CHP 20 milletvekili ile çıkarma yaptı! Aysu Bankoğlu ilk kez böyle söz verdi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İlk konuşmayı yapan Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun özel hazırlık yaptığı gözlendi. “Bizim insanımızın hayatı neden bu kadar değersizleşti?” diye sordu. Partisi içinde itiraz eden bazı vekillere rağmen “maden şehitleri” ifadesini kullandı. Fransız Filozof Albert Camus’tan alıntı yaptı.

Yaşanan trajedideki kuşkuları sıraladı, 3 gün geçmesine rağmen neden bir görevden alma ya da gözaltı olmadığını sordu, delil karartma riskine dikkat çekti. “Önlenebilir her kaza cinayettir” dedi ve ilk kez şöyle söz verdi: Bu toprakların çocuğu olarak bu davanın takipçisi olacağız.

BARTINSTAR/GÜNDEM

Bartın’ın Amasra İlçesi TTK Müessesi’nde yaşanan ve 41 madencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan grizu faciasında cenazeler kalktı, elim olaya ilişkin kuşkular sorgulanmaya başlandı. 3 gündür neredeyse tüm siyasi parti genel başkanlarının ziyaret ettiği Bartın dün yine hareketliydi. Üçü genel başkan yardımcısı (Veli Ağbaba, Gülizar Biçer Kara, Gamze Akkuş İlgezdi) olmak üzere CHP’li 20 milletvekili, Hükümet Caddesi’nde bir araya geldi, yaşanan olaya ilişkin kuşkuları dile getirdi, iktidara sert eleştiriler yöneltti.

MADEN ŞEHİTLERİMİZİN AİLELERİYLE ACILARINI PAYLAŞMAK ÜZERE BURADAYIZ

İlk konuşmayı ev sahibi olarak CHP PM üyesi ve Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu yaptı. Olay akşamından bu yana sahada biriktirdiği gözlemlerini ve ihmal iddialarını sıralayan Bankoğlu, yaşamını yitirenlere “maden şehidi” denmesini eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen’in aksine “şehit” ifadesini kullanması dikkat çekti. Konuşmasına “Maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve sevdiklerine sabırlar diliyorum” sözleriyle başlayan Bankoğlu, “Yaşanılan acıyı, şehit sayılarıyla ifade etmek tabi ki mümkün değil.  Bu insanların her biri bir evlat, bir baba, bir kardeş. Hiçbir şey yiten canları geri getirmeyecek ve ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecek. Ancak burada maden şehitlerimizin aileleriyle acılarını paylaşmak ve onları dinlemek üzere buradayız” dedi.

BU FITRAT NEDEN TÜRKİYE’DE VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BÖYLE OLUYOR

Fransız yazar filozof Albert Camus’tan “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” sözlerini alıntı yapan Aysu Bankoğlu, “Son 20 yıldır, Türkiye’nin hemen her yerinde 500’e yakın maden işçimizi kaybettik. Soma’da 21’inci yüzyılda dünyanın en büyük maden faciasını yaşamış bir ülkeyiz. ‘Ölümler madenin fıtratında var’ diyen yetkililere buradan ‘Bu fıtratın neden sadece Türkiye’de ve az gelişmiş ülkelerde böyle olduğunu’ sormak istiyoruz. Madenci kardeşlerimiz ekmek için madene, yerin yüzlerce metre altına giriyorlar. Dünyanın en zor işini yapıyorlar. Buna rağmen, Amerika’da sıradan bir maden işçisi 50 bin dolar alıp yaşarken, bizim madencimizin 7 bin 100 dolar’a ölüme gidiyor” diye konuştu.

PATLAMAYA İLİŞKİN İHMAL VE YANLIŞLARA İLİŞKİN CİDDİ İDDİALAR VAR

Bankoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Patlamanın arkasında bazı ihmallerin ve yanlışların olduğuna dair ciddi iddialar var. Bunların konuşulması, araştırılması gerekiyor, bunlara ilişkin sorumluların tek tek yargı önünde hesap vermeleri lazım. Yaşanan facianın üzerinden 3 koca gün geçti. Trafo diye başlayan, grizuya dönüştü. Bu grizunun nedenine ilişkin resmi makamlarca yapılmış bir açıklama hala yok. Sansür yasalarıyla muhalefeti susturma derdine düşenler, kendi kurumları arasında irtibat sağlayamadı. Sehven açıklama deyip geçiştirdiler. Böyle bir trajedinin arkasından halka güvenilir, şeffaf bir bilgilendirme yapacaklar mı? Göreceğiz.”

“DELİL KARARTMA OLABİLİR” DEDİ, GÖREVDEN ALMA İSTEDİ

“Soruşturma başlattılar, ama ne bir görevden alma ne de bir gözaltı var. Delillerin karartılması riskine dair en ufak bir önlem yok. Böylesine bir faciada, davanın güvenilirliği ve şüphelilerin kaçma tehlikesi açısından, şüphelilerin ifadelerine hemen başvurulmuş olduğunu düşünmek istiyorum. Soruşturmanın sonuna kadar en azından yetkililer görevden uzaklaştırılmalı.”

SAYIŞTAY RAPORLARINI GÜNDEME GETİRDİ; UYARILAR NEDEN DİKKATE ALINMADI?

Sayıştay raporlarında, burada çalıştırılan işçi sayısının yetersiz olduğu, malzemelerde eksiklerin olduğu, sistemlerin gözden geçirilmesi gerektiği ve ocak kotasının eksi 300’e inmesi durumunda önlemler alınmazsa grizu tehlikesinin olduğunu açıkça yazılmış. Peki Sayıştay’ın bu uyarıları dikkate alınmış mı? Bu uyarılara rağmen üretime neden ve nasıl devam edildi? Rutin denetimler en son ne zaman yapıldı? 20 Eylül’de buraya gelen Enerji Bakanı turistik gezi mi yaptı burada?“

KURUMUN YETKİLİLERİ LİYAKATE UYGUN MU?

“Maden mühendisleri ve uzmanlar grizu patlamasının teknolojinin geldiği noktada önlenebilir olduğunu söylüyor. Nedir grizu patlaması, içeride belli bir seviyeyi aşmış metan gazının, oksijenle teması sonucu oluşan patlama. Amasra’daki kaliteli kömürün çok yüksek oranda metan gazı içerdiğini neredeyse herkes biliyor. Bu durumda; başka madenlere nazaran, metan oranı daha fazla olduğu için, çok daha fazla önlem alınmalıydı. Kurum genel müdürü, müessese müdürü, maden mühendisi, iş güvenlik uzmanını liyakate uygun bir şekilde seçildi mi? Merak ediyorum, yoksa yine başka kriterler mi göz önünde bulunduruldu bu atamalarda? Denetimler yeterince yapıldı mı? Asgari güvenlik önlemleri alındı mı? Bunlar olmazsa, bu patlamalar olur ve trajediler devam eder.”

ÖNGÖRÜLEBİLİR VE ÖNLENEBİLİR HER KAZA CİNAYETTİR

“Burada da, metan gazının yüksek olduğuna, hatta gazın temizlenmesine başlanacağına dair işçi ifadeleri var. Cumhurbaşkanına da bana da hayatını kaybeden madencilerimizin yakınları biriken metan gazından ve tehlikeli bir durum olduğundan söz ettiler. Normalin üzerinde bir metan seviyesinin olduğu bilinmiyor muydu? Maden mühendisleri odası da soruyor ve metan sensorü kritik seviyede uyarı verdi mi, verdiyse ne çeşit önlemler alındı, uyarı vermediyse neden? Tedbir alınmazsa, önlemek için gerekli denetimler ve yatırımlar yapılmazsa, bu ölümlerin önüne geçemeyiz. Gerekli tedbirleri almayıp fıtrat, kader diyenlere şunu söylememiz lazım: öngörülebilir ve önlenebilir her kaza cinayettir.”

SUUDİ KRALI HATIRLATTI, “MİLLİ YAS NEDEN İLAN EDİLMEDİ“ DİYE SORDU

“Bir diğer konu ise Suudi Kral ölünce milli yas ilan edenlerin, Bartın’da yaşadığımız bu faciaya ilişkin akıllarına hiç böyle bir yas ilan etme fikrinin gelmemiş olması. Devletin asli görevi, vatandaşlarının can güvenliğini, yaşam hakkını korumaktır. Son olarak, 41 kişinin can güvenliği, yaşam hakkı korunamadı. Bu son olsun istiyoruz. Bu facialardan ders çıkarmayan iktidar da ömrünü tamamlamıştır! Yargı, tüm siyasi ve ekonomik etkilerden bağımsız bir şekilde hızlı ve etkin bir soruşturma yapmalıdır.”

“Sanki bu ülkeye 20 senedir bunları yaşatan onlar değilmiş gibi kader – kaza edebiyatı yapmaya devam ediyorlar. Gidip de Ferhat’ın babası Mehmet abinin, Okan’ın küçücük kızı Miray’ın gözlerinin içine bakıp da, bunlar hep olacak, çünkü fıtrat, diyemezsiniz. Kaybedecek bir canımız dahi kalmadı. Kimse sorumluluktan kaçamaz.”

SÖZLERİNİ “BEN BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞU OLARAK SÖZ VERİYORUM“ DİYE TAMAMLADI

“Biz CHP’liler, özellikle de ben, bu toprakların çocuğu, hukukçu bir milletvekili olarak bu davanın takipçisi olacağımıza buradan söz veriyoruz. Başkaca acıların yaşanmasının önüne geçmek, davanın, sürüncemede bırakılmaması, etkin yargılamanın yapılması için sonuna kadar takipçisi olacağız. Güneşi görmek için karanlığı kazımaya devam eden tüm madenci kardeşlerimizin, Bartın’ımızın, milletimizin başı sağ olsun.”

xxx

BARTIN’A GELEN CHP MİLLETVEKİLLERİ:
CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, basın toplantısına katılan milletvekillerinin listesini açıkladı:

1-Veli Ağbaba: CHP İşçi Sendikaları Esnaf Sanatkarlar ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Gnl. Bşk. Yrd., Malatya Mv.
2-Gülizar Biçer Karaca: CHP İnsan Haklarından Sorumlu Gnl. Bşk. Yrd., Denizli Mv.
3-Gamze Akkuş İlgezdi; CHP Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Gnl. Bşk. Yrd. İstanbul Mv.
4-Burcu Köksal: Afyon Mv.
5-Levent Gök: Ankara Mv.
6-Gamze Taşcıer: Ankara Mv.
7- Hüseyin Yıldız: Aydın Mv.
8-Uğur Bayraktutan: Artvin Mv.
9-Özkan Yalım: Uşak Mv.
10-Tufan Köse: Çorum Mv.
11-Utku Çakırözer: Eskişehir Mv.
12-Sibel Özdemir: İstanbul Mv.
13-Bedri Serter: İzmir Mv.
14-Sevda Erdan Kılıç: İzmir Mv.
15-Necati Tığlı: Giresun Mv.
16-Mehmet Göker: Burdur Mv.
17-Müzeyyen Şevkin: Adana Mv.
18-Jale Nur Süllü: Eskişehir Mv.
19-Nurhayat Altaca Kayışoğlu: Bursa Mv.
20-Ali Haydar Hakverdi: Ankara Mv.
21-Hasan Baltacı: Kastamonu Mv.
22-Ali Şeker: İstanbul Mv.

xxx

VELİ AĞBABA:
O MADEN PATLAMASAYDI ÖZELLEŞTİRME GÜNDEME GELECEKTİ!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, konuşmasında siyasi iktidara ve sendikaya tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bartın ziyareti sırasında “Birileri dalga geçebilir ama biz kader planına inanmış insanlarız…” sözlerindeki “kader” ifadesine sık sık atıf yapan Ağbaba, dünyadan örnekler vererek iktidarı hedef aldı.

Veli Ağbaba’nın “O maden ocağı devlete ait ama yanı başında özel işletmeler mevcut. Eğer patlama olmasaydı, belki de iş güvenliğini ‘maliyet unsuru’ olarak gösterip, kendi, yandaş bürokratlarıyla özelleştirmeyi gündeme getireceklerdi” sözleri dikkat çekiciydi.

Sayıştay raporuna atıf yaparak “O raporda grizu gaz risklerinin yanı sıra, işçi sayısının tehlikeli boyutta azaltılmış olduğu, yer altı haberleşme sisteminin uzun süre kesildiği, 24 saat takip gerektiren tehlikeli gaz ölçümü sisteminin iyi işlemediği de yazıyor” diyen Ağbaba, ihmaller olduğunu vurguladı.

Maden işçileri sendikasını “Sendikanın da mutlaka sorumluluğu tartışılmalıdır. Eğer çalışılmayacak bir yerde işçiler çalıştırılıyorsa sendikanın da bu sorumluluğu dikkate alınmalıdır” sözleriyle eleştiren Ağbaba, Amasra işletmesinde çalışan madenci sayısının azaltıldığına dikkat çekerek “Patlama olan madende eskiden 5 bin, şimdi ise 400 kişinin çalıştığı söyleniyor. 5 bin işçinin yaptığı işi 400 madenci yapıyor. Bu iş yükünü bu kadar işçi nasıl karşılasın?” diye sordu.


YENER SAYGIN’IN ACILI EŞİ: KIZININ SAVCI OLMASINI İSTERDİ
CHP’li vekiller patlamada hayatını kaybeden madencilerin ailelerini ziyaret etti. Maden şehidi Yener Saygın’ın Kumluca’daki evine giden vekiller, aileye baş sağlığı diledi, anlattıklarını dinledi. Yener Saygın’ın acılı eşi, “Kızı Elisa’nın savcı olmasını istiyordu. Onun eğitimine çok önem verirdi. Sağlam, çalışkan, planlıydı. Madenden ekip arkadaşları çıktı. Onun olmadığını fark ettikleri an maden ocağına tekrar geri dönmüşler. Eşim yerde baygın yatıyormuş ve yanında maskesi varmış. Çok güçlüydü. Neden sadece o çıkamadı o madenden. Savaşçı ruhluydu, ilk onun çıkması lazımdı neden çıkamadı” sözleriyle göz yaşı döktü.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
CHP 20 milletvekili ile çıkarma yaptı! Aysu Bankoğlu ilk kez böyle söz verdi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir