İCAT ETTİM, KASTAMONU, DÜZCE SIRAYA GİRDİ”

Memlekete döndükten sonra marangozluk işine devam etti Halit Usta. Bir yandan da demircilik işine merak sardı. Çiftçiler kara sabanla işini görüyordu. Pulluk ve demir doğrama yeni yeni öğreniliyor. Döner (aktarmalı) pulluğu ürettiğinde bu yoksul halk için devrim niteliğindeydi. Yıllar sonra “O pulluğu ben icat ettim. Buradan; Kastamonu’dan Düzce’ye kadar kara sabanı memleketten kaldırdım. Herkese pulluk verdik” diyecekti.

TÜRKİYE’NİN İLK ÇELİK MİNARE ÜRETEN FİRMASININ KURUCUSU

Üretkendi, girişimciydi Halit Usta. Köyden bir arkadaşı demir minare istediğinde bunu tüm Türkiye’de yapan yoktu. “Üretebilirsen bu işin sonu gelmez” diye fikir verdi. Aklına yatmıştı Halit Demirci’nin. Uğraştı, didindi. İlk minareyi Eseoğlu/Yılanlar köyündeki camiye üretti. Siparişler peş peşe gelmeye başlayınca Demirciler Çelik Konstrüksiyon, Çelik Minare, Cami Kubbesi, Minare İmalatı ve Montajı firmasının temelleri atılmış oldu. Kumluca’daki işletme bir süre sonra dar gelmeye başlayınca işletme, Bartın’da Atılım Sanayi Sitesi’nde 30-40 kişinin çalıştığı bir işletmeye dönüştü. Türkiye çapında hatta yurt dışından gelen taleplere yetişmeye çalışan şirketi torunu Hüseyin Demirci yönetiyor.

YAŞAMI BOYUNCA ÇALIŞTI, ÇEKİCİNİ ELİNDEN BIRAKMADI

Hayatı boyunca çalışmaktan hiç yorulmadı Halit Usta. 90 yaşına kadar çekicini elinden hiç bırakmadı. İnançlıydı. Üretkenliği ile herkese örnek oldu. Sayısız usta ve çırak yetiştirdi. 83 yaşındayken Kumlucalı İbrahim Ulusoy’un kamerasına “Hayatım boyu hep çalıştım. Şimdi 10-15 gün boş durdum, dayanamadım, yine işimin başına geldim. Çalışmayınca olmuyor. Çalışırken dinleniyorum ben. Ne yapabiliyorsak onu yapacağız. Başkası yapmıyor diye bakmayacağız. Dinimiz buna el vermiş. Bartın’daki fabrikada ihtiyaç olunca halen beni çağırıyorlar” demişti.

İNSANLARIN TOMRUKLARI ELLERİYLE YÜKLÜYORDU, UTANDIK

Almanya’dan 1966’da dönen Halit Usta, o dönemleri şöyle anlatıyor: “Ben Almanya’ya gitmeden önce araba yok, iş makinası yok. Tomrukları elleriyle dolduruyordu orman çalışanları. Ama biz Almanya’ya gidince baktık kepçeyle koyuyorlar. Buraya geldik, insanlar elleriyle çalışıyor, utandık. Kepçe yok mu diye sorduk, ne kepçesi dediler. Almanya’yı bıraktık, memlekette usta yetişsin, çırak yetişsin gayesiyle geri döndüm. Şimdiki tek gayemiz bu. Usta yetiştirmek, sanat geliştirmek, üretmek üretmek. Vatandaşın ihtiyacını gideriyoruz.

Ben döndükten sonra Kumluca’ya bir şerit kurmuşlar, önceleri yoktu. Ama kesmiyor testereler. Şeridi kuralı 6 ay olmuş, 3 aydır biçmiyor. Baktık, testereyi 35 santim yamuk koymuşlar. Tüm makinayı söktüm, yeniden ayarladım, üretim yeniden başladı. Memlekete bir faydamız dokundu. Bundan daha büyük mutluluk olur mu?

3 ŞEYE DİKKAT EDERİM: SAĞLIK, AKIL, ZAMAN. BUNLAR VARSA ÜRETECEKSİN

Gençlere bir tavsiyem var. Herkes ne biliyorsa, doğrusunu, iyisini yapsın. Memleket için, kendisi için. Ben 83 yaşında işimin başına geçtiğimde yaşım aklıma gelmiyor. Delikanlılar gibi çalışıyorum. 3 şeye dikkat ederim. 3 nimet: Sağlık, akıl, zaman. Bunların 3’ü sende yoksa yapamazsın. Niye; aklın var ama zaman yok. Zaman var, aklın var ama sağlam değilsin. Sağlamsın, zaman var ama aklın ermiyor.

ÇALIŞMAK EN BÜYÜK İBADET. ALLAH DOĞRULUKTAN AYIRMASIN

Demek ki 3 şey varsa bunu mecburen yapacaksın. Yaşlıyım, paraya ihtiyacım yok demekle olmuyor. Başkasının ihtiyaçları için bunları yapacaksın. Gençlere tavsiyem; memleke faydalı olmak için çalışmak şart. Çalışmak da ibadet sayılır. Çalışmak en büyük nimettir. Allah’ın verdiği sağlığı değerlendirmek lazım. Allah kimseyi doğruluktan ayırmasın.”

İşte böyle Halit Usta’nın hikayesi. Kumluca onunla, o Kumluca ile özdeşleşmiş kadim bir isimdi Halit Usta. Bu gün son yolculuğuna uğurlanırken ardında herkese ders olacak nitelikte bir yaşam öyküsüyle veda edecek. BartınStar olarak ustaların ustası, bu toprakların gerçek hazinesi Halit Demirci’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, dost ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Güle güle büyük Usta. Mekanın cennet olsun.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ustaların ustasıydı o! Kumluca koca çınarını kaybetti

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir